Bu soruya 10/02 tarihli ''Gap Destekli Düzeltme Sürüyor!'' başlıklı yazımın bir kesiti ile cevap vermek istiyorum;

          '' Kısacası BIST'in artık alım seviyelerine yaklaştığını düşünüyorum. 80.820 bu düzeltmede görülecek mi bilemiyorum. Çünkü arada 83.500 ve 82.500 destekleri de var. Dün görülen 83.242 sonrası gelen yükseliş gibi, öncesinde bu desteklerden yukarı yönlü bir tepki yaşandıktan sonra da bu gap kapanabilir. Tabii bir de ille de gap kapanacak mıdır diye sorarsanız, teknik olarak gapler, daha sonra kapanması beklenen boşluklardır derim. Ama daha sonrasının vadesi şartlara göre değişkenlik gösterir.''
  
            Dün yaşanan Rusya-Ukrayna ateşkes anlaşması ile yurt dışında yaşanan iyimser hava BIST'i de pozitif etkiledi. BIST'de alımlar gördük. Kurlarda da gevşemeler yaşanıyor. Aynı şekilde şimdi de gözler Yunanistan ile toplanacak olan Euro bölgesi kreditörlerinin görüşmelerinde olacaktır. Burada bir uzlaşma çıkarsa, en azından ekstra çıkacak bir riskin nasıl yansımalar yapacağı gibi bir hesaplama derdiğimiz olmayacak. 

           Bu gelişmelere dün bir de Başbakan yardımcısı Ali Babacan'ın TCMB'nı destekleyen açıklamaları eklenince BIST yaptığını ileri sürdüğüm düzeltmede destek bularak yukarı tepki verdi. Açıkçası beklediğimden de hızlı bir tepki oldu. Ama tam da yukarıda bir kesitini verdiğim düzeltme destek seviyelerine uygun bir teknik hareket yaşandı. 

          Peki Düzeltme Bitti Mi?
          İşte esas cevabı önemli olan soru da bu bence! Yukarıda kırmızı ile gösterdiğim görüşümde 80.820'de bir Gap boşluğu olduğunu biliyoruz. Bu gap boşluğu bu düzeltmede kapanmamış oldu ama, ben yine de kapanmasını bekliyorum! Yani yukarı tepkinin sınırlı kalacağı görüşündeyim. Çünkü bizim için çok daha önemli olan bir başka göstergede yaşanan gelişmeler, riskimizi artırabilir! Bu da petrol fiyatlarıdır. Dün Rusya - Ukrayna ateşkesinden sonra bir anda petrol fiyatlarında yükseliş yaşanmaya başladı. Brent petrol fiyatı bizim için çok önemlidir. Çünkü açıklanan son cari denge rakamlarımızda iyileşmenin ihracat patlamasından değil, asıl petrol faturamızın hızlı düşmesinden kaynaklandığı görülüyor. Yani eğer brent petrol fiyatında görülen yükseliş devam eder, 70$'ı geçerse, bu takdirde bir sonraki cari açık verimizde son gördüğümüz iyileşmenin azalmaya başladığını görürüz. Bu tarz bir bozulma enflasyon artışı demek olur. Enflasyon artışı da, faiz ve kur artışı riskini ortaya çıkartır. Böyle bir risk ortaya çıkmışken bir de FED faiz artışı yaşanmaya kalkarsa, o zaman dün tepki veren banka hisselerimiz yeniden satış  riskleri ile karşılaşırlar. Bankaların yükselişleri sınırlanırsa BIST'in de yükselişinde sınır olur. 

          İşte bu nedenle ben BIST'in bu yükselişinin 87.116 ve 88.045 gibi iki önemli direnci olacağı görüşündeyim. Eğer petrol riski ortadan kalkar, petrol yeniden durulur ve düşerse, bu takdirde kur ve faiz riskimiz azalır. TCMB'nın 24 Şubat PPK toplantısından çıkabilecek bir faiz indirimi de bankalarla birlikte BIST'in daha yukarı gitmesine imkan verir. Ama ben her halukarda bu yükeliş döneminde yeni BIST rekorları görmeyi beklemiyorum. Çünkü yıl sonu bilançoları bitince, bir süre de sermaye artışı ve temettü beklentileri ile bir dinamizim olabilir ama, sonrasında borsalar için bir rehavet dönemine girilir. İşte bu rehavet döneminden sonra, yaşanacak yeni bir yükseliş trendi olursa, o zaman yeni BIST rekorları görmeyi beklerim. 

         Eğer brent petrolde 50$'ın altına inecek yeni bir düşüş sürecine girersek, yeni rekorları bekleme süremiz kısalır. Türkiye için çok önemli bir konu daha olduğu görüşündeyim ki, bir kaç yıldır zaman zaman gündem olunca bu konuya değiniyorum! O da sürdürülen barış süreci görüşmeleridir. Bu Türkiye için çok önemli bir gelişmedir. Başarısızlıkla sonuçlanması, bir anda içeride ciddi gerilimleri yaşamamıza neden olabilir. Ama çözüm ülkenin bütünlük ve beraberliği içine sağlanırsa, işte bu gelişme milli gelirimizin de takıldığı seviyeyi kırıp, gelişmiş ülkeler grubuna doğru yönelmesine imkan sağlar. Bu konuda çıkacak olumlu gelişmeler uluslar arası ciddi destek görecektir. 

         Ama şimdilik dediğim gibi yükseliş rekor getirmeyecek şekilde dirençlerine takılacaktır diye düşünüyorum. Yukarıda dikkat çektiğim riskler nedeniyle yaşanan yükseliş ortamında finans hisselerinden ihracata yönelik hisselere dönülmesinin doğru olacağını ön görüyorum.         

         15:15'de Kanal 35'deyim!
         Bugün 15:15'de Kanal 35 tv'de Özgür Hancıoğlu'nun program konuğu olacağım. İzlemek isteyenlerin bilgisine...

         Hepinize iyi bir hafta sonu dilerim.    
 

    Saygılarımla

    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_