Gel 30 Mart Gel!

25.02.2014 09:06
  •  A 

     Evet 30 Mart bir an önce gelsin de, seçim sandıkları kurulsun, kim oy kaybetmiş, kim kazanmış, İktidar oylarını korumuş mu, artırmış mı, yoksa düşürmüş mü ortaya çıksın. Çıksın ki, biz de bilelim erken seçim mi olacak, iktidar mı düşecek, yoksa iktidarın oylarını koruduğu hatta arttırdığı görülecek de bu yaşanan siyasi gerilimler mi bitecek anlayalım! Yoksa seçimler yaklaştıkça daha başka kasetler, dosyalar, iddialar, sayısız siyasi gündemler ortaya çıkacak gibi duruyor. 

     17 Aralık öncesi ve sonrası bunun böyle olacağını yazmış ve benim için en büyük belirsizlik yerel seçim sonuçlarıdır diye bir çok kez uyarmıştım. Peki iktidar oy kaybederse belirsizlikler mi bitecek? Hayır bitmeyecek, belki de riskler çok daha fazla artacak. Ama iktidarın genel seçimdeki oylarını ve iktidarda kalmasını riske sokacak bir yerel seçim sonucu görürsek, en azından bileceğiz ki, sermaye piyasaları ve siyasi gündemler iyice karışacak. Artık genel seçimlere kadar bize borsada pek huzur kalmayacak. Yok eğer iktidar oylarını korursa, bu takdirde ne alalım ne satalım diye hesaplarımızı temel ve teknik analiz verilerini kullanarak yapmaya çalışacağız. 

     Yoksa şu anki gündemlerle neyi nasıl hesaplayalım, neye bakalım, piyasalar için neyi kendimize referans alalım iyice işler karışmış durumda. İşte yıllardır Ergenekon, Balyoz gibi davalarda devlet için yıllarca hizmet etmiş kişileri gerçek olup-olmadığı şüpheli kayıt ve iddialarla bu kadar kolay hapse atarsanız, ya da hapse atılmasına seyirci kalırsanız, hukukçuların dediğine göre insanlara savunma imkanı bile tanımazsanız, 10 yıllık tutukluluk süresi uygularsanız, davaları sonuçlandıramazsanız, insanları ve özel hayatlarını kontrolsüz şekilde dinler ya da dinlenmesine göz yumarsanız, en küçük bir ters düşmede bu durumun sizin de başınıza gelmesi kaçınılmaz olacaktır. Ki, şu an yaşanan budur diye düşünüyorum.

     5-6 yıldır aynı şekilde iddialar, kasetler, belgelerle bir çok asker ve bürokrat kişi hapse atılmışken, şimdi de aynı şekilde iddialar, belgelerle, tutuklama, dinleme kararları alan hakim, savcılar ve polisler için paralel devlet açıklamaları ile bu iddiaların hiç biri ciddiye alınmıyor. Devlet içinde bir paralel yapılanmanın bunlara neden olduğu, devleti ele geçirmek için bunların yapıldığı söyleniyor. Doğruysa ne kadar vahim değil mi?

     Peki o zaman hemen soruyorum, paralel devlet yapılanması içinde bulunduğu söylenen kişilerce ortaya atılan iddialar, belgeler, kayıtlarla hala içeride tutulan kişilere de büyük haksızlık yapılmıyor mu? Meclis toplanıp hemen şüpheli sanal belge ve kayıtlarla, adları paralel devlet yapılanmasının eylemlerine karışmış yargı mensuplarınca verilen tutuklamaları ve yargı hükümlerini yok sayar ve bugün hükümetin başına gelenlere bakılınca haksız ve yalan denen kararlarla hapse atılanları özgürlüğüne kavuşturursa yaşadığımız bu siyasi gerilimin şiddeti düşer. En azından şu anda yapılanlara bir tuzak ve kumpas deniyorsa, benzer tuzak ve kumpaslarla özgürlükleri ellerinden alınan insanların yeniden özgürlüklerine kavuşturulması bu tuzak ve kumpasların çökertilmesi için en önemli ilk adım olur. 

     Çünkü o zaman bu tip doğruluğu iyice incelenmemiş belgelerle kimsenin suçlanamayacağı anlaşılır ve her gün sanal aleme düşebilecek benzer bilgiler aynı etkiyi yaratmamaya başlar. Böyle olunca da, bu yola baş vuranlar bunun fayda etmediğini görürler. Yoksa ortaya atılan başbakan, ailesi, bakanlar, bazı iş adamları ile ilgili iddialara yalan deyip, dijital delil, gizli tanık iddialarıyla içeri atılmış insanları halen özgürlüklerinden alıkoymaya devam ederseniz kamuoyu, şu an ortaya çıkan kaset ve iddialar doğru mu şüphesine düşmezler mi? Ancak tüm bu iddialar gerçek çıkarsa, o takdirde de suç işleyen, yolsuzluğa bulaşan, devletin imkanlarını kendi çıkarları için kullanan kim varsa, adalet onun için de uygulanmalı ve bunun hesabı muhakkak sorulmalıdır.  

     Adalet özel değildir. Herkes için olması gereken genel bir kavramdır. Umalım da en kısa zamanda gelişmiş ülkelerin adalet anlayışı bizim ülkemiz için de geçerli olur.

      Dün gece sanal aleme düşen ses kayıtları nedeniyle ciddi bir düşüşle güne başlarız. Ama devamı ne olur, yaşayıp göreceğiz. Kur için Destek-Direnç Tablomuzdaki direnç kademelerini referans alabilirsiniz. Bunun ötesinde piyasalar için neyi nasıl söyleyebiliriz bilemiyorum. İzleyelim, yaşayalım da görelim. İşte o yüzden de diyorum ki; Gel 30 Mart Gel!      
 

    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter;borsaanalizci.com


  • 24.02.2014
    08:58

    Geçen hafta paylaştığım düşüncemi koruyorum. Yıl sonu bilanço dönemi, temettü ve sermaye artış beklentileri ya da açıklamaları nedeniyle tümden BIST değil de, hisse bazlı hareketleri takip etmenin daha doğru olacağı bir dönem içinde olduğumuz görüşündeyim. Ancak Mart seçimleri nedeniyle de, krediden... Devamı »

  • 23.02.2014
    19:48

    Bugün İzmir'de çok güzel bir hava vardı. Biz de küçük kızım Ece ile kır gezisi yapalım dedik. Köpeğimiz Lucky'i de yanımıza aldık. Dolaştığımız güzergah içinde bir ağaca Ece'nin sallandığı salıncak kurulmuş. Altına da ''Sallanmadan geçmeyin, ama döndüğümüz zaman bıraktığımız gibi bulalım lütfen!'' d... Devamı »

  • 21.02.2014
    08:56

    12 Aylık bilanço dönemi bir çok hissenin bağımsız fiyat hareketlerine sahne olabileceği dönemdir. Dokuz aylık bilançolarda gizlenmiş rakamlar, bağımsız denetici kontrolüne giren yıl sonu bilançolarında karşınıza ciddi kâr açıklamaları olarak gelebilirler. Aynı zamanda bilançoların sonrasında, genel ... Devamı »

  • 20.02.2014
    09:13

    Eskiden dünya hepimiz için çok büyüktü. Bir ülkeden diğerine gitmek, iki ülke arasındaki mesafeye göre çok meşakatli olabilir ve gözümüzde çok büyütülürdü. Diğer ülkelerde yaşananlardan ve gelişmelerden bazen haftalar sonra heberimiz olurdu. Peki günümüzde dünyada ülkeler arasındaki mesafeler mi kıs... Devamı »

  • 19.02.2014
    09:04

    BIST için dirençler yine çalıştı. Maalesef Destek-Direnç Tablomuzdan da takip edebileceğiniz yakın dirençleri geçemeyen BIST'te realizeler yaşandı. Moody's gibi ratingçilerin yükselen faizler nedeniyle büyümenin yavaşlayacağı, kobi ve konut kredilerinde takibe düşen kredilerin artacağı uyarıları da ... Devamı »