15 Temmuz hain darbe ve işgal girişimini büyük oranda kontrol altına aldık. Moody's Türkiye notunu açıklamak için 5 Ağustos tarihini pas geçip incelemem sürüyor dedi. 7Ağustos tarihinde tüm dünyaya müthiş bir demokrasi görüntüsü verdik. Bugün Putin İle Erdoğan arasında çok önemli bir görüşme yapılacak. Türk-Rus ilişkilerinde çok önemli yeni bir sayfa açılabilir. İlişkilerimizin çok hızlı gelişmesini bekliyorum.
İşte tüm bu gelişmelerin pozitif etkileri ile borsa yükselmeye ve kurlar düşmeye devam ediyor. Ancak bir anda riskleri kenara atmak doğru değildir. Öncelikle 05/08/2016 tarihindeki ''Piyasa Moody's'den Korkmuyor!'' yazımda belirttiğim BIST beklentimi koruduğumu belirtmek istiyorum. BIST gelişmelerin ilk andaki olumlu etkisi ile 78.338 ara direncini kırmayı deneyebilir. Bunu başarırsa, üstünde 79.290 ve 81.110 diye iki sıralı direnç daha mevcut. Şimdilik bu seviyelerin realizasyon yaşanmadan direk geçilmesini ve 15 Temmuz tarihinden kalan 82.825 BIST gap'inin kapanmasını beklemiyorum.
Bu gap'in kapanması için henüz erken. Çünkü;
Darbe girişimi engellendi ama eğer tv ekranlarında cemaatin devlet içindeki boyutu hakkında yapılan yorumları dikkatle takip ediyorsanız, henüz tehlikenin geçmediğini bilmemiz lazım. Belki yeni bir darbe girişimi değil ama, her türlü suikast, infial yaratacak bir olay, finans sistemine yapılacak siber saldırı vs. gibi risklerimiz var.
PKK'nın açıklamalarından terör eylemlerinin tüm Türkiye içinde yapılacağı tehditleri var. Maalesef 22 Temmuz'dan bu güne kadar PKK terörüne 40 şehit daha vermiş durumdayız. Şimdilik darbe girişimi ön plana çıktığı için bu şehitlerimizi belki duymuyoruz ama canlarımızı kaybetmeye devam ediyoruz. Eğer PKK savurduğu tehdit gibi, Türkiye'nin farklı bir yerinde infial yaratacak boyutta bir eylem yapacak olursa, karşılığında Suriye'deki PKK odaklarına karşı bir sınır ötesi müdahalemiz olabilir. Belki de istenen zaten budur! ABD ve bazı AB ülkelerinin Suriye'de YPG'nin silahlı teröristleri ile birlikte sözüm ona DAEŞ'e karşı birlik olduğunu göz önünde tutarsak, Suriye'ye sınır ötesi bir müdahalemiz halinde farklı gerginlikler karşımıza çıkabilir. Zaten ordumuzun içine düşürüldüğü bu durum da, Türkiye'nin sınır ötesi müdahale gücünü kırmak içindir.
Rusya ile ilişkileri yeniden güçlendirmek çok olumlu. Ama olası anlaşmaların boyutuna göre AB ve NATO nezdinde ne gibi tepkiler oluşacak bunlar da önemli.
İdam konusunun meclise gelmesini beklemiyorum. Ama eğer gelecek olursa, bu takdirde AB ilişkileri çok ciddi darbe alır. Zaten sahte olan ilişkileri sürdürmek ve orta oyunu ile oyalanmak yerine koparsa kopsun denebilir. Ama eğer AB ile ilişkiler donduruldu denecek olursa, o zaman bu gelişmelerin hepsini bahane edip kredi notlarımızı düşürmeye kalkabilirler. Kredi notu düşürülmesi ilk anda çok önemli negatif etkiler yaratır. Sonra biz yine kendi yolumuzda işleri toparlarız ama ilk andaki etkisi borsa yatırımcısını fazlası ile üzmeye yeter.
İdam konusuna ara satır açmak istiyorum! Özellikle tecavüz suçları, cana mal olan terörist eylemler, namus gibi hafifletici nedeni olmayan(bu konu hassastır iyi incelenmelidir) cinayet suçlarında ve vatana ihanet suçlarında idamın tartışılması gerektiğine inanıyorum. Ancak, idam telafisi olmayan bir hükümdür. Düşünün ki, 6 yıl sonra kumpas olduğu ortaya çıkan Ergenekon, Balyoz misali davalarda masum sanıklara idam cezası hükmü verilseydi ne olacaktı? Sonra gerçekler ortaya çıktığı zaman bu hatanın telafisi olabilecek miydi? Halbuki yıllar sonra bile olsa, bu davaların bir kumpas olduğu ortaya çıkınca, tüm sanık olarak yargılananlar serbest kaldı. İtibarları tam olmasa da iade edildi! İdam uygulaması olsaydı, bu kumpasın geri dönüş imkanı olmayacaktı! Ama diğer taraftan da, eğer idam cezası olsaydı, bu takdirde 15 Temmuz vatan hainleri idam ile yargılanacakları için, bu hain yapılanmanın çorap söküğü gibi deşifre edileceği itiraflarını duyuyor olacaktık.
Sonuçta, tüm bu risklerin sürdüğünü ve gelişmelere göre risklerin şekilleneceğini bilmenizi isterim. Bu nedenle gereğinden fazla iyimserliğe de kapılmak doğru olmaz. Lütfen BIST nasıl bir anda düşerken gereğinden fazla panik yapmayın demişsem, şimdi de yükselişte dirençlere geldiğimizde gereğinden fazla iyimser düşünüp de tedbiri elden bırakmayın diyorum.
Böyle piyasalarda hisse bazlı ayrışmalar da görülebilir. Teknik olarak bu manada gördüğüm hisseleri sizlerle paylaşmayı sürdüreceğim. Ancak önceliğim açık öngörülerimin gerçekleşme ile kapanması olacaktır.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_