Zaman tüm soruların cevabını verecek. Ancak bilinmeli ki , devletler de, yaşan birer organizma gibidir. Zaman zaman büyür, zaman zaman da küçülürler. Bunu en iyi bilecek olan, millet ve devletlerden birisi biziz !
Kim kendi devletinin küçülmesini, ve bölünmesini ister ki ! Ama artık şu da görülmelidir ki, hiç bir şey yapmadan durmak , beklemek bir çare olmadığı gibi, zorunun daha da büyümesine imkan verdiği görülmelidir.
Türkiye\'nin kendi vatandaşlarıyla olan sorunlarını çözmenin zamanı gelmiştir.
Türkiye\'nin artık , özellikle bölgede güç elde etmek isteyen, bölgede yüzyıllarca hükmetmiş olan Osmanlı ve Türk\'lerin yeniden hakimiyetini arttırmasını istemeyenlerin bu planlarını bozma vakti gelmiştir. Durduğumuz yerden de, kimsenin bizim lehimize davranmasını beklemek doğru değildir.
Parçalanmış Irak üzerinde kurulacağı varsayılan bir Kürt Devleti\'nin Türkiye\'nin oluru olmadan yaşama şansı yoktur.
Yaklaşık 28 milyon civarı bir nüfusa sahip olan Irak\'ın 4-6 milyon arası bir Kürt nufusu varken , geri kalanlar Şii - Sünni Araplar , Türkmen\'ler ve bu grupların dışında kalanlardır.
Kürtler dışında kalanlar için, Kürt\'ler ülkelerinin parçalanması için ABD ile iş birliği yapmış insanlar olarak görülecektir.
Diğer komşulardan Suriye ve İran\'ın da, Kürt nufusu olması nedeniyle , olası gelişmelerin kendi ülkeleri için de bir risk oluşturacağını düşüneceklerinden dolayı , bu oluşuma hep karşı çıkacağı kesindir.
Zamanında Osmanlı\'nın parçalanmasını sağlamak için cetvelle masa başında oluşturulmuş Irak üzerinde , Türkiye\'ye ve anlattığım diğer tüm etkenlere rağmen kurulucak yeni bir devletin, diğer ülkelerden toprak kopartarak yaşama şansı yoktur.
Sadece Türkiye\'nin oluru ile, sadece Kuzey Irak\'taki bölgede sınırlı kalabilecek bir oluşum yaşama şansı bulabilir. Bunun bile kabul edilmesi için, Türkiye topraklarındaki PKK sorunun sona erdirilmesi gerekmektedir.
İşte bence , kendi büyüklüğünün ve gücünün nihayet farkına varmış olan Türkiye\'nin , dünya ekonomik krizi ile de ön plana çıkması, kendi dışında planlanan oyunların bozulmasını ve esas oyuncu Türkiye olmadan , hiç bir şeyin yapılamayacağının anlaşılmasına yaramıştır.
Son yaşananlar , güçlü Türkiye\'li bu planın devreye sokulmasıdır. Türkiye etki alanını devamlı büyütecek bir ülke olarak büyümeye devam edecektir. Ama artık büyümenin illahaki sınırların genişlemesi olarak algılanması doğru değildir. Artık sınırlar etki alanları ile ölçülecek yapısal değişikliklere göre düşünülmelidir.
Atatürk\'ün son anda parçalanan Osmanlı İmparatoruğu\'ndan yeniden yarattığı Türkiye Cumhuriyeti\'nin bölünmesini beklemek, ileriyi görmemektir.
Türkiye\'nin, nufusunu oluşturan tüm mozayiği ile bir bütün haline gelmesi , bu vatanı oluşturan herkesin bu vatanın evlatları olduğunun bilinmesi , eskiden de böyleyken , bunun doğruluğunun kabul etirilebilmesi, Avrupa haritasında yeniden güç ve büyüklük timsali olarak ortaya çıkmasını doğuracaktır.
Yıllarca terör için, harcanan kaynakların bundan böyle ülkenin güney doğusunun gelişimine harcanmaya başlaması, bambaşka bir Türkiye yaratacaktır.
Sınırlarıyla birlikte mi olur onun için tam birşey söyleyemiyorum ama , kesinlikle büyüyecek Türkiye\'nin bölünmesinin hayalden bile uzak olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Aydın Eroğlu
info@borsaanalizci.com