Trump'ın tarife inadı dünya için düşündüğü etkiyi göstermedi. Bilakis en başından beri söylediğim ABD ve dünya için ek enflasyon artışları, büyümelerin düşmesi, ABD için resesyon, hatta stagflasyon risklerinin artmasına neden olacak görüşüm iyice güçlenmiş durumda. Trump tarifeleri açıklayınca karşı ülkeler hemen diz çökecek diye düşünüyordu. Ama durum öyle olmadı. Çin de ABD'ye %34 ek vergi ve yaptırımlar açıkladı. Benzer şekilde AB ülkeleri tarafından da benzer misilleme kararları da bekleniyor. Borsalarda sert kayıplar iyice derinleşmiş durumda. Son olarak Çin'in de ABD'ye %34 vergi ve bir dizi yaptırım açıklaması ile Uzakdoğu borsaları sert kayıplarla açıldı. ABD borsalarında da düşüşler sürüyor. Maalesef Trump'ın geri adım atmaması halinde bu kayıplar çok can yakacak gibi duruyor. FED enflasyon düşüşü beklentisi ile faiz indirimi yapacak denirken, karşılıklı tarifelerle Çin'de üretilip ABD'ye giren Apple ürünleri gibi birçok üründe yüksek fiyat artışları yaşanması bekleniyor.
Tarifeler Türkiye İçin Çok Büyük Bir Şans Yarattı, Umarım Bu Fırsatı Kaçırmayız!
Tarife misillemeleri dünya için enflasyon artışı, talep düşmesi ve büyüme oranlarının aşağı yönlü revize edilmesine neden olunca en başta petrol fiyatlarında sert düşüşler yaşanıyor. Brent petrol fiyatları 63.75$'dan işlem görüyor. Bu durum fosil yakıt ihtiyacının neredeyse %95'ini ithal eden bir ülke olarak enerji ithalat faturamızın düşmesine yaradığı için bizim lehimize bir durum.
Aynı şekilde özellikle demirçelikte 2018 yılında bize özel %25 vergi gelmişti. Diğer ülkeler için böyle bir vergi olmadığıdan ihracat rekabetinde 2018'den beri çok zorlanıyorduk. Ama Trump tüm ülkelere bizden çok yüksek oranlı vergi getirip, İngiltere ve Türkiye için ek tarife oranını %10'da bırakınca, demirçelik, çimento, mobilya, mücevher, konfeksiyon, kimya, otomotiv ve yedek parçaları, elektrik, elektronik başta birçok alanda ihracat rekabetinde avantaj elde etmiş durumdayız. Bu durum bizim şirketlerimizin ABD'ye ihracatını arttırabileceği gibi, aynı zamanda birçok ülke ve şirketinin de Türkiye'de yatırım yapıp, ürünlerini bizim üzerimizden ABD'ye satma çabalarını arttırabilir. Kısacası Trump'ın tarife kavgası Türkiye için yabancı yatırım dalgası yaratabilir.
Ama Güven Şart!
İşte böyle bir ortamda tam da Türkiye'de enflasyon ve faizler düşüyor, devamı geldikçe yeni not artışları da gelecek, ülke risk primi düştüğü 240 puandan daha da aşağı inecek, gelişmiş ülke borsalarında kayıplar yaşanırken, gelişmekte olan ülke borsaları pozitif ayrışacak ve BIST de bundan payını alacak diyorduk. 18 Mart tarihine kadar da tam bu şekilde pozitif ayrışma yaşıyorduk. Endeks yeniden 10900'lere çıkmış, yeni TL rekorlarını yakında görmeye başlarız demeye başlamıştık. Yabancı takası %39.28 seviyesine çıkmıştı. Ama bir anda İmamoğlu ve CHP belediyeleri için yargı ve siyasi gerilimler başlayınca, avantajlarımızın katlanarak artmasını beklediğimiz sürece takoz koymuş olduk!
Tahvil faizlerimiz %38'e inmişken bir anda %51 üstüne çıktı. Şu an %46 seviyelerinde. 36 TL civarındaki dolar kuru 41.50'lere fırlayınca rezerv satışları ve gecelik borç verme faizini %46'ye çekerek bu yükselişe fren yaptırdık. Şu an 38.00 TL civarı işlem görüyor. Ama ciddi bir rezerv kaybı yaşadık. CHP ve İBB'ye kayyum atanması riskinin sürüyor olması, sadece İBB değil, başka CHP belediyeleri için de kayyum atamalarının yapılması, belediye başkanları için yolsuzluk ve suç örgütü iddianameleri, bir anda içerideki pozitif tabloyu riskli hale getirdi. Gelişmelerden panikleyen yabancı yatırımcılar da borsa ve tahvillerde satışa yöneldiler. Borsadaki yabancı takası %36.40 seviyesine düştü. Enflasyon düşecek diye beklerken, kur ve faiz artışları nedeniyle enflasyonun da artış yönlü etkilenmesi bekleniyor. Ülke risk primi de maalesef 319 puan seviyesine çıkmış durumda. Bu da dış borçlanma maliyetlerimizin artacağını gösteriyor.
Son olarak da elektriğe %25 zam yapıldı. Doğalgaz, elektrik zamları tüm üretim maliyetlerini de arttıracaktır. İmamoğlu ve diğer CHP belediyelerine yönelik yargı ve siyasi gerilimler öncesinde düşmesini beklediğimiz aylık enflasyon verileri de, bu gelişmeler sonrasında nisan ve mayıs ayında yükselişe dönecektir diye düşünüyorum.
Çok büyük bir fırsatı kaçırmak üzereyiz. Eğer içeride ortamı geren kararları almasaydık, Trump tarifeleri bizim için çok büyük fırsatlar yaratacaktı. Umarım bu fırsatı kaçırmaz ve yeniden güvenin artmasına destek olacak kararları almaya başlarız.
İşte böyle bir ortamda haftaya başlıyoruz. Dünya borsalarındaki yüksek kayıplar ve Çin'in de ABD'ye yaptırım ve %34 vergi açıklaması sonrası Uzakdoğu ve ABD borsalarında satışlardan etkilenen BIST de sert kayıplarla haftaya başlayacak gibi duruyor. Ama tarife avantajlarından yararlanacak birçok şirketimiz için de pozitif ayrışmalar göreceğimiz bir hafta olmasını bekliyorum.
BIST için olası düşüş seviyelerini DD Tablomuzda paylaştım. Gelişmeleri bir süre izleyip, sonra duruma göre teknik paylaşımlarımı yapacağım.
Hepinize sağlık, bol kazanç ve iyi bir hafta dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_