Cumhurbaşkanımız ABD'ye indi. Bu akşam Türkiye saati ile 20.30 sonrası zirvenin başlaması ve 23.10 sonrasında da iki liderin ortak basın toplantısı yapması bekleniyor. Açıkçası içerdiği gündemler nedeniyle oldukça kapsamlı ve zor bir randevu olacak.

Zorluk sadece içerdiği gündemlerin ağırlığından değil. Aynı zamanda ABD Temsilciler Meclisi'nin Demokrat ve Cumhuriyetçi üyelerinin zirve öncesinde Trump'a yolladıkları mektupla, bu ziyarete karşı olduklarını bildirmesi de ayrı bir sıkıntı yaratıyor. Trump halka açık olarak başlayacak azil soruşturması ile ilgili duruşmalara da bugün başlıyor. Böyle bir ortamın gerginliği içinde Türkiye'ye karşı tutumunda siyasi geleceğini düşünerek yeterli destek verememesi gibi bir risk de söz konusu olur mu bunu akşam öğrenmiş olacağız. Ama gerçekten oldukça zorlu bir zirve olacak orası kesin.

Bizim açımızdan halkbank davası düşürülecek olur, patriot ve F-35 süreçleri yeniden başlar, üstüne bir de yükseltilmiş ticaret anlaşmaları imzalanacak olursa, S-400'leri askıya almak sorun olmayabilir. Askıya almak derken, S-400'leri geri yollamak değil de, Türkiye'de depolanması-muhafazası konusunda ortak bir yol bulunabilir. 

Tabii ABD'nin böyle bir uzlaşma için S-400 haricinde isteyeceği başka bir talep daha olacaktır! Bence o da, Suriye'de Güvenli Bölge gerisinde bir Kürt otonom bölgesi oluşturulması pazarlıkları olacaktır. Aslında asıl pazarlık bu konuda dönüyordur ama ön planda gösterilen S-400'ler ve F-35'ler olduğunu düşünüyorum!

Eğer bu kadar kritik ve riskli maddeler varken, cumhurbaşkanımız yine de ziyareti yapma kararı aldıysa, ben zirveden uzlaşı çıkmasını beklerim. Başka türlü bu ziyeretin yapılmasının manası olmaz. Tabii uzlaşı çıkmayacağını bilerek, gidip şu mektubun cevabını tüm dünyanın gözü önünde vereyim ilişkileri iyice gereyim diye bir düşünce için ziyaret yapılıyorsa onu bilemem :). Bu konuyu latife olsun diye yazdım. Yoksa, böyle bir niyetle kalkıp da ABD'ye gidileceğini sanmam.

Neyse, bu akşam sonuçları tam bir bıçak sırtı olacak bir zirve göreceğiz. Anlaşmazlık olursa, yaptırımlarla iki ülkenin ilişkileri çok derin yara alacaktır. Olası ABD'nin böyle bir yaptırım kararlarının ardından, AB'nin de benzer bir yaptırım kararını Akdeniz doğalgaz aramaları ile ilgili alması da muhtemel olur. Bu gelişmeler tüm finansal ve ekonomi piyasalarını derinden ve olumsuz etkileyecek bir süreç başlatır. Kur, faiz yukarı, borsa aşağı sıkıntılı bir döneme gireriz.

Anlaşma çıkması halinde, özellikle F-35 ve Halkbank konuları çözülürse, işte o zaman da tüm piyasalarımız için çok pozitif bir süreç başlar. Döviz ve faizde kısmi de olsa düşüş. Borsada ise orta ve uzun vadede çok daha yükseklere gidilecek bir yükseliş süreci başlar. Özellikle kamu bankaları öncelikli bankacılık hisseleri en sert tepkileri veren hisselerden olacaktır. 

ABD ile, uzlaşılırsa bu uzlaşının devamında Akdeniz'de ortak gaz arama yönünde kararlar da çıkabilir. Kısacası ABD ile anlaşma çıkarsa, AB'nin Akdeniz konulu yaptırım kararı anlamsız kalacak bir tehdit olur. 

Artık sözü ve yorumu bırakalım, akşamki zirveyi bekleyelim diyorum. Tüm sorularımızın cevapları bu zirveden sonra netleşecektir. Umarım ülkemiz için en iyisi olsun. Ben olumlu bir sürecin başlayacağı inancındayım. 

Bugün BİST'in zirveyi pozitif hareketlerle karşılamasını bekliyorum. Ama ABD borsalarında dün gerçekleşen kar satışlarının devamı gelebilir. ABD borsalarında satışlar artacak olursa, BİST'i de baskılayabilir. Yani siz yine de temkinli olun derim.

Hepinize iyi bir seans dilerim.

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_