Sanayideki Düşüş Ciddi Boyutta!

15.02.2019 09:29
  •  A 

Dün açıklanan Aralık ayı sanayi üretimindeki rakamlarda % -9.8 gibi ciddi boyutta bir düşüş görülüyor. Mobilya, yüksek teknoloji, bilgisayar ekipmanları üretimi bizi ilgilendirecek büyüme gösterebilen sınırlı alanlar olarak görülüyor. Bu durum hiç hoş bir tablo değil. Hem de devletin neredeyse her alana verdiği teşviklere rağmen büyümede düşüşün bu boyutta gelmesi sıkıntılı bir durum. Çünkü büyme düşünce kamunun vergi gelirleri de düşecek demektir. Gelirleri düşen şirketlerin istihdamlarında azaltmaya gidecekleri ve bir de işsizlik oranında artış riski demektir. 

Diğer taraftan cari açıktaki toplamdaki düşüş ise sürüyor. Bu iyi gibi görünüyor ama büyüme düştüğü için fazla iyi görmek de çok doğru değil. Ama en azından büyümedeki kaybın üzerine bir de cari açık baskısı yaşamayacağız demektir. -27.6 Milyar Dolar'a düşmüş cari açığa karşılık net hata ve noksan kaleminde +21.1 Milyar Dolar artı olması da cari açığı fonlayacak ciddi bir giriş olduğuna işaret.

Yani likidite konusunda çok sıkıntı yok. Ama bence güven konusunda yaşanan belirsizlikler yüzünden büyüme, tüketim kısmında ciddi sorunlar var. Hane halkı döviz tevdiat hesaplarındaki artışlar sürüyor. Bunun nedeni bir çok mecrada kulağımıza gelen seçimlerden sonra eğer IMF anlaşması olmazsa ciddi bir kriz yaşanacağı korkusu. Bu korku ile paralar dövize kayıyor. Doğal olarak da yatırım ve tüketim harcamaları düşüyor. Yani bana göre kişiler ve şirketler seçim sonuçlarını görmek ve olası gelişmelerin ne olacağını anlayana kadar her türlü yatırım, tüketim, kredi kullanımı kararlarını askıya almışlar. 

İşte bu nedenle seçimlerden sonra hakikaten kriz yaşanacaksa o zaman ortalık toz duman olacak. Dövize yatırım yapmış olanlar da bu kararları ile kendilerini korumuş olacaklar. Ama ülkede böyle bir kriz daha yaşanacak olursa, bunu bir çok şirket göğüsleyemeyeceği için her alanda olumsuz sonuçlar görürüz. Kurdaki zıplama faizleri de peşinden çeker. Zaten bu faizlerde bir duran yatırım ve tüketim böyle bir gelişme sonrası sorunun ekonomik krize dönüşmesine neden olur. 

Ben bu korkuya sahip değilim. Her alanda bu korkuları işleyenler var. Ama seçimlere gittiğimiz için bunun yaşandığı görüşündeyim. Tabii açıklanan her türlü veriyi doğru kabul ederek bu görüşteyim. Çünkü bu tip krizlerde fatura her zaman halka çıkartılır! Yani eğer kriz olacaksa döviz hane halkında toplanmazdı. Şimdi ise yüksek kurlardan beri devamlı döviz tevdiat hesaplarındaki karşılıklar artan hane halkı bu kararlarından dolayı ciddi kur zararları yaşıyorlar. Ama bu hesapları halen korudukları için döviz ekstra düşemiyor. Doğal olarak da faiz de öyle. Ama eğer seçimler sonrası korkulan krizin yaşanmadığı görülürse, o zaman hane halkı zararda dahi olsa döviz tevdiat hesaplarından çıkıp mevduata yönelmeye başlayacaktır. Bu durumda faizler ve döviz kurlarında düşüş başlar. TCMB böyle bir ortamda dövizdeki düşüşü durdurmak için faiz indirimleri yapınca, bu faiz indirimi kimseyi rahatsız etmeyeceği gibi, kurların da kısmen yükseliş tepkisi vererek ihracat ve üreticiyi pozitif yönde destekleyecektir. 

Yok eğer hakikaten veriler ve açıklanan rakamlar yalan ise, bu takdirde de IMF anlaşması zorunlu olursa, o zaman da anlaşma yapıldı diye piyasaya pozitif algılar hakim olur. Peki o zaman asıl korku nedir? Bence asıl korku tablo kötü ve iktidar da buna rağmen IMF ile anlaşmazsa yaşanacak tablodur. Bunun olmasını ben de dilemem. Çünkü böyle bir durum hakikaten çok kötü bir süreç başlatır.

Öncesinde de bir kaç kez görüşümü yazdım. Bugün de yazdım. Ben seçim sonuçlarında iktidarın ciddi bir oy ve belediye kaybetmesini bekliyorum. Ama ekonomik olarak dillendirilen korkulara katılmıyorum. Seçim sonuçlarının da ekonomiyi çok etkileyeceği düşüncesinde değilim. Eğer finansal bir kriz yaşanıyor olsa, o zaman bu döviz kurlarını hiç kimse tutamazdı. Son dönem fon girişleri olmazdı. Tam tersi hane halkının değil de, kurumların ve fonların döviz alımları daha çok olurdu. Böyle bir tablo görmüyorum.

Bu nedenle kur ve faizlerde düşüşlerin başlamasını ve bu tablo görüldükten sonra da her türlü yatırım kararlarının yeniden alınmaya başlamasını bekliyorum. Büyümedeki düşüş bence tamamen seçim sonrası riskler korkusu ile yaşanıyor. Bu korku gerçek çıkmadığı takdirde, pozitif algılar bir anda büyüme tepkisi yaratacaktır. 

Lakin başka bir sorun ise, dış talepte yaşanıyor. Gelişmiş ülkelerde de talep daralması yaşanıyor. İşte bu sıkıntı. Çünkü AB ihracatımız bu nedenle düşerse, bu durum da büyüme oranı üzerinde olumsuz yansıyor.

NOT Günü!
              Bugün S&P not kararını öğreneceğiz. Not artışı da düşüşü de beklemiyorum. Aslında seçimlerden önce hiç bir değişiklik yapmasını beklemiyorum. Ama bir değişiklik yaparsa onun da görünümde pozitif bir değişiklik ile sınırlı kalmasını bekliyorum. Görünüm dahi pozitif değişecek olursa, bunun da olumlu etkisi olur görüşündeyim. Ama öyle ya da böyle seçim sonrası her konuda beklenmesi gereken bir kriter olacak.

BİST'de Dün Ne Oldu?
              Teknik olarak riskli gördüğüm destekler kırılınca ikili tepe satışları başladı ve ikinci etap destek seviyesine kadar düşüş yaşıyorken gelen Thyao açıklması borsayı düşüş derinleşmeden artıya döndürdü. Sosyal medyada thyao'nun üçüncü havaalanına ortak olacağı bu durumun da şirkete sermaye ihtiyacı doğuracağı endişeleri dile getiriliyor. Zaten sıkıntılı olan üçüncü havaalanı yatırımına ortak olmanın thyao için yanlış ama siyasi bir baskı ile yaşanacağı spekülasyonu nedeniyle thyao hisselerindeki hızlı düşüş, diğer bir çok hisseye de yansımıştı. Thyao yönetiminden böyle bir düşünceleri ya da kararları olmadığı, spekülasyonun gerçeği yansıtmadığı yönünde açıklama gelince, önce thyao hisselerinde yaşanan pozitif tepki, sonrasında diğer hisselere de yansıyınca endeks artı kapattı. Ama teknik olarak dikkat çektiğim riskler yine de geçerli. O nedenle, şu an riski desteklerin üstünde olsak da, endeks olarak yine de temkinli durmak lazım. Bugün dünkü satış baskısının gelmesi halinde bu riskler yeniden tetiklenir.

Umarım ülkemiz için olumlu olacak gelişmeleri yaşarız. Hepinize iyi bir hafta sonu dilerim.


    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_


  • 14.02.2019
    09:11

    Birkaç gündür teknik olarak Destek-Direnç Tablomuzda dikkat çektiğim 102.451 seviyesindeki gap boşluğu son kar satışları ile dün kapanmış oldu. Maalesef bu gapler stres kaynağı oluyorlar. Bir an önce kapanmaları daha hayırlı bence. Ama bilançolar sonrasında endeksin 87.000'lerden başlayan yüksel... Devamı »

  • 13.02.2019
    09:37

    İşler iyiye gidiyor derken bir bakıyorsunuz Trump bir tweet atıyor Çin ile görüşmem diyor haydii iyi giden piyasa bir anda bozuluyor. Aynı şekilde kar satışları gelirken de yine bir Trump tweeti bu sefer tam tersi Çin ile ilgili pozitif bir açıklama içerebiliyor. Dün Trump'tan yine benzer şekild... Devamı »

  • 12.02.2019
    09:09

    Sürpriz Açıklamalarla Ayarlarımız Bozuluyor! Tam banka karları iyi geliyor borsa yükselişe devam eder diye düşünürken, İş Bankası'nın CHP'deki hisseleri ve diğer iştiraklerdeki payların Hazineye devri gündeme düşüyor. Yükselecek dediğimiz borsa bankalarla satışa dönüyor. ... Devamı »

  • 11.02.2019
    09:36

    Siyasi iktidarın en tepesinden belirsizlik yaratılmasa, açıklanan bana göre oldukça iyi ısctr bilançosunun da desteği ile endeks düzeltmeyi yaptı ve yükselişe başlayabilir derdim. Ama Isctr'nin CHP payı konusundaki tedirginlik hisseye satış getiriyor. Bu yüzden açıklanan karın etkisini kestiremi... Devamı »

  • 08.02.2019
    09:30

    ABD Başkanı Trump'ın Çin lideri Cinping ile 1 Mart öncesi görüşme olmayacak, belki sonra görüşebilirim demesi ABD ve Asya piyasalarında sert satışlara neden oldu. Anlaşılan o ki, ABD-Çin arasındaki ticaret-ekonomi müzakereleri bir süre daha piyasaları dalgalandırmaya devam edecek. Eğer iki ülken... Devamı »