TCMB Neden Var!

21.05.2018 09:12
  •  A 

Haftaya yine bir çok rekorla başlıyoruz! Bizim için hayırlı olsa bu rekorlara sevinelim ama maalesef aleyhimizde olan rekorlardan bahsediyoruz. Dolar, TL faizleri rekor kırıyor. Eurobond faizleri de öyle. Euro ve Dolar kurunda da yeni zirveler görülüyor. 

Ama sanırım çok önemli değil ki TCMB izlemeye devam ediyor. İktidarın ekonominin başında yer alan temsilcileri de izliyor. Nasılsa yüksele yüksele bir yerde yorulacaklardır diye düşünülüyor galiba. Artık bu denli pasif durmayı çözemediğim gibi, tüm rekor kırılan değerlerin ekonomiye çok ciddi zarar verdiğini görmüyor olamazlar diyorum! 

Cari açığı bu denli yüksek, enerjide ithalat bağımlısı bir ülke, Dolar kurunda bu denli yükseliş olursa nasıl sağlıklı bir piyasaya sahip olabilir. Bu denli kur artışı demek, zincirleme olarak elektirik vs her alanda zam yapılması demek olur ki öyle de oluyor. Zamlı elektirik faturalarına otomotiv dahil tepkiler geliyor. Her zam enflasyona yeni baskı demek. Enflasyonda çift haneden yeniden tek haneye inermiyiz derken, korkarım ki böyle giderse çok daha yüksek enflasyon seviyelerini konuşmak zorunda kalacağız.

Krizde Ne yapılmalı?
              Maalesef bu denli genişleyici maliye politikalarını, bu denli pasif TCMB politikalarını beklemediğimiz için, ittifaklarla yapılacak olan erken seçim piyasaları olumsuz etkilemiş durumda. 

Borsanın genelinde bir iki özel hisse hariç(ki, bir süre sonra o hisselerde de en azından parite satışları görülebilir), neredeyse tüm hisselerde sert değer kayıpları yaşandı ve yaşanıyor. 

Öncelikle bu kayıpların saydığımız kontrolden çıkan bu gelişmeler nedeniyle yaşandığını ama hisse ederlerinin bu fiyatların çok üstünde olması gerektiğini düşündüğümü bilmenizi isterim.

Böyle zamanlarda diyelim ki, elinizde bir ya da birden fazla hisse var. Çok ciddi değer kayıpları ile mecburen beklemede iseniz, fiyatların yeniden eski haline gelmesini beklemek bir yöntemdir. Aynı şekilde diğer bir yatırımcı davranışı daha olabilir! O da, bazen eldeki bu hisselerden bazıları aniden sert yükselişler yaşayacak olursa, o zaman onları beklentiniz süren ama henüz fiyatı düştüğü yerde büyük kayıplarla duran diğer hisselerle değiştirmek olabilir. 

Yani şunu diyorum, % 30, % 40 ve daha fazla değer kayıpları olan iki hisseden biri  aniden % 10, % 20 arası yükseliş yaşarsa, değer kaybının ciddi bir kısmını geri almış olur ama henüz daha fiyatına gelmemiştir. Bu hisse fiyatına gelsin diye beklemeyip, henüz yükseliş tepkisi yapmayan diğer hisse ya da hisselerle değişim yapılırsa, daha sonra değiştirilen hisselerde de benzer yükseliş tepkileri yaşandığı zaman, uğramış olduğunuz zarardan çok daha hızlı çıkma imkanı yakalaybilirsiniz. 

Sadece bilmeniz gereken bir risk var! Tepki yapan hisseyi verip, tepki yapmayan diğer hisseleri aldığınızda, ille de aldığınız yükselişe başlar, verdiğiniz durur ya da düşer diye bir kesinlik yok. Aldıklarınız yerinde saymaya devam ederken, verdikleriniz yükselişine devam da edebilirler. 

Ben sadece sizlere bir parite mantığını anlatmak istedim. Kararları sizler vereceksiniz. 

Kur artışı bu şekilde sürmeye devam ederse, enflasyon etkisi nedeniyle bir süre sonra bir çok diğer sektör ve dengeyi bozabilir. Müdahale edilmeyen finansal kriz, bir süre sonra ekonomide farklı krizleri tetiklemeye başlar. Bu doğrultuda risklerin büyüdüğünü düşünen ratingçiler de, yeni not indirimleri ile piyasayı daha da bozarlar. Umarım bunlar olmaz diyeceğim ama, bu gidiş iyi değil. 

Şu seçim bir an önce gelse bitse de, bu süreçten çıkmış olsak diyorum.

Hepinize iyi haftalar.


    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_


  • 18.05.2018
    08:49

    Hakan Atilla Davasından beklentilerden çok düşük bir ceza çıkması iyi oldu. Ama bu davanın olası Halkbank konusu ile ilgisi yoktu zaten. O nedenle Halkbank'a bir ceza gelecek mi, gelmeyecek mi anlaşılana kadar bu konu ciddi bir risk olarak sürecek. Artık bu nedenden midir bilemiyorum, kurla... Devamı »

  • 17.05.2018
    09:20

    Dün ABD'deki Hakan Atilla davası sonuçlandı. Hakan Atilla kendi savunma avukatlarının bile beklediğinden daha düşük şekilde 32 ay ceza aldı. Tutuklu kaldığı 14 ay bu süreden düşülerek kalan süre cezasını çektikten sonra serbest kalacak. Karara karşı temyiz yolu da açık. Avukatlar kararı adil bul... Devamı »

  • 16.05.2018
    09:28

    Türkiye için tek önemli olan sadece faizler mi? Yani ne olursa olsun faizler muhakkak düşük olsun öyle mi? Enerji ihtiyacımızın neredeyse tamamına yakınını ithal eden bir ekonomi olarak, Dolar kuru dirençsiz ve soluksuz yükselsin hiç sorun değil mi? Ya da fason üretim sanayi olarak, yaptığımız yapac... Devamı »

  • 15.05.2018
    09:27

    14 Mayıs 08:43'te paylaştığım ''TCMB'nın Özerkliği Kalkacak Mı?'' başlıklı yazımın daha dumanı dağılmadan, cumhurbaşkanından bu yönde yeni bir açıklama geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız, TCMB'nın özerk olduğunu ama yürütmenin başından gelecek sinyallere duyarsız olamayacağını... Devamı »

  • 14.05.2018
    08:43

    Piyasalar Neden Durulmuyor? Öncelikle bir erken seçim sürecindeyiz. Hatta bu seçim sonrasında ciddi bir sistem değişimi olacak. Parlamenter sistemden, cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine(aslında buna biz de başkanlık desek çok daha kısa ve anlaşılır olur) geçeceğiz. Başbakan ve hüküme... Devamı »