Trump BM Üyelerini Tehdit Etti'!

21.12.2017 09:37
  •  A 

BM Güvenlik Konseyi'nin Kudüs kararını ABD'nin veto etmesi sonrası Türkiye ve birkaç ülkenin girişimi ile Kudüs kararı BM Genel Kurulunda gündeme taşındı. Oylama öncesi ABD başkanı BM üyelerini ABD mali yardımlarını kesmekle tehdit etti. ABD'den mali yardım alıp da, ABD'ye karşı oy kullanacak olanları not edeceklerini ve onlara yapılan yardımları keseceklerini söyleyen Trump, ''Umurumuzda değil. Milyarlarca Dolar tasarruf etmiş oluruz!'' demiş. 

İşte uluslar arası hukuk tam da bu! Yani güçlünün hakim olduğu bir hukuk düzeni var. Bu düzen ve BM'nin bu yapısı değişmediği müddetçe, dünya barışını sağlamak mümkün değildir. Sonuçta BM Genel Kurulunda Kudüs kararı oy çokluğu ile geçse bile, hiç bir bağlayıcılığı olmayacak. Ama yine de ABD'yi uluslar arası yalnızlaştırma açısından önemli bir sonuç olur.

Ben ise bu gelişmelere farklı bir açıdan dikkat çekmek istiyorum! ABD başkanının BM üyelerini tehdite götürecek kadar önemli gördüğü bu oylamanın Genel Kurula getirilmesine kim öncelik ediyor? En büyük öncülüğü yapan biziz. Yani bu açıktır ki, ABD ile Türkiye arasında kesin bir hesaplaşma dönemine girmiş bulunuyoruz. 1990 Körfez Krizi sonrası Irak'ta oluşturulan Çekiç Güç ile Kuzey Irak'ın özerkleştirilmesi ile başlatılan bölgede bir Kürt devleti kurdurma hamlesi, yıllardır Arap Baharı, DAEŞ'in temizlenmesi vs gibi yalanlarla gizlenerek Irak ve Suriye'nin parçalanması sağlandı. Aslında öncesinde sırada İran olacaktı. Ama İran-Rusya ilişkileri nedeniyle bu sıralama değişti. Sıradaki öncelik Türkiye'ye verilmiş olduğunu görüyoruz.

Benim belki de olayı fazla büyüttüğümü düşünebilirsiniz ama, Zarrab Davası diye başlayan ve ABD'nin son strateji belgesi ile süren gelişmeleri, ABD'nin Suriye'de PKK'nın türevi PYD/YPG 'ye verdiği 4 Bin tır silah ve mühimmat desteği ile birlikte değerlendirdiğimiz zaman, ABD'nin Türkiye'ye karşı açık açık savaş yürüttüğünü görürüz. PYD bu denli silahlandırılıyorsa, bunun nedeni zamanı gelince Türkiye'ye karşı kullanmaları içindir. Eğer Türkiye Afrin'e müdahale edecek olursa, askerimize büyük kayıp verdirmek için çok sayıda tanksavar da verildiğini görüyoruz. Ayrıca eğer Türkiye Afrin'de PYD güçlerine müdahale ederse, onları koruruz diye yapılan açıklamaları da unutmayınız. 

Kısacası eğer Afrin'e müdahale edecek olursak, PYD kisvesi altında orada bu yapılanmayı sürdüren ABD askerleri ile de çatışacağımızı bilmemiz lazım. Bu NATO çatısı altındaki iki büyük devletin karşı karşıya gelmesine neden olacak çok önemli bir sorundur. Bir müttefikin diğer bir demokratik müttefikinin topraklarının parçalanmasını hedeflemek olan bu planı uluslar arası tüm platformlara taşımalıyız. AB ülkelerinde ve ABD'nin kamu oyunda bu oyunu açığa çıkartmalıyız. 

Ama anlaşılan şu ki, ABD'nin bu aşikar hamleleri sonrasında bizim için risklerin yakın tarihte biteceğini söylemek biraz zor gibi duruyor. Bu nedenle bir taraftan AB ülkeleri ile ilişkileri yeniden geliştirirken, diğer taraftan da Rusya-Çin ve İran ile çok daha sıkı bir ilişki içine girmeliyiz. 

Biz bu planları boşa çıkartırız o kesin. Ama yıllardır istediğini yapmaya alışmış en büyük dünya gücü olan ABD'nin bölgede insiyatifi kaybettiğini kabullenmesinin o kadar da kolay olmayacağını bilmemiz lazım. ABD elinden geldiğince her alanda Türkiye'yi zora sokmaya çalışacaktır. Bu nedenle uygulayacağı politikalar piyasalarımızı zaman zaman olumsuz etkileyecektir görüşüm halen sürüyor. Bu nedenle de gereğinden erken rehavete girmek doğru olmaz. Tedbiri elden bırakmadan yükselişlerden yararlanmak ama her türlü ani ve olumsuz gelişmelere de hazırlıklı olmalıyız. 

Trump Vergi Reformunu Geçirdi!
              ABD özel sektörü için çok önemli bir itici güç yaratabilecek bu vergi reformu ABD'nin büyümesine katkı yapacağı gibi, dünya ekonomisini de pozitif etkileyebilecek bir gelişmedir. Normalda ABD ile bu denli gerilimli ilişkiler sürecinde olmasak, bizim için de oldukça pozitif bir etkisi olurdu diye düşünüyorum.  

Yorumlara bakınca düz mantıkla vergi reformu sonrasında ABD tahvil faizlerinin arttığını görenler, faizlerin artışa geçmesinin bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için olumsuz bir gelişmedir diyorlarlar. Ben bu görüşte değilim. Çünkü Türkiye zaten bir çok dert ile uğraştığı için hem faizleri hem de kurları gereğinden fazla artmış durumda. Biz özellikle ABD ile gerilimleri azaltabilirsek ABD fazileri nereye çıkarsa çıksın, bizdeki kurlar ve faizler düşeccektir görüşünmdeyim.

Bu gelişmeler içinde bizim için en öncelikli gündem ABD'deki Atilla davasının sonucu olacaktır. Çıkan sonuca göre bir anda hızlı yükselen bir piyasa görebileceğimiz gibi, korkulan boyutta cezalar açıklanacak olursa, o zamanda yeni bir kriz dalgalanması yaşayacağız. 

Bu nedenle soğukkanlı bir şekilde olası yükselişleri değerlendirmek ama fazla ısrarcı olmadan kâr realizasyonlarını da yapmayı bilmek lazım. Bu günler hisse bazlı hareketlemelerin olduğu ve olacağı günler. Bağımsız ayrışmalar görülebilir. Tekniklerini uygun gördüğüm hisse paylaşımlarımı sürdüreceğim.

Hepinize bol kazançlar.


    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_


  • 20.12.2017
    09:21

    Yabancıların Noel tatili dolayısı ile azaldığı bu günlerde, hisselerde ekstra spekülatif hareketlerin yaşandığını görürüz. Bir bakarsınız bazı hisseler aşırı alımlarla tavanlamış ya da ciddi oranda yükselmiş olabiliyor. Bu tarz alımlar sizlerde aynı şekilde sürecek... Devamı »

  • 19.12.2017
    09:43

    1945 yılında kurulan örgüt sözde dünya barışını korumak için kurulmuş gibi lanse edilse de, dönemin en güçlü galip devletlerinin dünya genelindeki statükolarını korumak amacı ile kurulduğu aşikar bir durum. Üye sayısının çok... Devamı »

  • 18.12.2017
    09:40

    Enflasyon konusundaki görüşlerimi çok uzun yıllardır bilirsiniz. Enflasyon yetersiz üretimin bir neticesidir. Sıkı para politikası araçları ile enflasyonu sadece geçici dönem düşürür ama kalıcı olarak bitiremezsiniz. Enflasyondan kalıcı olarak ... Devamı »

  • 14.12.2017
    09:37

    ABD merkez bankası FED sürpriz yapmadı. 25 baz puan faiz artışı yaparak faizlerini %1,25-%1,50 aralığına çekti. 2018 yılı için de 3 faiz artışı öngörüsünde bulundu. Karara tepki bizde Dolar kurunda gevşeme, dünya genelinde ise, parite ve ons altında yü... Devamı »

  • 13.12.2017
    08:53

    Bugün FED, yarın ise TCMB faiz kararları piyasalar için önemli olacaktır. 22:00'de FED açıklamalarını duyacağız. TÜFE artışları nedeniyle FED'in düşük de olsa bir faiz artışı yaparak yılı kapatmasını bekliyorum. Önemli olan önümüzdek... Devamı »