Bu şekilde artmaya devam ederse, buna karşılık kurlar düşmez ve hatta yükselişi sürecek olursa o zaman yoğun kredi kullanılan sektörlerdeki sıkıntının artabileceğini öngörmek kahinlik olmaz. Malesef şu an böyle bir durum yaşanıyor. Faizlerin bu denli yüksek olmasına rağmen bile kurlar düşmüyor. Nedeni konusunda çok kez yazdık. Özellikle ABD ile yaşadığımız siyasi gerilimler bu durumun bana göre ana nedenidir.
Reza Zarraf davası ve olası gelişmeleri, yasak olduğu dönemde İran ile ticaret yaptığı varsayılan bazı bankalar ile ilgili spekülasyonlar ve tabii sınır ötemizde ABD'nin kurmak istediği yeni peyk devletler konusundaki anlaşmazlık en büyük gerilim nedenlerimiz oluyor. Bu konuların belirsizlikleri dağılmadan piyasadaki gerilimler sürecektir.
Zaten bu sıkıntıların farkında iken, Japon JCR Eurasia başkanı, mevcut ekonomik ve siyasi stresin sürmesi halinde başta inşaat sektörü olmak üzere seri iflasların olabileceği uyarılarını yapmış. Bu nedenle de, üç ayda bir yaptıkları incelemeleri haftalık sürece çektiklerini söylemiş. Bu önemli bir uyarı.
Malesef inşaat sektörü zaman zaman bize bu tarz riskleri yaşatıyor. Çünkü piyasa gelişimine ve risklerine paralel davranmıyorlar. Piyasa şartlarına göre projelerini azaltmaları gerektiği dönemler olmasına rağmen, aynı hızla yatırımlar sürüyor. Böyle olunca da, sektörde talep daralması yaşandığı zaman, en yoğun kredi kullandıkları zamanda finansal kriz ile karşı karşıya kalabiliyorlar.
Bu riski atlatmaları için bir tavsiyem olsun! Bizde kredi kaynakları artıp da faizler de düştükçe her nedense bu durum ters orantılı olarak konut fiyatlarında artış olarak yansıyor. Nasılsa faizler düştü, vadeleri arttı diyerek projelerinde sürekli fiyat artışına gidiyorlar. Şahsi fikrim son dönemde her ne kadar geçen yıla göre % 20-25 civarı fiyatlar düştü de dense, oldukça yüksek fiyat seviyelerindeyiz. Olası bir finansal kriz riski hissettikleri an, çok ciddi fiyat indirimleri ile satışları arttırarak bu riskten kurtulabilirler. Ama bunda geç kalacak olurlarsa, talep düştüğü bir dönemde sektörden JCR yaptığı uyarıya paralel iflas haberleri gelmeye başlarsa, indirim yapmakta geç kalmış olurlar. Çünkü bir iflas dalgası zincirleme reaksiyonlar yaratır. Bankaya ödeme yapamayan inşaat firmasının elindeki inşaat stokları bankaların kontrolüne geçer. Bankalar için önemli olan verdikleri krediyi en kısa zamanda geri almak olduğu için, ciddi fiyat indirimi ile bu stoğu satmaya çalışırlar. Böyle olunca da sektörde finansal durumu güçlü olan firmaların da satışları düşer. Çünkü alıcılar fiyatlarda sert bir düşüş görünce, daha da düşer diyerek her yerde beklemeye geçerler.
Sanırım geçenlerde gelen bir soru vardı! Faizler artacak deniyor. Eğer öyle ise, konut almayı düşünüyordum geciktirmeden alayım mı? Faizler artınca konutların fiyatı yükselirse diye korkuyorum demişti bir üyemiz. Bense, cevap olarak yukarıdaki açıklamalarımdan da anlayacağınız üzere, eğer faizlerdekiartış sürecek olursa bundan ilk ve olumsuz etkilenecek sektör inşaat sektörü olur. Faiz artışları talep düşmesine neden olur. Bu durum da kredi faizini yukarı çekse de, konut fiyatlarında düşüş baskısı yaratır demiştim. Eğer sektörde JCR'ın dediği gibi bir iflas haberi gelecek olursa, fiyat düşüşleri daha da sert olacaktır görüşündeyim. Kısacası tekrar ediyorum; sektör yöneticileri olası riskleri görmeli ve fiyatlarını ciddi şekilde indirerek stok eritmeyi hedeflemeliler görüşündeyim.
Gördüğünüz gibi, tam da dünya genelinde büyümelerin yeniden artmaya başladığı bir dönemde biz bu riskleri yaşıyorsak, bu durumun nedeni yazımın başında ve önceki bir çok yazımda yazdığım siyasi konulardır. Bir an önce bu riskeri azaltamaz isek, bu sorunlarla yüz yüze gelebiliriz.
Umarım bu gidiş normalleşmeye doğru dönmeye başlar. Yoksa tam da büyüme hızlanırken, şirketlerden kar patlamaları geliyorken, hiç beklemediğimiz bir krize hem de dünya genelinden aynı 2001'de yaşadığımız gibi ayrışarak girmemiz çok kötü olur. 2013 yılından beri ayrışarak kaçırdığımız bir çok olumlu süreçten bir yenisini daha kaçırmış oluruz.
Riskini derin hissettiğimiz konular her an pazarlıklarla çözülebilecek siyasi konulardır. Aniden de çözülebilir. O nedenle ne olacağı konusunda net bir görüşe sahip değilim. Bu nedenle yeniden tekrarlıyorum! Böyle zamanlarda kesinlikle kredilerden uzak durun. Her zaman da kenarda nakit bulundurun. Piyasa düzelirse nakitteki varlığınız belki birçok fırsatı kaçırmış olur ama, bahsi geçen riskler bir kriz dalgası yaratacak olursa, o zaman en sağlam dediğimiz hisselerde bile geçici de olsa sert fiyat düşüşleri görebiliriz. Tedbiri elden bırakmamak sizleri bir çok risklerden korur.
Kazancınız bol olsun.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_