Bir zamanlar siyaseten de gerilimlerimizin az olduğu günlerde, ekonomik durumlarımızın daha ön planda olduğu kısa süreli bir döneme denk gelen süreçte Fitch, Moody's ve Jcr tarafından yatırım yapılabilir notlarını almıştık. Ancak arada geçen süre içinde Moody's ve Fitch yatırım yapılabilir notlarımızı geri aldı. Geriye bir tek Japon JCR'ın yatırım yapılabilir notu kaldı.
Maalesef rating uyarılarımız sürmeye devam ediyor. Geçen hafta sonu Moody's genel gidiş ile ilgili bir kötüye gidiş uyarısı yaparak, görünümümüzü durağandan negatife çekmişti. Dün de son yatırım yapılabilir notumuzu barındıran Japon JCR, bir çok konuda uyarılarda bulundu. Küresel ekonomik toparlanmanın Türkiye için geçerli olmadığını, Türkiye ekonomisinin kalıcı bir bozulma sürecine girdiğini belirtti. OHAL uygulamalarının ekonomiyi hırpaladığına da dikkat çeken kurum, işsizliğin büyük sorun olduğunu ve istikrarsızlığın referandum sonrasında da sürmesini beklediklerini belirtti.
Ratingçilerin olumsuz uyarılarına J.P.Morgan da katılarak, Türk hisseleri için azalt tavsiyesinde bulundu. Gördüğünüz gibi, referanduma giderken, olumlu gelen neredeyse hiç bir veri yok. Bu nedenle bir çok kez dikkat çektiğim konuya yeniden dikkat çekiyorum! İşsizlik, büyüme, cari açık, faiz, enflasyon, bölgesel riskler, batı ülkeleri ile ilgili gerilimler önemli boyutta riskler içeriyor. Bir an önce siyasi gerilim ortamından Türkiye'yi çıkartıp, her alanda yeniden atağa kalkmalıyız. Eğer bunu başaramaz isek, yani referandum sonrasında evet ya da hayır çıksın Türkiye'yi yeni siyasi gerilimlere çekecek olursak, ciddi bir kriz dalgası riski taşıyoruz. Yeni not indirimleri daha görebiliriz.
Şimdi kimse; ''Nasılsa yatırım yapılabilir notumuzu kaybettik, yeniden not ,indirilse ne çıkar?'' diye tepki vermesin. Çünkü pek de öyle olmadığını bilmenizi isterim. Son dönem düşen notlar ve negatife çekilen görünümlerimiz nedeniyle uluslar arası borçlanma maliyetlerimizde çok ciddi artışlar yaşıyoruz. Yeni not indirimleri gelecek olursa, borçlanma maliyetlerimiz daha da artar. Bu durumda TCMB'nın direndiği faiz artışı beklenilenin de üstünde yapılmak zorunda kalınabilir!
Kısacası referanduma giderken BİST'in seviyesine bakarak, gereğinden fazla iyimserliğe kapılmamanız uyarısını yeniden tekrarlamak istiyorum. Bazı rating uyarıları tam da referandum öncesi biraz siyasi niyet içerebilir ama tamamı için de içi boş uyarılar demek doğru olmaz. Ben en önemli sorunun güven ve öngörülemezlik sıkıntısı olduğunu düşünüyorum. Bunun nedeni de siyasi gerilimlerdir. Eğer ülkeyi bu ortamdan çıkartabilirsek, her alanda rahatlayacak bir sürece girebiliriz. Ama bunu yapamaz ya da yapmaz isek, daha sıkıntılı günlere hazır olmak doğru olur.
Bu uyarılarıma rağmen, BİST'in referandum öncesi yukarı çekilmesinin istendiğini düşündüğüm için endeks yükselişinin yine de sürmesini bekliyorum. Ben yeni rekor görülmesini bekliyorum. Ama referandum sonucu ne çıkarsa çıksın sonrasında bir düzeltme riskinin yüksek olduğunu düşünüyorum. Referandum nedeniyle faiz artışına direnen siyasilerin, referandum bitince dövizde yeniden yükseliş yaşanacak olursa, bu takdirde politika faiz artışına ses çıkartmayacakları görüşündeyim.
Bu süreçte kredili işlemlerden uzak durulmalı. Hedefler gerçekleştikçe de realizasyon yapmayı ihmal etmeyerek tedbirli bir davranış içinde bulunmalı diyorum. BİST'in yükselişi sizleri aldatmasın. En başta saydığım bir çok konuda BİST'in yükselişini izah eden fazla bir gerekçe yok. Hele bir referandum bitsin, sonra bakarız. Ortamın yumuşadığını görecek olursak, gerekirse daha yüksek seviyelerden yeni ve daha çok öngörü yaparız. Ama bu süreçte tek tük yeni öngörü ile yetineceğimi belirtmek istiyorum.
Hem BİST için rekor bekliyorum deyip, hem de çok az yeni öngörü yapıyorsunuz diye düşünenler varsa, bunun nedenini sanırım yeterince izah etmişimdir!
Bu arada, ''Peki bu riskler varsa şimdiden döviz alalım mı?'' diye düşünenlere de, ''Evet alın'' diyemiyorum! Çünkü, referandum öncesi politika faizini arttırmayan TCMB, referandum sonrası yeni bir döviz yükselişi yaşanacak olursa, bu takdirde fazlası ile bir faiz artışı yapabilir. Böyle bir faiz artışı halinde döviz bulunduğu seviyelerin de altına düşebilir.
Benim gibi strateji yapmaya çalışanları anlamanızı istiyorum. Bizler ekonomik olarak yapılması gerekenlere göre öngörülerde bulunuruz. Ama yapılması gerekenleri yapması gereken karar vericiler bunları yapmaz ise, o zaman öngörülerimiz beklentilerimizden çok farklı gelişebilir. Bu da bizlerin içinde bulunduğu en büyük zorluktur. İşte o nedenle beklenti yazılarımı detaylandırarak izah etmeye özen gösteriyorum.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_