Tarafsızlık yemini ederek göreve gelmiş olan bir cumhurbaşkanımız var. Anayasaya göre parlamenter sistemin cumhurbaşkanı olduğunu bilerek ve kabullenerek göreve gelmiş olmasına rağmen, sizce buna uygun mu davranıyor cevabını size bırakıyorum. 

% 49.5 oy ile tek başına iktidar olmuş bir partinin hükümet başkanı olan başbakan, kendi MKYK'sında yetkileri kısıtlandığı için görevi bırakmak kararı alıyor. Halkın oyu ile seçilmiş başbakanlar normalde kendisine uymayanları değiştirmesi gerekirken, bizdeki örnekte birilerine uygun davranmayan başbakan değiştiriliyor! Benzer bir durumu şimdiye kadar kaç kez yaşadık? 

Başbakan AB ile bir anlaşma imzalıyor, cumhurbaşkanımız ise olayı farklı bir boyuta çekiyor. Benzer bir ikilemi daha evvel yaşadık mı.?

Başbakan kongre ile görevi bırakma kararı alıyor, ama daha bu durum gerçekleşmeden başbakana ait posterler inip, yerine cumhurbaşkanının posterleri asılıyor. Yine aynı partinin cumhurbaşkanı olarak seçilmiş olan Abdullah Gül zamanında benzerleri yaşanmış mıydı? 

Başkanlık sistemi savunuluyor ama yüksek yargının üyelerinin çoğunun başkan tarafından seçileceği bir başkanlık sistemi olacağı konuşuluyor. Peki o zaman güçler ayrılığı ilkesinin ortadan kalkacağı ve demokrasinin de yara alacağı bir sistem olmaz mı? İşte böyle bir durumu da ilk kez yaşıyoruz. 

Eskiden alışık olduğumuz meclis tarafından çıkartılan yasaları kontrol edip onaylayan bir cumhurbaşkanımız varken, şimdi ise her türlü açılışı yapan, gelen heyetlerin asıl ev sahibi konumunda olduğu görüntüsünü veren, yanına bakanları alıp alıp meydanlara giden, açılışlara giden, yurt dışı gezilere giden bir cumhurbaşkanımız var. Ülkenin menfaatleri için, ticari ilişkileri geliştirmek için binlerce km. yol kat etmesi tabii ki ülke için iyi bir durumdur ama, hükümeti kendi hakimiyetinde görmesi ve böyle davranması, hükümet temsilcilerinin de bunu kabullenmiş olması ilk kez yaşadığımız bir durum değil mi? 

Kısacası anayasanın gereklerine, demokratik bir hukuk devletine uymayan bir dönem yaşıyoruz. Yapılan davranışlara uygun yeni bir anayasa yazmaya çalışıyoruz. Hiç kimse de kalkıp anayasa ihlal ediliyor diyemiyor. Hiç bir cumhuriyet savcısı ne oluyor diyemiyor. Böyle bir ortamda ülkenin nereye gideceğini kim tam olarak öngörebilir? Açıkçası ben öngöremiyorum. 

Böyle bir ortamın yabancılar tarafından nasıl görüleceğini de ilk kez analiz ediyoruz. Yabancı yatırımcılar tek başına iktidar var mı diye bakacaklar, yoksa siyasi bir kaos mu yaşanıyor diye görecekler bilemiyorum. Geçen yıl ilk seçim sonucunda koalisyon çıkınca satan yabancılar, ikinci seçimle tek başına iktidar başlayınca alıma geçmişlerdi. Ama şu an yeniden bir seçim hatta belki de bir ikinci seçimle de başkanlık sandığı ortaya konabilir. Böyle bir ortamda neler yaşanır bilemiyorum. 

Ak Parti kongresinde yeni bir genel başkan, yeni bir hükümet kadrosu seçilecek. Ekonomi ve maliye bakanları muhtemelen değişecek.Gelenler piyasalar tarafından nasıl karşılanacak bilemiyorum. Ama Dolar kurundaki tekniğe bakınca, dün destek-direnç tablomuzda dikkat çektiğim bir görüntünün oluştuğunu ve Dolar'da yukarı bir atak yaşanma riskinin arttığını görüyorum.

Fakat diğer taraftan dün AB'ye daha ılımlı tondan seslenen bir cumhurbaşkanı gördük. Peki acaba AB ile vize serbestisi konusunda AB Parlamentosundan ne karar çıkacaktır? İşte tüm bunları ilk kez tecrübe edeceğiz. 

İşte bu nedenle muhakkak kenarda nakit bırakarak yatırım kararı almanızda fayda var diye düşünüyorum. Aşırı beklentilerde olmayıp, hedefler gerçekleştikçe kapatmak ve hemen ne alayım diye aramamak daha tedbirli olacaktır görüşündeyim.

AB borsalarında yükselişle açılış bekleniyor. BIST için de yükseliş ile açılış yaşanmasını bekliyorum. Ama BIST'in yönünü yukarıda dikkat çektiğim ve bir çoğunu ilk kez yaşadığımız süreçteki gelişmeler belirleyecektir. Umarım hepimiz ve ülkemiz için iyi olacak bir süreç yaşarız.

Cari Denge Verileri Açıklanacak!
           10:00'da cari denge verilerini göreceğiz. Görüntünün bozulmasını beklemiyorum. Hatta belki de yaşadığımız onca belirsizlik içinde en iyi giden gelişme cari açık rakamlarında yaşanıyordu. Umarım bu pozitif görüntü bir süre daha bozulmaz ki, bir de o konu üzerimizde yeni bir belirsizlik baskısı yaratmasın.
 

    Saygılarımla

    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_