17/02/2016 ''Anayasa Uzlaşma Komisyonu Dağıldı!'' ,
18/02/2016 ''Bu Ne Yaman Çelişkidir!'' ,
04/03/2016 ''İç Siyasette Neler Oluyor?''
02/05/2016 ''Mayıs Sendromu Yaşanır Mı?(Ak Parti'de İç Gerilimler Mi Var?)''
03/05/2016 ''BIST Neden Düşüyor!(Yazının sonuna doğru Benim için en önemli risk; diye başlayan paragrafı okuyunuz!''
Sizlerden ricam, lütfen bu yazılarımı sırası ile okuyarak bu güne geliniz. Tabii ki sabah sabah hepsini okumak için zamanınız olmaz. İlk fırsat bulduğunuzda yazıların içeriklerini tümüyle okumuş olursanız, böylece görüşlerimin nedenlerini daha iyi anlarsınız. Bakın, şu anda saat 02:03 ve ben sizler yarın kalktığınızda kısmen de olsa görüşlerimi öğrenmiş olmanız için ekranımın başındayım. Yazım kaçta tamamlanır bilemiyorum. Ama kaçta uyumaya fırsatım olursa olsun, saat 06:40'ta uyanacağımı biliyorum. Anlayacağınız yarın 2-3 saatlik bir uyku ile yine ekran başında olacağım. Ben bu saatte bile yazmaya üşenmezken, yazılarımı uzun görüp de okumayanların net ve açık olarak yazdıklarımı, sonra soru olarak sormalarına inanın çok üzülüyorum!
Ak Parti Kongreye Gidiyor!
Her neyse biz gelelim yeni krize! Ak Parti Kongreye gitme kararı aldı. Bugün 11:00'de MKYK'da konuşacak olan başbakan Davutoğlu'nun Mayıs sonunda kongre kararını açıklayacağı söyleniyor. Ancak net olan bir şey var ki, başbakan ile cumhurbaşkanı arasındaki toplantıdan uzlaşma çıkmamış ve başbakan Davutoğlu görevi bırakıyor.
29 Nisan öncesinden beri uyarıyorum, 29 Nisan'daki MKYK'da başbakanın teşkilatlardaki atama yetkisi alınacak olursa, siyasi bir krize hazır olun diyordum. Bu dediğim olunca, başbakan Davutoğlu nihayet yürütmenin kağıt üstünde başı kendisi gözükse de, gerçekte kimin olduğunu net bir şekilde anlamış olacak ki, daha fazla bu görevi yapamayacağına karar vermiş gözüküyor.
Aslında seçim öncesi millet vekili listelerinin belirlenmesinde, ondan sonra meclis başkanının seçiminde, sonrasında yeni kabinenin oluşumunda, daha sonrasında partinin MKYK üyelerinin tespitinde, G20 ve benzer organizasyonlardaki temsil protokolünden yürütme yetkisinin kimde olduğunu açık bir şekilde anlamış olmalıydı.
Ak Parti kongrede sadece yeni genel başkanını seçecektir! Yeni genel başkanını diyorum, çünkü bana göre artık yeni başbakanın bir hükmü olmayacaktır! Tüm bu yaşadıklarımızdan sonra genel başkan ve muhtemelen sonrasında da başbakan olacak kişinin yürütmenin başı olduğu iddiasında bulunma ihtimali olabilir mi? Yeni genel başkan muhtemelen ülkeyi Ağustos - Eylül sonu gibi yeni bir erken seçime götürecek olan geçici başbakan olacaktır!
Neden mi geçici başbakan diyorum? Çünkü mevcut şartlarla, mevcut partiler ve mevcut liderleri ile yapılacak bir seçimde Ak Parti'nin mevcut oyundan da fazla oy almasını bekliyorum. Böyle bir seçim halinde HDP'nin baraj altında, MHP'nin de baraj sınırlarında kalacağını, hatta baraj riskinin MHP için bile olacağını düşünüyorum. Böylece özellikle güneydoğu millet vekillerinin tamamına yakını çıkartacak olan Ak Parti tek başına anayasayı değiştirecek meclis çoğunluğunu elde edecektir görüşündeyim. Yeterli çoğunluğu bulduğu anda da başkanlık rejiminin dahil olduğu yeni anayasa TBMM tarafından referanduma bile gerek kalmadan geçecektir. Cumhurbaşkanımız da yeni başkan olarak tüm yürütmenin başı olacaktır. Hatta belki de başkanlık seçimi bile yapılmasına gerek kalmayan bir formül dahi bulunabillir. Halk tarafından seçilmiş olan cumhurbaşkanı otomatikman başkan olur bile denebilir! Bu kısmını o günler gelince göreceğiz.
BIST Ne Yapar?
Her şekilde gap bırakıp, düşerek başlamasını bekliyorum. Son bir iki gündür yazılarımda bu riske dikkat çekmiş ve eğer kontrolsüz bir istifa gerçekleşirse düşüş derin olur, gap kapanır hatta daha altındaki seviyeler bile görülür demiştim. 79.369 seviyesindeki gap dün kapandı. Bugün de altındaki destekler görülecektir. Ama sonrasında başbakanın MKYK'daki açıklamalarına göre negatif etki artabileceği gibi toparlanmalar da yaşanabilir.
Aynı zamanda kur ve faiz de sert tepki verir diye uyarmıştım. Şu saatte Dolar kuru 2,96 ve Avro kuru da 3,40 civarlarında görünüyor. Seans saatlerinde bu seviyeler biraz daha yükselmiş olabilir. Ancak kurlarda daha önce görülen zirvelerin geçilmesini ve hatta bu seviyelerin bile kalıcı olmasını beklemiyorum! Yaşanan ve yaşanacak siyasi gelişmeler nedeniyle daha yüksek seviyeleri görecek bile olsalar, sonra ortam yine yatışacak ve kurlar yeniden düşecektir. Aynı durum faizlerde yaşanacak yükseliş tepkileri için de geçerli olacaktır.
Başbakanın Tutumu Çok Önemli Olacaktır!
Başbakan hükümetin başında kongreye gitme kararı verir ve kongrede de aday olmayacağım ama partimin yine bir neferi gibi çalışacağım derse, o zaman yaşanan kriz dalgası derinleşmeden durulur ve toparlanmalar yaşanır. Çünkü nihayetinde iktidar değişimi değil de, başbakan değişiminden bahsediyoruz. İki seçim sonuçlarında gördük ki, yabancılar için kimin seçildiğinden ziyade siyasi istikrar görüntüsü daha önemli.
Ama, başbakan sert sözlerle istifa eder ve partiden diğer bazı bakanlar, millet vekilleri ve teşkilat üyeleri ile istifa edecek olursa, hele bir de yeni bir parti riski doğarsa, işte o zaman krizin ve düşüşlerin boyutu daha fazla ve süresi uzun olur. Açıkçası ben bu ihtimali beklemiyorum. Eğer Davutoğlu'nun böyle bir gücü olsaydı, zaten kendi MKYK'sını seçmiş olurdu!
Piyasalar İçin Bir Risk Daha Var!
O da MHP'nin olağan üstü kurultay kararı olcaktır. Yukarıda eğer yeni bir seçim mevcut liderler ve partilerle olursa Ak Parti daha da çok oy alır demiştim. Ama eğer yeni bir seçime MHP lider değişimi yaparak gidecek olursa, hatta başında Meral Akşener ile seçime gidecek olursa, bu takdirde MHP'de çok ciddi bir oy artışı olmasını beklerim. Hatta % 20'leri bile geçebilecek bir oy almasını bekleyeceğim için, böyle bir lider değişimi halinde Ak Parti tek başına iktidar imkanını bile kaybedebilir.
İşte bu ihtimal de piyasalar için önemli bir risktir. O nedenle, eğer Ak Parti'de yaşanan bu siyasi kriz muhtemelen çözülecek bile olsa, MHP kurultayını yapar da lider değişimi yaşanırsa, o zaman Ak Parti yeni bir seçime gitmekten kaçınabilir! Hatta başkanlık rejimi bile rafa kalkabilir. Bu nedenle MHP'nin kurultayı engellenebilir.
Peki neden yeni bir seçim diyorum da referandum demiyorum?
Çünkü zaten referanduma gidebilmek için yeterli sandalye sayıları yok. Referandumda başkanlık sistemi Ak Parti seçmeninden de muhalefet görebilir. Bu durum cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlık arzusu için bir risk teşkil edecektir. Ancak mevcut partiler ve liderleri ile gidilecek olası bir seçimde Ak Parti'nin anayasayı değiştirebilecek yeterli millet vekilini çıkartma ihtimali çok daha yüksek olacaktır. Barajı geçemeyen HDP oyları Ak Parti millet vekillerine dönüşecektir. Referandum, ancak MHP lider değişimi yapacak olursa tercih edilecek-denenecek yöntem olur.
Kısacası bence BIST'de artık satmak için geç kalındı. Zaten seans açılırken gap'li bir açılış olursa, hisseler ve endeks iki gün önceki seviyelerine göre 7-8 Bin puan, hatta belki de daha fazla düşmüş durumda olacaktır. O seviyelere panikle vermenin doğru olmayacağını, bir süre borsayı unutup, ekranlara bile bakmadan geri çekilip beklenilmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum. Bu tecrübeleri de çok yaşadık. Nihayetinde hisseler olması gereken değerlerine yine geleceklerdir. Yeter ki elinizdeki hisseler doğru şirketlere ait olsun. Açık öngörülerimizde korkmamız gereken hisseler zaten yok. Ama maalesef bu ortamın panikleyenleri nedeniyle ekstra bir düşüş yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Ama bu düşüş geçici olup, bir süre sonra piyasa yeniden toparlanacaktır görüşündeyim. Karar tabiki sizlerin, ama artık panikleyerek satmak kalıcı zararlar verir diye düşünüyorum.
Uzun zamandır 79.369 gap'inin kapanmasını bekledik ve dün bu gap kapandı. Şimdi de yukarıda kalacak bir gap söz konusu olabilir. Muhtemelen de bir süre sonra bu gap'i kapatmayı konuşuyor olacağız. Hatta, sert bir düşüş ile açılması halinde, bugün de bir çok yeni öngörü yapabilirim! Ancak ortaya çıkan bu durum nedeniyle, artık orta ve uzun vadeli yatırımcı olmamız gerektiğini unutmayınız!
Son olarak kişisel bir görüşümü paylaşmak istiyorum! Tüm bu yaşananlar bana göre anayasal bir suç teşkil ediyor! Anayasaya göre tarafsızlık yemini etmiş olan bir cumhurbaşkanı olması gerekirken, hanginiz bunun olduğunu söyleyebilir? Şu an için belki bu konu işlenmiyor ama, eğer bir gün iktidar el değiştirecek olursa, bu yaşananların hukuki takibatları da olacaktır kanaatindeyim! Ne zaman halk olarak sadece bir kişi tarafından değil de, yetişen donanımlı yeni gençler de dahil, onlarca yeni kişi tarafından da layıkıyla yönetilebileceğimizi anlarız, işte o zaman gerçekten gelişmiş bir toplum olma yolunda ilerleme kaydetmiş oluruz.
Bu arada piyasadan çok fazla korkmuyor olmamın diğer bir nedeni de, FED'in elinin zayıflıyor olmasından kaynaklanıyor. Gelen ABD verileri ve hatta dünya genelindeki veriler, büyüme datalarının beklentilerin altında kaldığı yönünde. Bu nedenle FED faiz artışını daha da ertelemek zorunda kalabilir. Bu nedenle kendi özelimiz dışında bizi sıkıştıracak başka bir konu olmaz. Yabancı düşüşleri alım fırsatı olarak kullanacaktır. Yine yabancıya balkaymak çıktı. Dövizini yukarıdan sat, tahvili de yukarıdan al ve borsayı da düşükten topla. Ohh ne alâ karlar.
Şu an olan yine ülkemizin çok değerli zamanına oluyor. Bu zamanı ve karşımızdaki düşük faiz, düşük petrol, bol likidite vs. gibi fırsatları keşke çok daha iyi kullanıyor olabilseydik. (Bitti! 04:15)
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_