Bir süredir sizleri yıl sonu bilançoları sonrası olası gelişmeler için uyardığımı biliyorsunuz. Kısaca tekrarlarsam, yıl sonu bilançoları sonrasında genel kurullar ve sermaye artış habelerleri gelmeye başlar. Aynı zamanda yapılacak temettüler gündeme gelir. Bu nedenle ekstra beklentili bir dönem yaşanır ve yükseliş yönünde zorlamaları görürüz. Bu bilinmezler yani, sermaye artışları, temettü haberleri netleşmeye başladığında üç aylık bilançoları da duymaya başlarız. Bu nedenle gelişmelerin ve haberlerin birleştiği bu süreç bitince, bir anda ortalık beklentisiz kalır. Bu sefer de fazla sessiz, hacimsiz bir döneme girilir. Yerli-yabancı fon yöneticileri tatil programlarını yapmaya başlarlar.
Bu nedenle önümüzdeki dönemde kesinlikle kredili işlemlerden uzak durmak gerekir. Hatta portföylerin misal, % 50 civarı nakit bırakılırsa hiç da yanlış olmaz. Çünkü genelde yaşanan yaz rehaveti tekrarlanacak olursa, böylece olası fiyat düşüşleri esnasında en azından elinizde nakit bulunması iyi bir pozisyondur. Kayıplarınız daha az olur ve olası alım fırsatlarını kullanma imkanı bulabilirsiniz. Yok eğer düşündüğünüz gibi bir yaz olmaz da yükselişler sürerse, hiç kafaya takmayın, elinizde tuttuğunuz hisse kısmının getirisini yeterli görün.
BIST, FED ve TCMB Faiz Kararlarından Etkilenecektir!
FED faiz artışı yaparsa, kurlar ve faiz yükselir, banka hisselerinin baskısı ile BIST de düşer. FED faiz artışı yapmazsa, yapmayacağını söylerse, kurlar ve faiz düşer. Bu gelişme nedeniyle TCMB faiz indirimi yapabilir. Eğer TCMB faizleri indirecek olursa, o zaman banka hisseleri yükselir ve dolayısı ile BIST de banka hisseleri destekli yükselir. Ama eğer TCMB beklentinin çok üstünde sert bir faiz indirimi (yani 150 baz puan üstünde ve ne kadar yüksek olursa o kadar etkili olacak bir oranda) faiz indirecek olursa, o zaman kurlar da sert yükseliş tepkileri vereceği için, BIST'in tepkisi farklı olabilir. Yani kurlarda kontrolsüz bir yükseliş riski, yabancı çıkışı yaratacağı için BIST'in düşmesine neden olur. Ben bu ihtimali beklemiyorum. Yani TCMB 50-100 baz puan ile sınırlı kalacak indirimlerle yetinecektir. Bu davranış kurların ekstra tepki vermesine neden olmaz.
Benim beklentimi biliyorsunuz, FED eğer faizlere dokunamazsa ki bir süre öyle gözüküyor. TCMB faiz indirimlerine devam edecektir. FED riski olmadığı için de, aynı ortamda kur karşılıkları da düşebilir. İşte hem kur, hem de politika faizleri düşecek olursa, o zaman bankaların karları artacaktır. Banka hisseleri destekli olarak da BIST yükselecektir.
Ancak her türlü iyimserlik halinde bile arada teknik düzeltmeler gerçekleşebilir. Hele ki, dediğim gibi yıl sonu beklentileri yavaş yavaş bittikçe, yaz rehaveti ile kar realizasyonu düzeltmeleri gayet doğal gelişmeler olur.
FED faizleri mevcut şekilde tutacak beklentisi artınca, ABD verileri de kısmen kötü gelince karşılığında parite ve ons altın fiyatlarının yükseldiğini görüyorsunuz. 30/03 tarihinde ''Güvercin Yellen'den Bahar Esintileri!'' başlıklı yazımda, tüm bunlar için uyardığımı görebilirsiniz.
Yazının başlığındaki sorunun cevabı ile tamamlamak istiyorum! Dış borsaların etkisi ile BIST de kısmi kar satışları yaşayabilir. Ancak FED faizlere bir süre dokunmaz, o esnada TCMB faiz indirimleri yapar ve kurlar buna rağmen fazla yükselmez, hatta kısmen düşmeye devam eder diye düşündüğüm için, banka hisselerine bir süre sonra yine alıcılar gelebilir. Bankaların karları artacak beklentisi ile yükselen bankalar, BIST'i de yukarı taşıyacaktır. Ancak olası bir yükselişin yaz bitmeden 90.000, hatta 88.000 civarı bir seviyenin üstüne gitmeyeceğini düşünüyorum. Bu nedenle endeks olarak değil de, hisse bazlı yatırım kararları daha doğru olabilir. Umarım önümüzdeki dönem için de, paylaştığım beklentilerimin doğru çıktığına şahit oluruz.
Ak Partide İç Gerilimler Mi Var!
Yukarıdaki beklentilerimi tümden bozabilecek bir gelişmeye dikkat çekmek istiyorum! 29 Nisan tarihinde yapılan Ak Parti MKYK'ında, on yıldan fazla süredir genel başkana devredilmiş olan teşkilat başkanlarını atama yetkisi, yeniden MKYK'ya devredildi. Bu yönde bir duyumu bir süre evvel duymuş ve cumhurbaşkanı ile başbakan arasındaki gerilimin gerçek olup-olmadığını 29 Nisan tarihinde göreceğiz demiştim. Öyle görünüyor ki, dışa vurmayan bir iç çekişme yaşandığı gerçek.
İşte siyaseten yaşanacak ekstra gelişmeler tüm beklentilerimizi değiştirebilir. Ak Parti içinde bir genel kurul kararı alınır ve başbakan iken genel başkan değiştirilecek olursa, bu takdirde siyaset sahnesi yeni bir sağ parti ile daha tanışabilir. Bunun üstüne bir de MHP'de genel başkanlık kavgası koparsa, bu gelişme de yeni parti kurulmasını hızlandırır. Siyasi alanda da ilginç gelişmeler de yaşandığı için sadece olayları ekonomik olarak görmemeniz nedeniyle bu son paragrafı da paylaşmak istedim.
Hepinize iyi bir hafta dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_