Son iki başkan seçiminde yaşanan belirsizlik sürecinin bu dönem yaşanmayacağı netleşmiş oldu. Dün yeni MB başkanı ataması yapıldı. TCMB yeni başkanı mevcut MB başkan yardımcısı Murat Çetinkaya olacak.
Yeni başkanın adının açıklanması ile birlikte borsa ve kur karşılıklarında pozitif bir tepki yaşandığını görüyoruz. Kurlarda gevşeme ve banka hisselerinin desteği ile birlikte BIST'de de yükseliş yaşadık. Yeni başkanın cumhurbaşkanının istediği bir isim olduğu spekülasyonunu ciddiye alacak olursak, yeni başkan ile birlikte TCMB faiz politikasında ciddi bir değişim görebiliriz. MB faizlerde hızlı ve radikal bir faiz indirimine başlayabilir. Olası faiz indirim süreci başlayacak olursa, bankalar ellerinde taşıdıkları kamu kağıtları sayesinde ciddi kar elde ederler. Bu nedenle banka hisselerinde yükseliş yaşanacak olursa, dün olduğu gibi BIST'in de yükseldiğine şahit olabiliriz.
Faiz indirimi başlayacak olursa, bundan en pozitif etkilenecek sektörlerin başında gayrimenkul sektörü ve otomotiv sektörü olur. Konut kredi faizleri düşerse, yeni konut alımı ve otomobil alımları ciddi bir ivme kazanabilir.
Burada dikkat edilmesi gereken bir husus ise, olası faiz indirimlerinin boyutu olacaktır. Eğer 100 baz ve daha üstünde bir faiz indirimi yapılacak olursa ki, ben artık bu ihtimali güçlü buluyorum. Bu takdirde kurların bu indirime vereceği tepkiler çok önemli olacaktır. Kontrollü bir kur artışı halinde sorun olmaz. Ama önceki zirvelere yönelecek, hatta o zirveleri de geçecek bir kur artışı yaşanacak olursa, bu takdirde yine aynı bankalar için bir başka önemli risk söz konusu olur! Bu da ellerindeki sendikasyon kredilerinde maliyet artışları yaşanmasıdır. Kontrol dışı kur artışları bankaların sendikasyon ödemelerinde ciddi zararlar yapmalarına yol açabilir. Bu nedenle uğrayacakları zararlar, faiz indiriminde elde edecekleri karlarının bile yok olmasına neden olabilir. Riskli bir kur artışı yaşanacak olursa, bu takdirde döviz kaçışlarını yaşayabiliriz. Bu gelişme Türkiye'nin kredi riskini doğurur.
Peki ben böyle bir kur riski süreci yaşanmasını bekliyor muyum? Hayır beklemiyorum. Çünkü Avrupa ve ABD için böyle bir kur baskısı yaşanacak dönemde değiliz. ECB zaten faizsiz bir dönemi 2017 sonuna kadar götüreceğini ilan etmişti. FED de, faiz artışlarını daha yavaş yapacağını, hatta belki de yaptığı artışı bile geri alabileceğini söyledi. Demek ki para yine bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri seçecek. Bir süre daha gelişmekte olan ülkelere para girişleri göreceğiz.
Eğer petrol fiyatlarında ekstra bir yükseliş dönemi de yaşanmazsa, Gelişmiş ülkeler ve FED faiz artışları 2017'ye kadar gündemi işgal etmeyebilir. Bu da Türkiye için kur ve not risklerini bertaraf edecek bir durumdur.
Peki, Ya Yeni Başkan da Faizlere Dokunmazsa!
İşte o zaman yine sıkıntılı ve polemikli bir döneme gireriz. Cumhurbaşkanımız yüksek perdeden yüklenmeye devam eder. Başbakan ve cumhurbaşkanı arasında bir gerilim olduğu netleşir. Böyle bir durumda banka hisseleri yaşadıkları son yükselişleri geri verirler.
Ancak ben böyle bir durum beklemiyorum. Yeni başkan ile faiz indirimi dönemine gireceğimizi düşünüyorum. Hatta bir faiz indirimi yapılması için PPK'nın 20 Nisan tarihindeki olağan toplantısı bile beklenmeden indirim kararı çıkabilir. Yaşayıp göreceğiz.
BIST Ne Yapar?
Benim BIST'in mevcut dirençlere takılmasını beklediğim görüşümü biliyorsunuz. Yeni başkanın faiz politikası bu görüşümün değişmesine neden olabilir. Eğer TCMB faizlerde indirim sürecini başlatır ve olası indirimlere kur tepkisi tehlike sinyali verecek boyutta olmazsa (ben faiz indirimlerine olası kur tepkilerinin sınırlı kalacağını, ilk anda yaşanacak kur artışının bile sonra geri geleceğini düşünüyorum), o takdirde banka hisselerinin desteği ile BIST'in dikkat çektiğim dirençleri kırarak daha üst hedeflerine yöneldiğine şahit olabiliriz.
Kısacası bu gelişme beklentilerimin dışındaki bir gelişmedir. Ben yine de dirençlerde düzeltme olmasını çok daha sağlıklı bir teknik gelişme olarak görüyorum. Yoksa düzeltme olmadan yükseliş sürecek olursa, eminim bir çoğumuz bu yükselişe cesaret edemediği için katılamayacaktır. Ancak, bazen her şey beklediğimiz düşündüğümüz gibi olmayabilir. Zaten bu nedenle teknik olarak dirençler kırıldığı takdirde olası teknik hedeflere de dikkat çekiyordum. Nihayetinde piyasa benim beklentilerime göre şekillenmez. Ben piyasanın hareketlerine göre görüş değiştirmek zorunda da kalabilirim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_