7 Haziran seçimlerinden sonra hükümet kurma görevini vermek için bile gereksiz zaman harcandı. Sonrasında TCMB seçimlerinden çıkan sonuç ile birlikte yazdığım yazılarımda yaşanan görüşmelerin bir oyalama taktiği olduğu, asıl isteğin erken seçim olduğu düşüncelerimi tekrarladığımı biliyorsunuz. Bana göre tam bir orta oyunu oynanıyor. Bu davranışla 45 günlük süre doldurulmaya çalışılıyor. Maalesef CHP bu oyunu görmüyor. Görse de yapması gerekeni yapmıyor. Madem iktidar partisi hükümet kurmak gibi bir niyette değil, o zaman halka, kendilerini 45 günlük sürenin doldurulması için oyaladıklarını söyleyerek koalisyon görüşmelerinden çekildikleri ilan etmeleri gerekirdi. Böylece hükümet seçeneği olmayan Ak Parti lideri, görevi geri aide eder ve CHP genel başkanının aynı görevi alma ihtimali olurdu(Gerçi ondan da sonuç çıkmazdı).  İşte bu görevlendirmeye zaman kalmasın diye, ince bir taktik izleniyor. Yalandan yapılan koalisyon görüşmeleri sonrası, azınlık hükümeti görüşmeleri yapılır. Sonra da muhtemelen Ak Parti azınlık hükümeti kurularak seçim kararı alınır görüşümü koruyorum. 

         Meclis başkanlığı seçiminden itibaren yazdığım yazılarıma ve yaşananlara bir bakın. Aynen öngördüğüm şekilde gelişmeler yaşıyoruz. Yazık bu ülkeye ve vatandaşlarına. Kimsenin halkı taktığı yok. Ülke bir anda yangın yeri oldu. Şu an yapılması gereken iki büyük partinin koalisyon yaparak, hızlı bir reform hükümeti kurmasıydı. Ama bunu yapmayacaklarını, erken seçimi zorlayacaklarını düşünüyordum. Öyle de oluyor gibi.

         Pazartesi akşam liderlerin görüşmesinden perşembe ya da cuma yeni bir görüşme daha yapılacağı açıklaması çıkınca, acaba koalisyon mu olacak diye piyasalar hemen olumlu tepkiler verdiler. Ama başbakanın ve cumhurbaşkanının açıklamaları bu umutları yeniden zayıflatınca, dün yaşanan yükseliş yerini yeniden düşüşe bıraktı. 

         Ne olacağı hakkındaki görüşlerimi seçim sonrasındaki ''Yeni Bir Seçime Hazırlıklı Olun!'' başlıklı yazımda olduğu gibi bir çok yazımda görebilirsiniz. Ben seçim olmasını bekliyorum. Seçim kararı çıktığı zaman olası BIST'e yansıması hakkındaki görüşlerimi de ilgili yazımda bulabilirsiniz. Umarım siyasiler beni yanıltırlar. 

         Maalesef hisselerde bu süreçte görülen düşük seviyelerden de düşük fiyatlar görebiliriz. Zaten bu riske dikkat çekip, en az % 50 nakit durulmasının doğru olacağını söylemiş olmam da bu çekince nedeniyleydi. Yapacak bir şey yok. Eğer bu görüşlerimi ilk paylaştığım günlerdeki 84.000 civarı endeks seviyelerinde realizasyonlar yapılmadıysa, şu an için realizasyon yapmak riskli bir durumdur. Ani bir gelişme ile dün gördüğünüz gibi, hisseler hızlı tepkiler verebilirler. Bu nedenle artık, geri çekilip izlemek en doğrusu olur görüşündeyim. Çünkü olası bir seçim halinde, tek başına iktidar çıkacağı yönünde anket sonuçları ve beklentisi arttıkça, BIST dip oluşturacak ve alımlar gelmeye başlayacaktır. Keşke bu aradaki süre hiç boşa harcanmasaydı da, hemen erken seçim kararı alınsaydı. 

         Bu hafta tatildeyim. Bu nedenle beklenti yazım ve destek-direnç tablomu göremediniz. Ama aslında zaten bunları öncesinde bir çok kez yazdığım için bu tekrara bile gerek yoktu. Destek-Direnç verileri konusunda da sizlere bilgi vermiştim. Destek-Direnç tablosundaki teknik seviyeler bir birini tamamlayıcıdır. Önceki tablolardaki seviyelere bakıp, kırılan destekler ya da dirençler sonrasında teknik olarak nereye gideceğimizi kolayca görebilirsiniz. Eğer mevcut tablolardaki teknik seviyelerde olmayan bir düzey görülecek olursa, o seviyeler hakkındaki teknik görüşlerimi öncesinde yine paylaşırım.       
 

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_