Haftaya saat 10:00'da Temmuz ayı enflasyon açıklaması ile başlayacağız. 7 Ağustos'da Moodys'in Türkkiye not değerlendirmesi açıklanacak. Aynı gün ABD tarım dışı istihdam ve işsizlik verisini de öğrenmiş olacağız. Enflasyon için kötü bir sürpriz şimdilik beklemiyorum. Tarım fiyatlarının desteği ile rakamlar sakinleşiyor olabilir. Ancak üzerimizdeki kur baskısı, sonrası için enflasyon riskimizin devam etmesine, hatta kontrolden bile çıkmasına neden olabilir. 


         Turizmde ciddi düşüş yaşanıyor. Artan terör haberleri Türkiye'ye gelmeyi planlayan yabancıların bu kararlarından vaz geçmesine neden olması çok normal. Doğrudan yatırımlar durma noktasına gelmiş durumda. Hükümet belirsizliği nedeniyle sermaye çıkışları da yaşanıyor. FED faiz artışı başlatmaya bu denli yaklaşmış iken, bizim halâ hükümeti kuramamış olmamız ciddi bir risk. Barış sürecinin bırakın bitmesini, terör olayları ve teröre müdahale neredeyse olmadığı kadar tırmanmış durumda. Korkarım ki, bu gidişe en kısa zamanda bir dur diyemezsek, çok daha üzücü gelişmeleri yaşama riskimiz artacaktır. Çok yazık onca yıl nelerin pazarlıklarının yapıldığını bilmediğimiz barış süreci umutları tam bir kaosa girmiş durumda. Umarım bu ateşi en kıza zamanda söndürürüz. 


          Ancak hemen ifade etmek istiyorum ki, devlet silah bırakmaz. Devlet terör örgütü ile pazarlık yapmaz. Devlet acz içine düşmez. Ama maalesef son yıllarda bunları fazlası ile yaptık. Yıllardır önce imralı ile yapılan görüşmeleri inkar ettik, sonra yapıyoruz dedik. ''PKK'nın askerimizi, devletimizi tükürüğü ile boğabilecek güçte olan ama Türkiye'yi gül bahçesi ile donatmak için kurulmuş bir barış örgütüdür'' tahriklerine muhatap edildik. Ama şimdi ne diyoruz; barış sürecinde kandırılmışız! Silahlı kuvvetlerimiz üzerine oynanan Ergenekon, Balyoz gibi süreçlere seyirci kaldık, sonra baktık ki, onda da kandırılmışız. Yıllarca emniyet ve yargı başta tüm devlet kademelerinde, bürokraside paralel yapılanmalar kurulmuş. Yok böyle paralel maralel, bu sözlere kargalar güler deniyordu, sonra baktık ki, en üst makamdan paralel denen bir örgütün kurulmuş olduğunu, devleti ele geçirdiğini, yargı, emniyet, eğitim, sınavlar, dershaneler, yani ne aklınıza gelirse tüm kurumlara nüfus ettiğini öğrendik. İyi de bunları yıllarca göremedik mi? Bu yapılan sızmaları fark edemedik mi? ''Ne istedilerse verdik'' derken, bunları kötü niyetle istemiş olabileceklerini düşünemedik mi?Tüm bunların iyi niyetler için yapıldığını düşünürken baktık ki, bu paralel konusunda da kandırılmışız!  Farkında mısınız ne çok kandırılmışız! Ayrıca bu kadar kandırılıyoruz ama bunun bir sorumlusu halâ yok. Biri demiyor ki, kardeşim ben durmadan kandırılıyorum, iyi niyetimi suistimal ediyorlar. Anlaşılan o ki, ben bu işi layıkı ile yapamıyorum. Artık köşeme çekiliyorum.


            Umarım içinde bulunduğumuz, risklerin bu kadar çok arttığı bir ortamda, şimdi de kandırılmıyoruzdur! Umarım gerçekten yapılan koalisyon görüşmelerinde bir türlü uzlaşma sağlanamadığı için hükümeti kuramıyoruzdur. Yoksa o konuda da kandırılıyor isek, o konuda da sırf seçime gitmenin alt yapısını kurmak için zaman kazanıyorsak çok riskli bir iş yapıyoruz diyorum. Bakın, bu hafta Moody's Türkiye notunu açıklayacak derken, az önce Barclays, Türkiye'nin ülke görünümüne ilişkin riskler artıyor dedi. Eğer bir anda Türkiye'nin not indirimini duyarsak, bu tüm piyasalarımızı ciddi sarsan bir gelişme olur. Şu anda çok hızlı bir şekilde ekonomi, siyaset, üretim, yatırım gibi akla gelebilecek bir çok alanda yapısal reform hamlelerini başlatmamız, tüm bu konularda alınacak tedbirleri konuşmamız gerekirken, biz halâ bir hükümeti kurabilmiş değiliz. İşte maalesef 12 Eylül askeri darbesinin siyasetimize en büyük zararlarından birisi de budur. Sırf siyasi istikrar olsun, koalisyon değil de tek başına iktidar kurulabilsin diye, cumhurbaşkanına gereğinden fazla güç verilmiş. Seçim barajı % 10'a çıkarılmış. Parti için demokrasi yok edilmiş. Siyasi partiler  yasası ve seçim sistemi demokratk olmanın çok uzağına çekilmiş. 
 

             Herneyse şimdi yeni bir haftaya gamlı baykuş gibi başlangıç yapmak istemiyorum ama bilinmeli ki, çok tehlikeli bir oyun oynanıyor. Tek başına iktidar olmak için, erken seçim ama devlet gücü paylaşılmasın diye dışarıdan destekli bir azınlık hükümeti ile erken seçim zorlanıyor diye düşünüyorum. Peki ya bu seçim olur da, yine tek başına iktidar çıkamazsa o zaman ne olacak? Aylardır uyarıyorum; ben bir erken seçime gittiğimizi düşünüyorum. Cuma günü yaşanan yükselişin ise, MHP ile bir koalisyon beklentisinden kaynaklanan yükseliş olduğunu, ama bunun gerçekleşemeyip de erken seçime gidileceği anlaşılınca satışların artacağını öngörüyorum. 


            Lütfen içinde bulunduğumuz riskleri iyi analiz ediniz. Sakın heyecana kapılmayınız. Hedefleriniz gerçekleştikçe hisselerinizi realize etmeyi ihmal etmeyiniz. Karlı satışlardan sonra yine hemen ne alayım arayışında bulunmayınız. Böyle risklerin çok arttığı ortamlarda en önemli yatırımın nakit olduğu gerçeğini biliniz. Umarım ben yanılırım. Güçlü bir koalisyon kurulur ve benim stratejim yanlış çıkar. Nihayetinde hepimiz bu ülkenin iyiliğini istiyoruz öyle değil mi? 


            Hepinize iyi bir hafta dilerim. 


            Not: Bir arkadaşımın babasının cenazesine katılmak için, öğleden sonra şehirler arası yolculuk yapacağım. Bu nedenle ikinci seans aranızda olmayacağım. Bu vesile ile, son günlerde kaybettiğimiz tüm şehitlerimize, vatandaşlarımıza ve arkadaşımın babasına Allah'tan rahmet diliyorum.        
 

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_