Başbakan Davutoğlu, bugün ilki CHP ile gerçekleşecek olan koalisyon ziyaretlerine başlıyor. Üç gün içinde üç parti ile ilk tur ziyaretler gerçekleşmiş olacak. Hükümet kurulur mu, kurulursa hangi parti ile kurulur, ya da Ak Parti azınlık hükümeti mi olur bu konudaki görüşlerimi son iki haftalık yazılarımda fazlası ile tekrarladık.
Aynı tekrarı Yunanistan krizinin olası sonuçları ve yansımaları için de yaptık. O nedenle bugün kısa bir yazı ile haftaya başlamak istiyorum. Gördüğüm o ki, piyasalar tüm risklere olumlu yaklaşmak istiyor. Sonuçlarının muhakkak uzlaşma ile neticelenmesini bekliyor. Umarım öyle olur. Ancak ben yine de sonuçları tam görmeden tedbiri elden bırakmayınız diyorum. Yunanistan'ın referandum sonrasında net bir şekilde alması gereken tasarruf tedbirleri ile ilgili kararları meclisten geçirmediği takdirde kreditörlerle uzlaşmasının zor olacağını göz ardı etmemek lazım. Mevcut vadesi gelen borçlarını geri ödemeyen Yunanistan'a yeni borç yapılandırması için ihtiyaç duyulan 50 kusür Milyar Euro yeni krediyi vermekte gönüllü olmayacaklarını düşünüyorum. Liderler zirvesinin halen bitmemiş olması, çok çetin ve sert görüşmeler olduğunu gösteriyor. Sadece olumlu değil, olumsuz sonucu da hesaba katmak doğru olur.
Bu uyarımı hükümet görüşmeleri için de tekrarlıyorum. Ak Parti yeni bir seçimde tek başına gelebileceği yönünde anket sonuçlarına dayanarak, erken seçimi tercih edebilir. Yapılabilecek bir koalisyon seçime yönelik olacağı gibi, seçime yönelik bir Ak Parti azınlık hükümetinin kurulduğunu da görebiliriz. Ancak sonucu görmeden, pozitif açıklamalara bakarak, kesin hükümet kurulur demek tedbirsizlik olabilir. Hükümet uzlaşması olmazsa, piyasalar ilk anda olumsuz tepki verecektir. Bu ilk tepkideki düşüş ciddi realizelere neden olabilir.
O nedenle, Yunanistan, hükümet ve Suriye konusundaki risklerde sonuçları görmeyi bekleyeceğim. Önceden şu olur diye bir stratejiye körü körüne uymak istemiyorum. Çünkü bu üç riskin sonuçları pozitif de olsa, hemen devamında FED faiz artışı ile ilgili gündem ortaya çıkabilir ki, FED başkanı bu yıl bitmeden faiz artışını başlatmayı doğru bulduğu görüşünü tekrardı. Diğer risklerde pozitif sonuçlar alınsa da, öyle koptuk gidiyoruz diye bir çıkış yaşanmayabilir. Tüm bu düşüncelerden ötürü endeks bazında değil de, hisse bazlı düşünmenin doğru olacağı görüşündeyim.
Hepinize iyi bir hafta dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_