Geçtiğimiz ay BIST için bir yükselişlik önemli bir fırsat kaçırdık. Normalde Şubat ayına gayet iyi başlayacaktık. Kurların seviyeleri ekstra risk taşımıyordu. Hatta ECB'nin varlık alım kararları, FED'in de faiz artışını öteleyebileceği beklentileri nedeniyle kurlarda yaşanan düşüşler nedeniyle ihracatta sıkıntı yaşamaktan korkuyorduk. Düşen petrol fiyatları nedeniyle enflasyon ve cari açıkta yaşanan düşüş, faiz indirimi beklentilerimizi yükselmişti. Yabancı kurumlardan da bu yönde beklentiler dile getiriliyordu.
Yıl sonu bilanço beklentileri ve beklediğim boyutta faiz indirimleri yapılsaydı, BIST olarak zirvelerimizi test edebileceğimiz hatta ekstra faiz indirimleri halinde zirve seviyemizin de üstünü görebileceğimiz bir süreç yaşamayı bekliyordum. Sonra yine yıl sonu bilançolarının bitmiş olmasının rehavetini yaşayacaktık ama, arada yaşayacağımız önemli bir yükseliş hamlesi sayesinde bir çok öngörümüz gerçekleşme ile kapanmış olacaktı. Belki daha da fazla teknik öngörü yapabilecektik. Maalesef bu süreci iyi yönetemedik. TCMB başkanının hatalı tutumu ve Cumhurbaşkanımızın da bana göre fazla sert açıklamaları ile bir anda tüm dünya borsalarından nerdeyse tek negatif ayrışan borsa olduk.
Bizim gibi kırılgan beşli içinde yer alan Hindistan merkez bankası dün sürpriz bir kararla faiz indirimine gitti. Bunu yaparken de, programlı faiz toplantısı yoktu. Olağan üstü faiz toplantısı yapacağı gibi bir açıklama da yapmadı. Bir anda, ''ortam müsaitti, ekonomik verilerde bozulmalar vardı. Bu nedenle faiz indirimi yapmayı uygun bulduk ve yaptık'' dediler. İşte TCMB'nın da yapması gereken bu iken, Başçı, hiç gereği olmadığı halde, böyle bir zorunluluğu yokken 3 Şubat enflasyon verilerine bakar 4 Şubat'ta PPK'yı toplayarak faizleri 24 Şubat PPK toplantısını da beklemeden indirebiliriz diye bir ön açıklama yaptı. Sonrasında da olanları biliyorsunuz. Gereksiz bir gerilim dönemi yaşadık. Yaşanan gerilim nedeniyle TCMB başkanı ve ekonomiden sorumlu bakanımızın istifa söylentileri piyasalarda yaşanan spekülasyonları da daha da ateşledi. TCMB'nın bağımsızlığının tartışılması piyasa faizlerini yukarı çekerken, asıl kur düzeylerinde özellikle de Dolar kurunda çok ciddi yükseliş yaşanmasına neden oldu. Artan Dolar kuru akaryakıt zamlarının yaşanmasına neden oluyor. Kur yükseldikçe de, stres artıyor.
Kısacası tüm gereksiz, hatalı davranışlar ve polemikler yüzünden çok önemli bir yükseliş fırsatını kaçırmış olduk. Düşen petrol fiyatları ile çok parlak bir dönem yaşayacakken, gördüğünüz BIST düşüşünü ve kurların yükselişini yaşıyoruz.
BIST'in Durumu Ne Olacak?
Geçen yıl kurlar yükseldiği için bir anda faiz artışı yaşanmış ve kötü bir 2014 bekleyenlere rağmen çok güzel yükselişlerin yaşandığı bir 2014 yaşamıştık. Şu anda Dolar kurunun geldiği seviyeye rağmen, aslında BIST gayet iyi tutunuyor diyebilirim! Aslında bu süreçte 80.820'de bulunan gap boşluğunu çok önceden kapatabilirdi. Ama 83.000 desteğini aşağı kırmadan düzeltmesini yaşıyor. Şimdi buradaki önemli riskimiz yine 83.000 seviyesindeki destek olacaktır.
Eğer BIST'te 83.000 seviyesindeki destek aşağıya kırılırsa, o zaman dediğim gap boşluğunun kapanması ve hatta belki o esnada oluşabilecek moral bozukluğu içerisinde, panik satışlarla 79.000 civarının da görülmesine şahit olabiliriz. Ama bakın tekrar altını çiziyorum, bu düşüş için önemli kriter 83.000'de (tam olarak 82.975) bulunan destek seviyesinin aşağı kırılması gereklidir. Yoksa bu seviye aşağıya kırılmadığı takdirde, düzeltmenin daha alt boyutunu görmeyebiliriz.
Her şeyden önce bilmeliyiz ki, öyle piyasalarda yaratılmak istenen panik söylentilerini çok ciddi bulmuyorum! Ekranlarda teknik analiz yorumları yapan kişilerden Dolar kuru için 3,50- 4,00 TL fiyatlarının telaffuz edildiğini görüyorum. Bu yönde teknik paylaşımlar yaparak atılan twetler var. BIST için de çok düşük seviyeler söylendiğine şahit oluyorum. Ben bu ekstra kur artışı ya da ekstra BIST düşüşü beklentilerine sahip değilim. Ancak süreci son bir ayda iyi yönetemediğimiz gibi yine kötü yönetmeye devam edersek, o zaman BIST'in yıl sonu bilançolar sonrasında genelde yaptığı düzeltmeler nedeniyle bir düşüş yaşamamız mümkün. Fakat bu tarz bir düşüş aslında kurlar filanca yerlere gideceği için değil, dönemsellik beklentileri için yaşanabilecek bir düzeltme olur. Bir ay önceki yazılarıma bakarsanız, henüz faizde yaşanan gerilimleri yaşamadığımız halde, benim yıl sonu bilançoları sonrasındaki teknik düzeltmeye dikkat çektiğimi görebilirsiniz.
Şu an yaşanan BIST düzeltmesini gayet doğal görüyorum. Hatta yaşanan kur yükselişine rağmen aslında iyi de dayandığını söyleyebilirim. Çoktan 80.820 gapini kapatmış da olabilirdik. Bu kur yükselişi yokken ben 80.820 gap boşluğunun kapanma riskini yazıyordum. Bakın henüz o bile olmadı. Neden? Çünkü nihayetinde cari açığımız düşmeye devam ediyor. Yani yabancı gözü ile Türkiye'nin riski öyle ekranlarda dillendirildiği gibi korkulacak boyutta değil. Hatta yükselen kurlar nedeniyle, BIST 80.820 diye TL cinsi dikkat çektiğim gap boşluğunu aslında yabancılar için Dolar cinsi endeks tekniğine göre çoktan kapattığı gibi altına bile düşmüş durumda. Yani BIST'in yabancılar için teknik olarak gap riski kalmadı. Kısacası artan kur nedeniyle yabancılar açısından BIST ekstra ucuzlamış durumda. Bu nedenle eğer döviz kurunda ve iç siyasette ekstra kriz yaşamaya devam etmezsek, yabancı alımlarının geldiğini bile görebiliriz. TLcinsi nasıl ki 83.000 seviyesini önemli bir destek görüyorsam, Dolar cinsi BIST için de 32.100 $ endeksi aynı derecede önemli bir destek seviyesidir. Bu seviye aşağıya kırılmadığı takdirde, buraya yaklaştıkça yabancıların alımlarının artmasını bekliyorum.
Ne yapalım, çok önemli bir fırsat kaçırdık ama borsalarda fırsatlar bitmez. Eğer TL cinsi gap seviyesini kapatmaya kalkarsak, bir süre arkanıza yaslanıp, sakince beklemeyi, sabır göstererek bu süreci yaşamayı bilmeliyiz.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_