15/10/2014 tarihinde yazmış olduğum ''Bardağın Dolu Tarafı da Var!'' başlıklı yazıma dönüp bir bakınız, her şeyin kötü olmadığını yazmış, özellikle BIST için olumlu bir çok gelişmeye dikkat çekmiştim. Nihayet bardağın dolu tarafı görülmeye başlandı! Peki BIST'in yükselişinde TCMB'nın TL karşılıklara faiz ödemesi kararı mı etkili oldu derseniz, bence en düşük etki budur diye düşünüyorum. Dikkat ederseniz sadece BIST değil, gelişmiş borsalarda da dün çok ciddi yükseliş tepkileri gördük. Bu nedenle, ben asıl etkili olanın ECB'nin varlık alımlarını başlatmış olması ve gerektiğinde şirket tahvilleri de alacağı yönündeki spekülasyonlar olarak görüyorum.
Peki zaten ECB en kısa zamanda varlık alımını başlatacağım dememiş miydi? Maalesef sadece bizde değil tüm dünya borsalarında ve finansal piyasalarda çok büyük bir ALGI OPERASYONU (!) yapılıyor. Aynı gerekçeler hem kötü, hem de iyi yönlü beklentiler için kullanılabiliyor. Hisseler gördüğü en yüksek değerlerdeyken çok daha yüksek hedeflerle fiyat raporları yazılıyor. Sonra bir bakıyorsunuz aynı hisseler neredeyse gördükleri en düşük değerlere inince, aynı raporları vermiş olanlar önceki yüksek hedef fiyatlarını çok ciddi oranlarda aşağıya revize edebiliyorlar. Hatta bazen mevcut ve ciddi düşmüş fiyatın bile altında yeni hedefler verilebiliyor! Ben bazı yorumların ve benzer bazı raporların çok da masum olmadığını düşünüyorum! Yoksa benim bile bir çok yazımda ısrarla dikkat çektiğim ve piyasaları etkileyebilecek olan gelişmeleri zamanında görmek için çok büyük uzmanlık ve tecrübe gerekmediği görüşündeyim.
2008 de başlayan ve 2009 ilk çeyreğinde en derin halini alan finansal kriz sonrasında dikkat ederseniz bir çok yabancı finansal kurum çok ciddi cezalar almaya başladılar. Hatta bu cezaların gerekçelerine baktığınız zaman libor manipülasyonları, araştırma raporlarının içeriklerinde kasıtlı yanıltmalar şeklinde tespitleri görüyoruz. Çoklu milyar Dolar'lık cezalar en güvenilen dünya çapında kurumlara kesiliyor. Kısacası uzun zamandır piyasalarda çok büyük bir ALGI SOYGUNU yaşanıyor! Bu konuda yakında yaklaşık son on yıla denk gelen örneklemeli bir yazı yazmayı planlıyorum. Umarım fazla geciktirmeden yazarım ve yaşananlar hakkındaki görüşlerimi sizlerle paylaşmış olurum.
Peki Borsalar İçin Kriz Bitti Mi?
Nasıl ki, bir kaç gün öncesine kadar yazılan topyekün kara tablolara katılmıyorsam, muhtemelen şimdi de her şeyi toz pembe gösterebilecek olan yorumlara katılmayacağımı belirtmek isterim! 17/10/2014 tarihindeki ''Gelişmiş Borsaların Düzeltmelerinden Korkmayalım!'' diye başlık atmış olduğum beklenti yazımın içeriğine bakarsanız, DOW ve DAX gibi borsalar için riskler teknik olarak henüz bitmemiştir. Dün ECB'nin varlık alımı nedeniyle çok ciddi tepkiler verdiler ama bu tepkilerin devamının sınırlı kalacağı görüşündeyim. İlgili yazımda belirttiğim gibi, DOW 17.200 civarlarındaki direncini yukarı kıramazsa, yazıda dikkat çektiğim alt desteklere inebileceği yönündeki görüşümü koruyorum. Yaşanan yükseliş, FED'in faiz artışının ötelenebileceği yönünde beklenti yarattığı bir ortamda ECB'nin de dün varlık alımlarını başlatması nedeniyle gerçekleşti diye düşünüyorum. DOW için 16.597 - 16.619 ve 16.682 seviyeleri önemli dirençler olabilir. DOW ilk iki seviyeyi görebilir ama son verdiğim direnci görmesini beklemiyorum. Ya da görse bile hemen geçemez görüşündeyim.
DAX da, ECB'nin varlık alımı başlatması ile hızlı düşüşüne ara verip, ciddi bir tepki vermiş durumda. Ama sırası ile 8.958 ve 9.100 civarlarında dirençleri var. Bir hamle de bu dirençleri geçmesini beklemiyorum. Bu sefer piyasalara verecekleri likiditeler çok yüksek oranlı endeks yükselişleri yaratmayıp, bir süre sonra yeniden ABD'nin büyüme verileri nedeniyle FED riskleri gündeme gelecektir. Benim için sağlıklı olan gelişme dünya ekonomilerinin büyüme yönüne dönmeleri olur. Ben dünyanın en geç 2015 yılı içinde uzun süreli bir büyüme sürecine girmesini bekliyorum. Bu olursa, FED ötelese bile bir süre sonra faiz artışına başlayacaktır. O zaman da yazılarımda belirttiğim geçiş sürecinin negatif yansımaları borsalarda yine görülecektir.
BIST İçin de Yakın Dirençlerdeyiz!
Dünki yazımda da dikkat çekmiştim, BIST için 77.800 - 78.294 - 78.500 seviyelerinde yakın dirençlerimiz var. Hemen bir üstünde de 79.405 diye önemli bir dirence sahibiz. Bunların hepsini bir seferde kırmasını beklemiyorum. TCMB'nın TL karşılıklara faiz ödeyecek olması bankaların bilançolarına olumlu katkı yapacaktır. Karşılık ödemesi gerektiğini çok uzun zamandır yazıyoruz ama bu karar ancak alınabildi. Fakat ödenecek karşılıklar bankaların karlarında inanılmaz artışlar yaratacak boyutta değil. Katkı sağlayacaktır ama büyük kar artışlarına neden olmasını beklemiyorum. Asıl faydası, kur atakları halinde bankalar döviz karşılıklarından TL karşılığına dönebileceklerdir. Bu sayede hem atıl kaynaklarına faiz alacaklar, hem de kurların artışına fren koyabileceklerdir.
Hisse Bazlı Hareketler Sürer!
Bir süredir bilanço döneminde olduğumuz için hisse bazlı hareketlere dikkat çekiyorum. Gördüğünüz gibi bu hareketler yaşanmaya başladı. Endeks artışı şimdilik sınırlı kalabilir ama, hisse bazlı sert yükselişlerin sürmesini bekliyorum. BIST yakın dirençlerinde diyerek, bu dirençler civarında bir realizasyon beklentisindeyim. Ama bu realizasyon geldikten sonra ya da, realize gelmeden de 79.400 seviyesindeki direnç kırılırsa, önce 80.100 ve sonra da 82.250 civarına doğru hızlı bir yükseliş daha yaşayabiliriz. Bu uyarıyı tekniğin gereği olarak yapıyorum ama ben dediğim ara dirençlere takılacağımız görüşündeyim.
Düşerken karamsarlığı abartmak ne kadar yanlışsa, yükselirken de bu karamsalıkların hemen unutulup, gereğinden fazla rehavete kapılmak da o kadar yanlış olur! Zamanlama borsa için her şeydir!
NOT: Bugün ikinci seansın ilk yarısında aranızda olmayacağım. 15:15'te Kanal 35'de Özgür Hancıoğlu'nun canlı yayın konuğu olacağım.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter;borsaanalizci.com