Sanayi büyümesinden sonra, büyüme rakamlarının da sorunsuz gelmesini beklerken öyle olmadı ve büyüme 2.çeyrekte Yıllık % 2.1 gelerek beklentilerin altında kalmış oldu. Şahsen Temmuz ayının sanayi üretimi rakamlarına bakınca, beklenti altında kalmış olan büyüme rakamlarının devam eden çeyrekte kısmen toparlanmasını bekliyorum. Tüketimde görülen hızlı düşüş büyümenin düşmesindeki en büyük etkenlerden birisi olmuş. Aslında bu durum alınan kredi büyümesi tedbirlerinden dolayı gayet normal. Ama beklenmeyen durum Irak'ta yaşanacak bir ihracat azalmasıydı. Özellikle ISİD nedeniyle bölgeye olan ihracatın çok ciddi kan kaybetmesi, sektörlerin büyümelerinde de olumsuz etkide bulundu. ISİD riski azaldıkça bu durum yeniden düzelmeye başlayacaktır.
Kredi kart taksitleri gibi tedbirlerle tüketimin dizginlenmeye çalışılması ama bu esnada yatırım kredilerinin desteklenmesi gerekiyordu. Üretimin topyekün bir yapılanması önümüzdeki dönemin en önemli önceliklerinden olacaktır. ECB'nin piyasalara likidite vermeye başlayacağını da düşünürsek, Avrupa'ya olan ihracat artışımızın desteği ile, büyüme konusundaki sıkıntının aşılacağını düşünüyorum. Ama hatırlarsanız, geçen yılın verilerinde cari açığın nedeni olarak büyüme görülüyor ve bu nedenle de büyümenin dizginlenmesi isteniyordu. O tarihte bunun yanlış olacağını çok kez yazmıştım. Cari açığın nedeninin yanlış ifade edildiğini söylüyordum. Gördünüz, büyümenin yavaşlaması da başka sorunların ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu nedenle Türkiye büyümeden vazgeçemez. Ancak yapısal reformlarla üretim atağına kalkarak, yüksek teknolojili, katma değeri yüksek ürün üretimine geçmeyi başarmalıyız. Özellikle her türlü gıda üretiminde ciddi yapısal değişimlerle yeniden kendi kendine yeten bir ülke olmayı başarmamız gibi, ayrıca da dünyaya da gıda üreten ülke konumuna gelmeliyiz. Üretim yaparken dışa bağımlı üretim modelinden, ara mallar kademesinde de kendi kendine üreten ekonomi modelini kurmalıyız. Bunun ilk şartlarından birisi ise gerçekçi kur politikasıdır. ECB'nin likidite hazırlığı bu şartın özellikle ihracatımız için önemli olan Avro kur karşılığının şimdilik olumsuz etkilenmesine neden oluyor. Ama ben kurların artış yönündeki görünümünün hızı düşse de, sonrası için de aynı yönde kısmen sürmesini bekliyorum. Fakat yukarıdaki izahatım nedeniyle, yükselen kurun kısa vadede olumsuz gibi görülse de uzun vadede üretim imkanlarına yararlı sonuçlar doğuracağı görüşündeyim.
Neyse bunların tedbirleri ne düzeyde alınacak önümüzdeki günlerde nasılsa göreceğiz. Şimdi asıl mesele, bugün açıklanacak cari açık verisi ve Fitch'in Türkiye raporu olacaktır. Cari açıkta düşmenin sürdüğünü göreceğimiz görüşündeyim. Fitch'in de not düşürmesini değil, uyarılarda bulunmasını bekliyorum. Çünkü not değerlendirmesinin 3 Ekim'de yapılacağı açıklandı. Saat 10:00'da Erdem Başçı'nın sunumu başlayacak. Ödemeler dengesi rakamlarını ve Fitch'in değerlendirmelerini öğrenmiş olacağız.
Piyasaların FED faiz artışı süreci ile ilgili yaşananları artık özümsemiş olmalısınız. FED başkanı bizim için esastır. Diğer bölgesel FED başkanları ise açıklamaları ile piyasaları günü gelecek sürece hazırlama çabalarını sürdürüyorlar. Ben yakın FED açıklamalarında 2014'ün kalan aylarında faiz artışı olmayacağı, hatta 2015 ilk çeyrek içinde bile olmayabileceği şeklinde açıklamalar gelmesiyle yeniden piyasaların pozitif etkiyle yükselişler yaşamasını bekliyorum. Şimdilik bir ara düzeltme yaşadık. Bunun nedeninin de bölgesel bir FED başkanının açıklaması değil, asıl ortaya atılan bir tweet haberi olduğu inancındayım. BDDK bu konuda dün gerekli hukuksal işlemleri yapacağını bildirdi. Bence bugün cari açık ve Fitch konusunda bir sorun yaşanmazsa, ortam düzelmeye başlar görüşündeyim.
Şimdi gelelim BIST'e!
Bu konudaki sözlerimi aynen tekrarlıyorum! ''BIST için takip etmemiz gereken iki önemli seviye olacaktır. 79.937 ve 78.250. Bu iki seviyede destek oluşmuş durumda. Her iki seviyeden de destek gelip, yükseliş görülebilir. Ancak sırası ile aşağı kırılmaları halinde teknik olarak BIST için risk teşkil ederler. 79.937 aşağı kırılırsa 78.250 seviyesine, 78.250 aşağı kırılırsa da önce 76.500-76.000 desteğine ve sonra daha altına düşüş riski yaşarız. Takip ederken bu seviyelere dikkat etmemizde fayda olacaktır.''
Ben yakın tarihli olarak 79.937 desteğinin çalışmasını bekliyorum. Belki yanlış bir algı ile daha aşağısı test edilirse de 78.250 seviyesinin olası bir alt seviye olacağı görüşündeyim. Ancak asıl dikkat çekmek istediğim seviye ise, beklentilerimin tersine düşüş sürer ve 78.250 aşağıya kırılırsa bu takdirde 76.500 ya da asıl 76.000 seviyesinde bulunan destek çok daha önemli olacaktır. İşte bu destek eğer aşağıya kırılırsa, o zaman omuz baş omuz denen bir düşüş formasyonu tetiklenmiş olur. Bu takdirde formasyon gereği olarak endeksin sırası ile 74.500 - 72.400 - 71.166 - 69.880 düzeylerine bile inme riski çok artmış olur.
Benim beklentilerim ne olursa olsun, esas olan teknik görüntüler olmalıdır. Eğer 76.000 seviyesi görülür ve aşağıya kırılırsa, bu takdirde iki seçenek olmalıdır. Ya artık vermeyi kaçırdık diyerek, geri çekilip endeks denen seviyelere düşse de hiç bir şey yapmadan izlemek olacaktır. Ya da, 76.000 seviyesi aşağıya kırılırsa, eldeki hisseler maliyet düşürmek için verilip bahsi geçen desteklere düşerse yerine koymak tercih edilecektir. Ben yine de görüşümü yukarıda bahsettiğim yakın desteklerden yukarı dönmeyi beklediğim şeklinde tekrarlıyorum. 76.000'li seviyelere düşmeyi şimdilik beklemiyorum.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter;borsaanalizci.com