Irak Etkisi
Dün BIST'in ayrışması için özel bir neden var mıydı? Bana göre yoktu. ISİD krizinin ortaya çıkmasından beri Irak riskine dikkat çekiyorduk, bu risk aynı şekilde sürüyor. İlk ortaya çıktığı hafta BIST'i olumsuz etkilemiş, ama sonraki dönemde sanki sümen altı olmuştu. İhracat rakamlarında Irak'ın bir basamak aşağı düşmesi, Moody's'in Irak riskinin Türkiye'nin büyümesine olumsuz etkisinin olabileceğini söylemesi ile yeniden dikkatlerin toplanmasına neden oldu. Peki bunlar ilk ISİD krizi ile belli değil miydi? Cevabı siz verin.
Irak'ta ISİD ile ortaya çıkan asıl ve Türkiye için önemli olacak risk; Irak'ın bir kaç parçaya bölünmesi olur. Küzey Irak Kürt özerk bölgesi, Kerkük'e kendi içinde özerklik vererek bağımsızlık ilanına gidebilir. Hatta bir süre sonra aynı özerklik yapısına ISİD'in elinden alınan Musul da dahil olabilir. Türkiye bu bölgelerde ve Kuzey Irak bölgesinde ortak petrol aramaları ile petrolden pay alma imkanına erişebilir ki, zaten şuan Türk şirketlerinden ortak arama yapanlar ve petrol çıkartanlar mevcut. Yani kitap gibi gelişmeleri okursanız, bu süreç Türkiye için faydalı bile olabilir. Ama henüz yazılmamış bir kitap okuduğumuzu düşünürseniz ve yazarlarının da bir kaç tane (ABD,İsrail,Türkiye,Irak, AB,Rusya,vs) olduğunu göz önünde tutarsanız, kitabın içeriği yazılmaya başladığı ilk anla, basımdan çıkacak son an arasında çok ciddi senaryo değişimlerine uğrayabilir.
Irak'ın kürtler dışında kalan unsurları, nüfusun % 25'i civarında olan Kürt'lerin kararlarına seyirci kalırlar mı, ya da tepkileri ne olur bunların hepsi ayrı bir risk olur. Bir anda Irak ciddi bir iç savaşa girebilir. ISİD krizinin uzaması ile yukarıda kısaca değindiğimiz bir çok risk sebebini ortaya çıkartmıştır. İşte bu nedenle Irak algısında negatif değişim olmuştur. Daha bu konuyla ilişkilendirilecek, Türkiye'nin kendi topraklarının ve topraklarındaki nüfus yapısının ne şekilde etkileneceğine hiç dokunmadık! ISİD'e müdahale gecikir ve bu iş daha da çetrefelleşirse, algı daha da olumsuza dönebilir.
Cumhurbaşkanlığı Etkisi
Adaylar netleşti. Başbakan Erdoğan AKP adayı oldu. Demirtaş'ın da aday gösterilmesi, cumhurbaşkanlığı seçimine farklı bir önem kazandırdı. Yıllardır Türkiye'de kürt vatandaşlarımızın sayısı üzerinde çeşitli tahminlerde bulunulur. Bu seçimde Türkiye seçmeninin ne kadarının bir Kürt kökenli vatandaşımıza oy vereceği görülecek. Demirtaş'ın alacağı oy oranı, sonraki dönem siyasette farklı pazarlıklara, demokratikleşme paketinin öneminin şekillenmesine yardımcı olabilir. Demirtaş da kökeni ne olursa olsun bu ülkenin bir vatandaşıdır. Halktan oy alan herkesin Türkiye'yi yönetme hakkı vardır. Demokrasinin güzelliği de budur. Kökenine bakılınca, bundan 100 yıl evvel akıllara bile gelmeyecek, imkansız denecek bir kişi şu an ABD'yi yönetiyor! İnsanları kökeni ile ayrıştırmayıp, insan tanımı ile birleştirmek bana göre en doğru şeydir. Tabii Demirtaş'ın seçilmesi gibi bir beklentimin olmadığını da ayrıca belirtmeliyim.
Kimin seçileceği de Türkiye için çok önemlidir. Erdoğan seçilirse, kısa vadeli siyasi bir risk olmayacaktır. Ancak eğer seçilemezse, işte o takdirde 2015 seçimleri çok büyük bir önem taşıyacak ve bir çok çevrede seçimler yeni bir kriz yaratacak mı şüpheleri oluşacaktır. Hatta başbakan seçilemezse ve AKP'nin üç dönem kuralı değişmezse ayrı kriz de bu konuda yaşanacaktır. Bu takdirde BIST için senaryolarda ciddi değişimler olabilir.
Erdoğan-AKP Belirsizliği
Başbakan Erdoğan, nasıl bir cumhurbaşkanı olacak? AKP'nin başına kim geçecek? Güçler kavgası çıkar mı? Başkanlık ya da yarı başkanlık mı gelecek? Geçiş sürecinin sancıları ne olacak? İşte bu sorular Türkiye'nin yeni soruları olacaktır. Düne kadar eğer Tayyip Erdoğan aday olmasaydı bu sorular önem kazanmayacaktı. Ama artık bu soruların her biri kendi içinde Türkiye için büyük önem taşıyacaktır.
Cari Açık-Enflasyon
Açıklanan cari açık rakamında cari açığın düştüğü görülüyor ama, Moody's'in de dikkat çektiği Irak etkisi nedeniyle sonraki aylarda bu görüntüde kısmi, hatta ciddi bozulmalar olabilir. Avrupa'nın Irak'tan doğan ihracat açığını daha fazla kapatması gerekiyor. AB içinde bir talep artışı söz konusu olduğu için, bu başarılabilir ama, bir belirsizlik olarak sonraki veriye kadar ortada olacaktır.
Başkabanın en büyük itirazlarından birisi olan faizler için enflasyon çok önemlidir. TCMB başkanı Başçı da, Haziran enflasyonuyla ciddi bir düşüş başlamasını bekliyordu. Bunu gördükleri takdirde yeni faiz indirimlerinin sinyalini vermişti. Ancak, Haziran ayında Türkiye genelindeki aşırı yağışlar nedeniyle, bu sene tarım ürünlerinde ucuzlama görmeyebiliriz. Bu da açıklanacak enflasyonda beklenen düşüşü olumsuz etkilerse, ek faiz indirimi beklentisini geri atabilir. O zaman da banka hisselerine olan ilgi, satış baskısına dönüşebilir. Enflasyon verisi banka hisseleri ve BIST için çok önemlidir.
ABD-AB Verileri
ABD için ekonomik veriler iyileşince faiz artışı riski gündeme geliyor. Bu risk bizim için satış baskısı yaratan bir neden diye izah ediliyor. İlk anda sıcak paranın yön değiştirme riski nedeniyle belki öyle olur ama, orta ve uzun vade de dünya ekonomisi için iyi bir gelişmedir diye düşünüyorum. Dünya ekonomisi büyürken Türkiye'nin daha da fazla büyümesini bekliyorum.
Bugün FED başkanı Yellen konuşacak. Öncesinde piyasaları ürküten diğer FED başkanlarının tersine, yakın vadede faiz artışı yok meajı verirse ki, ben bunu yapmasını bekliyorum. Biz dahil borsalar için pozitif bir yansıması olabilir.
Avrupa Merkez Bankası'nın Eylül ayından itibaren başlatacağı kredi bombardımanı ise Türkiye'ye olumlu yansıyacak bir gelişmedir. Ama henüz bunun için süre vardır.
İşte gördüğünüz gibi aslında her biri bilinen gelişmelerin üzerindeki algıların değişmesi ile, bir realize yaşıyoruz. Bir süredir bu realizeyi beklediğimi biliyorsunuz. Ben bir düzeltme olmasını öngördüğüm bu realizelerin yeni alım fırsatları yaratmasını bekliyorum. Bu nedenle de sakin ve doğru zamanlamalarla yapılacak alımların kârlı yatırımlar olabileceği görüşündeyim. Şu anki kur seviyelerine bakınca, önemli bir kriz korkusu hissetmiyorum. Ama, bir şekilde bir not indirimi yaşanırsa, o zaman algı daha kötüleşir ve BIST'e olumsuz yansımaları artar.
BIST'in gözü bence açıklanacak enflasyon rakamlarında olmalıdır. Enflasyonda MB başkanının beklediği düşüş görülürse toparlanma çabuk olur. Ama tam tersi bir süpriz yaşarsak, o zaman düzeltme biraz daha derin olur. Ne diyelim, hepimize kolay gelsin.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter;borsaanalizci.com