Yeni Bir Seçime Hazırlıklı Olun!

31.07.2015 08:57
  •  A 

          7 Haziran seçim sonuçlarından beri yeni bir seçimi en güçlü ihtimal olarak gördüğümü ve böyle bir seçime de meclisteki partilerin temsilcilerinin oranlarına göre oluşturacağı bir geçici seçim hükümeti ile gitmeleri halinde, bakanlıkların diğer partilerle paylaşılacak olması, geçici hükümetle devlet gücünün diğer parti temsilcileri tarafından da kullanılması ihtimalini Ak Parti'nin tercih etmeyeceğini yazıyordum. Bu nedenle erken bir seçime gidileceğini ama bunun dışarıdan destekli bir Ak Parti azınlık hükümeti ile olacağı görüşünde olduğumu biliyorsunuz. Dün cumhurbaşkanının yurt dışı gezisinden yaptığı açıklamalara bakarsanız, benim bu görüşümün bire bir destekleyen açıklamalar  olduğunu göreceksiniz. 

          Son gelişmeler sonrasında MHP'nin dışarıdan desteklediği ve ülkeyi seçime götürecek olan Ak Parti azınlık hükümeti ihtimalinin çok güçlendiği düşüncesindeyim. CHP ile yapılan görüşmelerin tamamen oyalama olduğunu düşünüyorum. Meclisteki terör oylamasında ortaya çıkan tabloya bakarsak, bu görüşüme göre Ak Parti azınlık hükümeti için desteğin adresi bellidir!

          MHP'nin koalisyon yapmak gibi bir niyeti olmadığı açıktır. Çünkü barış sürecinin sona erdirilmesi, devletin teröre aynı sertlikle karşılık vermesi gibi beklentileri karşılanıyor olsa da, 17-25 Aralık 2014 dosyasının meclise gelmesi ile, cumhurbaşkanının sarayı terk etmesi talebinin Ak Parti tarafından kabul görmesinin mümkün olmadığını düşünüyorum. Bu nendenle iki partinin koalisyonunu çok zayıf bir ihtimal buluyorum. Zaten bu yönde bir niyet olsa zaman MHP ile görüşmelerde harcanırdı. MHP ile azınlık hükümeti görüşü en baştan beri olduğu için, aradaki oyalamanın CHP ile görüşmelerle yapıldığını düşünüyorum. 


          Son yazılarımda da belirtmiştim, bir hükümetin düşürülebilmesi için 276 karşı oy şartı var. Ancak güven oyu alması için salt çoğunluk yeterli. MHP'nin yer almayacağı bir oylamada Ak Parti azınlık hükümeti için Ak Parti'nin oyu yeterli olacaktır. 

 

          Bir seçim ilanı halinde eğer olumsuz algılanırsa, BIST'in en fazla 72.500 - 73.000 gibi seviyelere düşmesini bekliyorum. Ancak bu beklentime rağmen bile bağımsız hisse bazlı yükselişlerin yine de olabileceği görüşündeyim. Tabii aynı süreçte eğer TCMB faiz müdahalesi olmazsa kur artışlarını da görmeyi bekliyorum. Böyle bir süreçte TCMB sessiz kalırsa Dolar kurunun 2,8097 direncini geçerek, 2,82 - 2,87 ve 2,90 gibi üst yeni zirvelere gittiğini görebiliriz. Ancak bu durum geçici olacaktır. Sonra kurlar yeniden mevcut seviyelerin de çok altına inecektir diye düşünüyorum. Olası bir büyük koalisyon ya da erken seçim sonrası tek başına iktidar halinde kurların inebileceği seviyeleri daha önce bir kaç kez yazmıştım. Koalisyon kurulursa, ya da erken seçim sonrası tek başına iktidar olursa, Dolar kurunun 2,55'ler civarını görmesini, hatta o anki konjonktüre göre belki bu seviyenin bile altına inip 2,46 civarlarının yeniden görülmesini bekliyorum. Ama dediğim gibi, bu beklentilerimin şartları olan güçlü koalisyon ya da tek başına iktidar ihtimalleri gerçekleşirse bu görüşlerim olur.


          Böyle bir sürece rağmen dahi hisse bazlı yükselişlerin yine de yaşanmasını bekliyorum. Ancak, eğer erken seçim kararı alınır ve BIST beklentimde olan seviyelere doğru düşerse, bu düşüş esnasında özellikle kur avantajı yaşayacak sanayi hisselerinin de düştüğü görülürse, bu düşüşü ilgili hisselerde alım fırsatı olarak kullanmak doğru olur görüşündeyim. Otomotiv sektörü, beyaz eşya, savunma sanayi ve teknoloji-telekominikasyon şirketleri ilk aklıma gelen pozitif fayda görmesini beklediğim şirketlerdir. Ancak böyle bir süreçte faiz ve kur artışları karlarını azaltacağı için, bankacılık sektöründen uzak durulmasının tedbirli bir davranış olacağı ön görümü de hatırlatmak isterim!

         4,5 G İhalesi!
         26 Ağustos'ta yapılacağı ilan edilmiş olan 4 G ihalesi iptal oldu. Yerine bir çok yenileme ile 5 G'yi de kapsayacak 4,5 G ihalesi yapılacağı açıklandı. Yeni ihalenin şartları telekominikasyon sektörünün stratejik bir sektör olacağı görüşümü destekliyor. Şartnamade yatırım sürelerine göre yerli ortaklık payı kademeli olarak % 30'a, yerli ürün payı da kademeli olarak % 45'e yükseltilmiş durumda. Bunun yerli yatırımcılar lehine çok doğru bir değişiklik olduğu görüşündeyim.


        Ancak yine de erken seçime gidilmesi halinde bu ihalenin yapılıp-yapılmayacağı konusunda şüpheliyim. Erken seçim kararı çıkarsa, ihale yeniden ertelenebilir. Ancak ertelenmeyecek olursa, öncesinde ihaleye katılmayı planlayan yabancı büyük yatırımcılarla yerli yatırımcıların ortaklık haberlerini duyabiliriz. Yerli ortaklık ve yerli ürün şartları nedeniyle, sektörde evlilikler ve satın almalar yaşanabilir. Ancak bu şartların öncesinde çok düşüş oranlardan başlayarak, sonrasında kademeli olarak % 30 ve % 45'e getirilmesi imkanı verildiği için, bu ortaklıkların önce küçük oranlı satın almalar, sonra daha büyük satın almalar şeklinde olması da mümkün. 

 

        Son olarak, erken seçim ihtimalinde not indirimi beklemediğimi de belirtmek istiyorum. Seçimlerden tek başına bir iktidar çıkacağı yönünde kanaat uyanırsa, BIST'in % 64'ünü elinde tutan yabancıların siyasi istikrarı tercih edecekleri düşüncesi ile 
alıma geçecekleri görüşündeyim. Hatta bu düşünce nedeniyle erken seçim ilanı halinde bile korkulan düşüş sınırlı kalabilir! Sorun yeni bir seçimden de tek başına iktidar çıkmazsa olur. Ama ben böyle bir sonucu beklemiyorum. Bu düşüncemin detaylarını 2 Temmuz tarihli ''Hediye Edilen Sadece Meclis Başkanlığı Mı?'' başlıklı yazımda görebilirsiniz!


         Hepinize iyi bir hafta sonu dilerim.     
                   

                 

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_


  • 24.07.2015
    11:52

    Bir çok kez yazdık, hatta başlık attık ''Suriye Riski Ön Plana Çıkabilir!'' diye. Meclis başkanı seçildiği günün ertesinde''Hediye Edilen Sadece Meclis Başkanlığı Değil!'' derken de erken seçim ile tek başına iktidar olmak tercih edilecektir. Bu nedenle Suriye, PKK, İSID ve HDP ile gerginliklerin ya... Devamı »

  • 05.05.2015
    10:02

    Üç aylık bilançolar bittiğinde genelde bir rehavet başlar. Yatırımcılar bir süre borsalardan uzaklaşırlar. Ama bu genelleme kesin bir kural değildir. İçinde bulunulan yılın güncel beklentileri ve gelişmelerine paralel olarak değişik seyir izlenebilir. 02/05/2014 tarihinde yazdığımız beklenti yazımda... Devamı »

  • 26.02.2015
    12:02

    Kalkıyoruz böyle ortamda strateji belirlemeye, iç dış gelişmeler ve kararlara göre tahminler yapmaya çalışıyoruz. Fakat siyasetin içine girdiği boyut işimizi inanılmaz zorlaştırıyor. Beni biliyorsunuz, yıllardır düşük faiz yüksek kuru savunurum. Türkiye'nin cari açık, büyüme, yetersiz üretim, istihd... Devamı »

  • 23.01.2015
    13:10

    Hatırlarsanız ECB daha önceki parasal genişleme kararlarında sadece bankalara yönelik kredi operasyonu yapıyordu. Yani bankalara gelin size istediğiniz kadar düşük faizle uzun vadeli kredi vereyim diyordu. O tarihteki yazılarımı okuyanlarınız, benim bu şekildeki parasal genişlemenin faydalı olmayaca... Devamı »

  • 12.12.2014
    11:08

    Değerli Arkadaşlar, Özellikle gelişmiş ekonomilerin borsalarında düşük faiz ve bol likiditeli yıllar nedeniyle bana göre alternatifsizlikten tarihi rekorlar yaşandığını, yani gelişmiş ülke borsalarının bence şişmiş olduğunu düşünüyorum. FED faiz artışı başladığında, faiz olmayan dönem içi... Devamı »