OVP'ler açıklanınca benim dikkate almayan ve eleştiren yazılarıma şimdi hak veriyorsunuzdur diye düşünüyorum! Önce yıl sonu enflasyonu için %21 deniyordu. Sonra %24 oldu. sonra %24 ara hedef oldu. Şimdi %30 deniyor. Ama enflasyon hedeflerden yüksek çıkmasına ve artmaya devam etmesine rağmen faiz indirimleri sürüyor. Hoş zaten çözüm sadece faizlerde değil ki. En başından beri yazıyorum, kamu tasarrufları ve maliye politikaları da devreye girmeli. Ama biz tahsilini daha kolay yaptığımız sabit gelirlilerden ve dolaylı vergilerden tahsilat yapmaya devam ediyoruz. Alkole, tütüne, elektriğe, akaryakıta, doğalgaza, ötv, kdv'ye yükleniyoruz. Üretimi destekleyeceğimize, cezalandıran ithalata yöneliyoruz. Sadece bunlar da değil tabi. Siyaset ve yargıda güven kayıplarının önemini ciddiye almıyoruz. Sonuç doğal olarak bu oluyor. Sonra TCMB çıkıyor, enflasyon riski sürüyor, yıl sonu enflasyon hedefin üstüne gelebilir uyarıları ile sıkı para politikası devam diyor. Ama faiz 100 puan yine indirildi. Pas geçmesi gerektiğini ama mevcut ortam ve siyasi baskı nedeniyle 100 baz, hadi belki de 150 baz puan indirim yapacaktır diye bekliyorum dedim. İlk dediğimi, yani 100 baz puan faiz indirimini yaptı. Sabit bırakmaya yönelik şahin bir açıklamaya rağmen 100 baz puanlık faiz indirimi yine de yapıldı. Güven her şeydir. Kaybetmek çok kolay ama geri kazanmak çok zordur.
Bugün de güne İmamoğlu için casusluk soruşturması haberi ile başlıyoruz! Gün içinde de CHP Kurultay Davası var. Davanın olası sonuçları piyasayı yukarı ve aşağı yönlü ciddi etkileme potansiyeline sahip. Ama ne olacağını bilmek mümkün değil. Tekrarlamaya gerek yok. Umarım piyasalar ve ülkemiz için hayırlı ve iyi olan olur.
Bu arada gelen bilançolara bakarak yol bulmak da mümkün değil. Ulaştırma şirketlerine çok yüksek karlar geldi. Sonra devamı da geldi ama sektör düşüş yaşadı. Bankalar aynı şekilde. Diğer taraftan bakıyorsunuz ceza gelen karını düşüren şirketler var ama hisseleri yükseliyorlar. İyice çorba oldu herşey yani. Çünkü zaten öncesinde ederine yükselmeyen ciddi iskonto içeren şirketler, daha sonra beklentinin altında kar açıkladı diye olumsuz etkilenir yorumu yapılıyor ama hisse yükseliyor! Neden çünkü beklentiden düşük kar gelse de, yine de kar geldiği unutuluyor. O zaman zaten ederine göre iskontolu olan hisseler, beklentiden düşük gelse de yine de kar getirince ederine olumlu katkısı gerektiği atlanıyor.
Bu arada yüksek zararlara, aya çıkmış FK'lara rağmen hala yükselen hisseler var. Halka arz fiyatını arz sonrası 2-3'e katlayanlar var. Ulaştığı piyasa değeri özkaynaklarının on katı olan şirketler var. Ama bunlar hakkında hiç paylaşım görmüyorsunuz. Çünkü piyasada manipülatörler cirit atıyor. Alıcıları bulunca yatırımcının üzerine yıkılmak için bu hisseler manipülatif olarak yükseltiliyor. Bu nedenle benim bu tip hisselerle işim olmaz. Gelen soruları da genelde cevaplamam. Çoğu çok can yakacak çünkü. Şu an açık ama değerinden düşük öngörülerimizdeki şirketleri düşük olsa da, sonra nasılsa telafi ederler. Ama 10-20'ye katlamış manipülatif şirketler birilerinin üzerine yıkılınca, onlardan uğranılan zararları yıllarca çıkartmak kolay olmayacak.
Ama asıl sorun siyasetin gölgesinde piyasaların şekillenmesinden kaynaklanıyor. Siyasetin baskısı kalksa her şey çok daha güzel olacak. Ama bu beklentim şu sıra en zor isteklerden biri. Ne diyelim hayırlısı olsun. Tekniklerde gördüklerimi paylaşmaya devam edeceğim.
Bankacılık karlarının iyi geliyor olması ve TCMB'nın her şeye rağmen yine de faiz indirmesi etkisi ile alıcılı bir başlangıç yapacağız. Devamı Kurultay Davasından çıkacak karara göre şekillenecek. Borsa ciddi iskontolu. Her fırsatta yükselmek istiyor. Umarım önüne set çekecek gelişmeler yaratmayız.
NOT: Dün de yazdım, yarın Sakız Adası'nda üç günlük bir tatil yapacağız. Pazartesi akşam dönmüş olacağım için aranızda olmayacağım. Salı görüşmek üzere diyorum.
Hepinize sağlık, bol kazanç ve iyi bir hafta sonu dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_