BIST kan kaybetmeye devam ediyor. 10600 desteği kırılırsa diye bir süredir 10264 seviyesine kadar olan ara desteklere dikkat çekiyordum. 10600 kırılınca sıralı destekleri de hızla kırarak 10264 destek seviyesine çok yakın 10316'da kapattık. 10264 güçlü bir destek ama aşağı kırılacak olursa bir okadar da riskli bir teknik destek. Umarım kırılmaz. Kırılması halinde teknik olarak ikili tepe denen bir düşüş formasyonu tetiklenir ve satışlar yeniden derinleşip, ekstra kayıplar görebiliriz. Olası bu sıralı alt destek seviyelerini DD(Destek-Direnç) Tablomuzda paylaştım.

Maalesef ana sorun bana göre iç siyasette ve yargıda siyasi yönde çıkan kararlardan kaynaklanıyor. Neden böyle diyorum. Çünkü 2024 yaz sonrası başlayan düşüş durup yeniden yükselişe geçen endeks 10902 seviyesini de geçecek mi derken, bir sabah İBB operasyonları ve İmamoğlu dahil çok sayıda belediye çalışanının tutuklanması haberi ile 19 Mart sabahına uyandık. Sonrasını hep birlikte yaşadık. Endeks 4 gün içinde 8872 seviyesine kadar çok sert düşüş yaşadı. 3-4 ay 8800 - 9700 kanalında zaman harcadık. Bir şekilde yaz başında bu kanalı kırıp da yükselişe geçmeyi yine de başaran BIST, 11605 ile TL zirve görmüş ve yeni TL rekorlar mı başlıyor derken, bu sefer de CHP için kurultay iptal davası açıklandı. BIST yine sert bir kayıpla bugün dikkat çektiğim 10264 desteğine kadar düştü. Sonrasında enflasyon düşüyor, TCMB faiz indirimleri başladı diyerek yeniden 11540'a kadar yükselen endeks bu sefer de CHP il kongresinin iptali ve il yönetimine kayyım atanması kararı ile sekteye uğradı. Ama bu sefer devamında soluklanamadan farklı gelişmeleri de yaşamaya başladık! Önce Can Holding, tv kanalları, okulları ve şirketlerine kara para aklama vs gibi suçlarla el konuldu. Devamında Ciner grubuna ait Park Holding'e el konuldu. Her iki şirketin sahipleri tutuklandı, tutuklanamayanlar için yakalama kararları çıkartıldı. Trump zirvesinden beklediğimiz haberler çıkmayınca, bu da satışları destekledi.

Tabii böyle ortamlar manipülatif haberleri de çoğaltır. Spekülasyonlar havalarda uçuşur. Bu süreçlerin devamında piyasalar için çok önemli olan bir bankamızın adını sosyal medyada dolaştırdılar. Bankadan asılsız haberlerle ilgili her türlü suç duyurusu ve girişimlerde bulunacağız açıklamaları geldi. Siz iyi zamanları kaçırıp, bundan yararlanamazsanız, sonra kötü gelişmeler başladığında arka arkaya gelir. Bu da piyasaları birinin etkisi biterken diğerinin etkisi ile baskıladığı için daha olumsuz bir baskı altına alır ve kayıpların artmasına neden olur. 

Böyle bir ortamın yaşandığı süreçte, bir de açığa satış yasağı kaldırılınca, piyasaları bozacak açıklamalar ve gelişmeler öncesinde açığa satışlar da patladı! Bu ortamda nasılsa borsa yükselemez diyenler açık kontratlarını endeksin ana hisselerinde seri şekilde açmaya başladılar. Sanki tüm bunlar yetmiyor gibi, tüfe de iki ay arka arkaya beklentilerin çok üstünde geldi. Ekim ayı için de %2.80 beklentinin üzerinde aylık %3 civarı tüfe konuşulur oldu. İki ay önce GSYİH yüksek gelince ve tüfe de beklentiyi aşıp %2.04 açıklanınca TCMB faiz indirimlerindeki oranı düşürmeli. En fazla %150-200 ile sınırlı kalmalı demiştim. Ama 250 baz puan yapıldı. Sonraki ay tüfe daha da saptı ve %3.23 aylık rakamı gördük. Şimdi yine TCMB faiz indirimleri gündemde. Aynı şekilde yüksek indirim yapılsa, para piyasası hedefleri şaşacak. Düşük yapılsa ya da yapılmasa, kredi faizlerinden bunalan şirketler ve finansal ortam olumsuz etkilenecek. Ama bana göre yapılması gereken pas geçip, sonraki enflasyon verilerine bakarak aralık ayında indirimleri yeniden başlatmak olmalı. Bu yapılır mı derseniz, mevcut ortamda zor geliyor. O nedenle en azından yine 100-150 baz puanlık bir faiz indirimi yapılmasını bekliyorum. Ama yüksek gelmeye başlayan enflasyon nedeniyle faiz indirimi süreci sekteye mi uğrayacak endişeleri de piyasayı baskılayan gerekçelere eklenmiş oldu. 

İşte tüm bu unsurlar zaten piyasayı bozmuş ve endeks düşerken, cuma günü Mansur Yavaş için içişlerinden soruşturma izni istendiği haberleri, dün de İBB Başkan Vekili için 3 yıla kadar hapis islemi haberi piyasaya düşünce, BIST üst destekleri de kırıp 10264 seviyesine iyice yaklaştı. Diyecek söz bulamıyorum. Dünya borsalarının tarihi rekorları kırdığı dönemi bu gelişmelerle kaçırdık. Yabancı takası aradaki toparlanma esnasında %43.97 seviyesine çıkmıştı. Şu an %37.86'da bulunuyor. Eski düşüşlerde yabancı satıp satıp sonra alıma geçiyordu. Şimdi ise tam alıma geçebileceği seviyelerde yeni bir olumsuz etki haberi piyasaya düşünce ek satışlarının geldiğini görüyoruz. 

Cari dengede ciddi bir fazla verdik. Büyüme beklentilerimiz yukarı revize ediliyor. Ama yazdığım gelişmeler olumlu gelişmeleri fiyatlamamızı etkiliyor. Bu ortamda öngörü yapmak da çok zor. Bu ay yine CHP kurultay davası var. Oradan çıkacak karar piyasaları iki yöne doğru da ciddi etkileme potansiyeline sahip. 

Kısacası demem o ki, düşüş borsa şirketlerinin değerleri ile ilgili değil bence. Güven kaybı endişeleri yerli-yabancıyı borsadan uzak tutuyor. İç siyasette olumlu süreç beklentim düşük. Eğer Halkbank, CAATSA, F35, F16 konularında dışarıdan olumlu haberler gelirse ara soluklanmalar yaşayabiliriz. Ama yeni TL zirve beklentilerimizin gerçekleşmesi için iç siyasette ve yargıda ortamı bozan gelişmelerin sonlanması lazım. Bu olur mu, olmaz mı cevabına benim bir cevabım yok maalesef!

Size yine süreç ve gelişmeleri gördüğüm kadarı ile detaylı şekilde anlattım. 10264 desteğine bu yazdıklarımla bakın. Umarım destek tutar ve kırılmaz. Yoksa yine beklentiler ikinci bahara kalacak.

Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_