Dün açıklanan Temmuz 2025 enflasyon verisi beklentilerin altında kaldı. Aylık %2.06, yıllık %33.52 açıklanan tüfe rakamları sonrası, enflasyonda yıllık düşüşün devam ettiği görülüyor. Sonraki aylarda gelecek tüfe rakamlarının %1.50-%1.70 aralığında kalmasını bekliyorum. Bu nedenle kalan üç faiz toplantısında da faizlerde 250-300 puanlık indirimler sürecektir görüşündeyim.
Hoş, tüfe hesaplamasında harcamaların etkisi ne kadar doğru hesaplanıyor o konuda tereddütlerim var! Eğitim ve kirada %70'li-%60'lı artışlar var ama enflasyona etki oranları oldukça düşük. Aile bütçesini bir düşünün, iki çocuğu olan ve kirada oturanlar için bana göre en yüksek etki kira ve eğitim masraflarıdır.
Ülkelerin ekonomik verilerinin istatistikleri tüm ülkelerde şaibeler yaratabiliyor! ABD'de geçen cuma tarım dışı istihdam verisi açıklandı. Veri için 104 Bin beklenti varken 73 Bin kişi açıklandı. Bu kısım hadi diyelim olabilir. Hatalı beklenti oluşmuş. Ama geçmiş istihdam rakamlarından mayıs 144 bin kişiden 19 bin kişiye, haziran verisi de 147 bin kişiden 14 bin kişiye revize edildi. Bu denli yüksek revizeler nedeniyle Trump istatistik kurumunun başındaki kişiyi görevden aldı. Haklı da. Eğer zamanında bu rakamlar son revize edilen sayılarda açıklansaydı, FED'in faiz indirimleri gelmesi gerekirdi. Kısacası veri konusunun detayları zaman zaman şaibeli durumlar yaratabiliyor. Ama açıklanan son veriye bakınca, ben de yıl sonu enflasyonu için artık %30 altını beklemeye başladım.
Borsanın Enflasyon Tepkisi Ne Olur?
İşte asıl soru bu! Yani açıklanan ve sonrasında oluşan enflasyon beklentilerinin borsaya etkisi ne olur? Bunu kısa vadeli olarak değil de, sonraki süreç için düşünmek lazım. Çünkü 10902 direncini de görmüş olan endekste ilk anda kısmi realizasyonlar görülebilir. Yani endeks 10902, ya da hadi diyelim üzerindeki 11252 zirvesini görüp, bu dirençleri kırmadan önce teknik bir düzeltme yapar mı, yoksa düzeltme yapmadan yeni TL zirvelere mi yönelir sorusunun cevabı çok önemli?
Hemen söyleyeyim ki, ben en geç eylül ayından itibaren yeni TL zirvelerinin görülmeye başlamasını bekliyorum. Çünkü enflasyondaki düşüş nedeniyle, faizlerde başlayan indirimlerin aynı şekilde devamının gelmesini bekliyorum. Bu durum banka sektörü başta birçok sektörü yabancı için de cazip hale getirecektir. Holdingler, ana sanayi hisseleri, enerjiler, çimento-demirçelikler, otomotiv sektörü yabancı alımlarına sahne olabilirler. Bu nedenle de bu yönde yabancı raporları artmaya başlayacak, borsada görülen yabancı takas oranı artışı da devam edecektir diye düşünüyorum. Ki, yabancı takası şu an bile %39.82 seviyesine çıkmış durumda.
Ayrıca TL olarak bakınca 18 Mart düşüşünde yukarıda kalan gap 10752 seviyesindeydi ve bu gap kapandı. Ama artan yabancı takası dolayısı ile yabancı gözü ile dolar bazlı endekse bakacak olursak, 18 Mart düşüşündeki dolar bazlı gap seviyesi 293$'da bulunuyor. Yani bu kurla 11900 seviyelerine denk geliyor. Kısacası yabancı geri dönmeye başlayınca dolar bazlı gap seviyesine kadar alımlarını kesmeden devam edebilir. Bu durumda, benim de çekindiğim ara düzeltmeler sınırlı kalabilir. Ya da seans içinde yaşanır biter. Hatta endeks ya da bazı hisse grupları düşerken, artan ve alınan farklı hisseleri de görebiliriz. Bu nedenle bu günlerde hisse bazlı düşünüp, kararlarımızı ona göre vermekte yarar olabilir.
Peki Risklerimiz Yok Mu?
Olmaz mı, aynı şekilde duruyor hepsi! Yani eylül başında CHP kurultay davası var. ABD'nin CAATSA, Halkbank, F35, F16 yaptırım ve dava süreçleri aynı şekilde devam ediyor. Sınırımızdaki Suriye'de İsrail YPG-SDG-PYD ile ülkeyi bölmek ve özerk bir yapı kurmak için aynı şekilde her çabayı gösteriyorlar. İsrail'in Gazze'yi işgal etme kararı var.
Tüm bunların her an için Türkiye'yi de içine çekecek kriz yaratma riskleri var. Ama içeride Terörsüz Türkiye süreci yaşanıyor. Bu süreç zaten ABD ve batının yıllardır istediği gelişmeler olduğu için, ben Türkiye'yi zora sokacak kararlardan kaçınacaklarını, hatta CAATSA, F16, F35, Halkbank davalarında pozitif gelişmeler olabileceğini düşünüyorum. Yani terörsüz Türkiye konusunda anayasal değişimler konusu öncesinde iktidara yarayacak her türlü dış desteği görürsek şaşırmam. CHP belediyelerine yönelik operasyonlar ve İmamoğlu'nun tutuklanması süreçlerinde bu kadar sessiz kalmalarını böyle yorumluyorum.
Ama diğer taraftan Trump'ın Rusya'ya verdiği süre dolduğunda bu süre yeniden uzatılmaz ve ABD Rusya'ya yeni yaptırım kararı alırsa, Rusya ile ticaret yapan ülkelere de ek tarife yaptırımı kararları alacağı söyleniyor. Bu durumda Türkiye için de yeni tarifeler açıklanacak olursa, bu durum bizim için ciddi sıkıntı yaratır.
Anlayacağınız enflasyon, faiz düşüşü, Terörsüz Türkiye açısından bakınca endeksin yükselişinin süreciği görüşündeyim. Sadece ara düzeltme olacak mı, olmayacak mı kısmına takılıyorum. Bu nedenle tekniklerden destek alacağımız bir dönemdeyiz. 10902 üstünde endeks 11252 zirvesine yönelir. 11252'ye kadar yükseliş çok kolay yaşanabilecek bir gelişme olur. Ama öncesinde 10902 seviyesinin kırılması gerekir. 11252 direnci kırıldığı anda alımlar hız kazanır. Endekste 12500 ve üzerine doğru yeni TL zirve beklentileri oluşur.
11252 güçlü bir direnç. Bu nedenle 10902 ve 11252 seviyelerinden ara düzeltme de gelebilir. Şu an için 10481 düzeltmenin başlaması için önemli bir destek seviyesi. Eğer 10481 aşağı kırılacak olursa, düzeltme derinlik kazanacak diye düşünebiliriz. Ama ben mevcut şartlarda yukarıda dikkat çektiğim risklerde olumsuz bir gelişme yaşanmadığı takdirde, teknik kar realizasyonlarının sınırlı kalmasını, 10481 desteği olur da bir şekilde kırılsa dahi en fazla 10000 seviyelerine kadar geri çekilmeler yaşanabileceğini düşünüyorum.
Kısacası arada olası düşüşleri alım fırsatı olarak kollayacağım. Düzeltmelerde bu nedenle yeni alım öngörüleri yapabilirim.
Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_