20 Ocak'ta Trump göreve geliyor. Gelir gelmez, Çin, Meksika, AB ülkelerine %10 ile %100 tarife uygulayacağım diye şimdiden mesaj verdi. Bununla da yetinmeyip, BRICS ülkeleri ticarette ABD Doları dışında başka bir para birimi kullanmaya kalkarlarsa %100 gümrük vergisi uygulamakla tehdit etti. Tehditlerinde sadece bununla da sınırlı kalmadı. Eğer Gazze'deki esirler göreve geleceği 20 Ocak tarihine kadar serbest bırakılmazsa, tüm Ortadoğu Cehenneme döner, herkes bunun bedelini öder diye de tehditlerini çeşitlendirdi!
Rusya, ABD'nin görevi tamamlamış başkanı Biden'ın verdiği izinle ABD ve NATO füzelerini Rusya'ya fırlatan Ukrayna'ya misilleme yapsa da, daha sert karşılık vermek için gerekirse nükleer karşılık vermekten çekinmeyiz açıklaması ile Trump'ın görevi devralmasını bekliyor.
İsrail Gazze'de katliamlara devam ediyor. Lübnan ile ateşkes ilanı kısa sürdü. Yeniden Lübnan hedeflerini vurduğu haberleri var. Zaten ateşkes ilanını bile, orduyu revize etmek, eksilen silah ve mühimmatları tamamlamak ve İran'a odaklanmak için yaptıklarını açıkladılar. Bununla da yetinmeyip, Kürtlerin yıllardır mazlum halklardan biri olduklarını ve işbirliği içinde olacakları açıklamaları yapıldı. Bu açıklamaların hedefini tahmin etmek zor olmasa gerek.
Jeopolitik riskler zaten yukarıdaki alanlarda tam gaz devam ederken, bir anda Suriye de sahne aldı. Şu an için ÖSO ve HTŞ(Heyet Tahrir Eş Şam) öncülüğündeki muhalifler bir anda saldırıya geçip, Halep, İdlip, Münbiç, Hama hedeflerine doğru saldırılar başlattı. Yerini PKK-YPG-PYD'ye bırakıp çekilen Suriye Milli güçlerinin yerine gelen Kürtleri Halep, İdlip, Tel Rifat'tan temizleyerek bu şehirleri ele geçirdi. Ama Münbiç, Hama ve Şam'a doğru ilerlerken Rus ve Suriye uçakları yoğun bir saldırı başlatarak muhaliflerin ilerlemesini durdurmaya çalışıyorlar. İran ve Rusya'dan Esad'a tam destek açıklamaları var. Muhalif komutanların saldırıları başlatırken yaptıkları basın açıklamasında arka fonda Türkiye bayrağının duvarda asılı olması, bizi de işin içine çekmek isteğini, ya da şimdilik kabul etmesek de, bizim de kendilerini desteklediğimizi göstermek amacı ile yapılmış olabilir.
Ama Rusya ve Suriye uçakları Halep, İldip şehirlerinde sivilleri de yoğun şekilde bombalamaya devam ederlerse, bu durum yeniden 2-3 Milyonluk yeni bir göç riski yaratır. Bu risk artacak olursa, Türkiye olarak sınır ötesi harekata kalkabiliriz. Yok eğer muhalifler Şam'ı ele geçirecek şekilde ilerlemeyi başarırsa, o zaman Esad rejimi düşer. Geçici hükümet görüşmeleri başlar. Suriye'nin bütünlüğü riske girdiği anda Suriye bölündü demektir. Yeni Kürt devleti hayırlı olsun demek zorunda kalırız.
Suriye'deki PKK türevi YPG'nin sözde komutanı Mazlum Abdi(Kobani) Trump'ın ekibi tarafından 20 Ocak'taki görev devir teslim töreni için ABD'ye davet edildi.
İşte tüm bunlar, bugün açıklanacak enflasyon verisi, sonrasında faiz indirimi süreci, yeni yıl asgari ücret zam planlarıyla birlikte riskli gündemlerimiz olmaya devam ediyor. Tabii doğal olarak borsa da bu stresli gelişmelerin baskılarını yaşıyor.
Daha önce söyledim, eğer asgari ücret zammı ilk açıklandığı gibi %25-%30'lar civarında değil de, %50 ve üzerinde olursa, yukarıda saydığım risk ve belirsizliklere bir de erken seçim takvimi dahil olacak demektir derim! Yukarıda saydığım jeopolitik risklerin anayasa değişikliği, yeni bir barış süreci gibi gelişmeleri olabilir.
İşte aslında 8700-8500 düzeltmesi sonrası ilk anda 9680 ve 9820 dirençlerine yönelmesini beklediğim BIST'in, sonrasında üst dirençler olan 10049, 10108, 10193 ve 10415 gap hedeflerine yönelmesini beklediğimi biliyorsunuz. Ama yukarıda aklıma gelenleri sıraladığım tüm bu gündem ve gelişmeler BIST'in baskılanmasına neden oluyor. Bu gündemlerin belirsizlikleri dağılmadan verdiğim teknik hedeflerine gidebilir mi tereddüt yaşıyorum. Bu nedenle bu süreçte %50-%50 hisse-nakit pozisyonda kalmak doğru ve tedbirli bir davranış olabilir. Eğer zaman zaman hisse oranlarını yukarı çekseniz de, gerçekleşmelerle yeniden bu oranlara dönmek gerekir diye düşünüyorum. Belki yükseliş sürerse %50 nakitte kalarak yükselişten daha az yararlanmış olursunuz. Ama BIST'in düşmesine neden olacak bir gelişme halinde de kayıplarınız daha az olur. Aynı zamanda da düşüşlerin alım fırsatlarından yararlanacak kaynağınız bulunur. Bunlar benim görüşlerim. Kararlarınızı sizler vereceksiniz
Açıklanacak tüfe beklentisi %1.91. Eğer %2 altında bir veri açıklanırsa, bu takdirde PPK toplantısından bir faiz indirimi kararı çıkabilir. Ama %2 üzerinde gelecek bir veriye rağmen faiz indirimi yapmak doğru olmaz. Bu arada asgari ücret zammı da faiz indirimleri için önemli bir kriter olacaktır! Yüksek oranlı bir zam yapılması halinde, ocak enflasyonu olumsuz etkilenir. Bu durumda, 2025 Ocak-Şubat aylarında faiz indirimleri bile yapılamayabilir. İşte böyle bir riskin yüksek olduğu düşünülüyorsa, aralık toplantısında 100-250 baz puan arasında bir indirim yapıp, Ocak-Şubat ayları pas da geçilebilir.
Tüm bunları yukarıdaki gelişmelerle harmanlayarak yaşayacağız. Bu ortamda endeks olarak değil de, yine hisse bazlı teknik ve gelişmelere odaklanmak daha doğru olacaktır.
NOT: 16:30'da Ekotürk tv. skype bağlantım olacak. Gündemler hakkındaki soruları cevaplayacağım.
Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_