Dün maalesef iyice azıtan İsrail'e karşı İran'dan uzun zamandır beklenen misilleme yapıldı. Netanyahu'nun İran'ın özgürleşmesi çok yakında olacak açıklamaları ve Lübnan'a kara harekatı başlatmaları sonrasında İran 200 füze ile İsrail'e karşı misilleme yaptı. Asıl önemlisi süpersonik hıza sahip Fettah füzesi de kullanıldı. İran tarafı bu füzenin İsrail'in savunma kalkanını aştığını söyledi. İsrail halkının güvenli alanlarda kalması gerektiğini, savaş istemediklerini, misilleme hakkını kullandıklarını ama İsrail'in karşılık vermesi halinde çok daha sert tepki vermeye devam edeceklerini söylediler.
İşte dün ilk anda ABD İran saldıracak açıklaması yapınca borsalara satış gelmeye başladı. Saldırı gerçekleşince de yaşadığımız sert satışlara maruz kaldık. BIST için beklediğim alt desteklerden birisi olan 9249 seviyesinin de altında 9238 görüldü ama sonra 9351'den kapanış oldu. Maalesef dün görülen 9238 için burası dip diyemem. Ki, çok önceden beri daha altındaki 9168gap, 8938 ve 8700 desteklerine sadece teknik düzeltme için bile görülebilir diye dikkat çektiğimi biliyorsunuz!
Yani, bir de böyle bir savaş riski ile bu seviyeler bir anda görülebilir. Bu nedenle şu an için 9249 seviyesi çok önemli bir destek. Eğer altına inecek olursa, devamında beklediğim destekleri de bir anda görebiliriz. Bu hisselerde %10 ve üzeri düşüşlere, seri devre kesicilerin devreye girmesine neden olur. Ama ateşkes yönünde bir açıklama halinde ise, tavanların yaşandığını görürüz görüşündeyim.
Ben Alım Tarafındayım!
Geriye mevcut riskler için %25 bir nakit tutun, onu olur da endeks 9400 altındaki seviyelere ek bir satış yaşarsa kullanmak için bekletmek doğru olur diyordum. Şimdi bu süreçle karşı karşıyayız. Bu nedenle ben eğer 9249 altında bir satış halinde yeni teknik öngörülerimi sıralamayı düşünüyorum. Bana göre artık alım zamanı geliyor.
Savaşa İran Dahil Olursa İş Değişir!
Ama bu beklentilerim, yani uzun zamandır uyardığım alt desteklerin dip olacağı ve sonrası için yükseliş beklentim savaşın bir yerde durması ile ilgili beklentime paraleldi. Eğer savaş iyice kontrolden çıkar, bir anda İran, Irak, Yemen, Suriye vb ilave ülkeler de savaşa dahil olurlarsa, ilk anda İsrail'i korumak için ABD, İngiltere ve Fransa da karşı tepkiler verebilirler. Bu tepkilerin boyutları çok önemli. İşin büyümesini engellemek için de olabilir. Savaşı büyütmek için de!
Ama ben İran'ın misilleme olarak hakkımı kullandım demesi ve İsrail'e savunma kalkanını aşacak füzeleri olduğunu göstermesi nedeniyle savaş büyümeden durdurulabilir diye düşünüyorum. Sorun İsrail ABD seçimine kadar her riski göze alıp, kendi halkından hayatları da riske etmeyi göze alacak mı almayacak mı sorusunda! Umarım bunu göze almaz, yoksa iş büyüyen bir bölgesel savaştan, dünya savaşına doğru evrilebilir. Bu durumda zaten borsalar toz duman olur. Borsa endeksi ve hisse fiyatları için destekten falan söz etmek bile zor olur. Fiyatlamalar ederlere göre değil, şu anda yaşanan savaş paniğine göre yaşanır. Panikleyen yatırımcılar her fiyattan satıp nakite dönmeye kalkabilirler. Bu durumda borsada uzun zamandır dikkat çektiğim diplerin de çok altı görülebilir.
Yıllar öncesinden hedefin adım adım İran ve Türkiye olduğunu yazıyordum. Bu bilinmesine rağmen Irak sonrası Suriye'nin de parçalanıp bir Kürt otonom bölgesi kurulmasına ve bunun Kürt devletine dönüşmesinin bizim için risklerine dikkat çekip, Suriye ile uzlaşmanın, bütün bir Suriye'nin bu riskleri aşmamız için çok önemli olduğunu yazdım durdum.. Ama biz Şam'da cuma namazı kılacağız diye, zamanında tüm ilişkileri gerdik, köprüleri attık. Esad'ı Esed yaptık. Suriye iç savaşına destek verdik. Şimdi ise, işin ciddiyetini anlayınca Esad ile görüşmek için her yolu deniyoruz.
İşte her alanda liyakat tabi ki çok önemlidir ama dış politikada her şeyden daha da önemlidir. Çünkü ülkenizin sınır güvenliği için risklere neden olacak hataların faturası çok büyük olabilir. Bakın benim Suriye ile köprüleri attığımız ilk günlerden, PYD lideri Salim Müslim'e itibar verdiğimiz ilk anlardan beri bunun yanlışlığına dikkat çektiğim süreç sonrası, önce cumhurbaşkanının danışmanı Yiğit Bulut, şimdi de Cumhurbaşkanı Erdoğan İsrail'in gözü topraklarımızda diyor. Yeni mi anlaşıldı? Yıllardır yapılan dış politika yanlışlarının risklerine bu nedenle dikkat çekiyordum zaten.
Peki bitti mi bu yanlışlıklar? Gördük mü sonunda tüm riskleri? Hala kontrolsüz sığınmacı girişine izin verirken, kontrolsüz sığınmacılar için eğitim, sağlık birimleri kurarken, kendi vatandaşımıza vermediğimiz maddi kaynakları sığınmacılar için harcamaya devam ederken maalesef hala işin riskini göremediğimizi düşünüyorum. Ya da... Neyse, insan daha derin işleri düşünmek bile istemiyor. Ama FETÖ yapılanması için de uyarıları yazarken, iktidarın bakanları bunlara kargalar güler diyordu. Sonuç sonra ortada. Ama Kargalar güler diyenler hala etkin yerlerdeler.
Neden sığınmacıların çok olması önemli? Çünkü ülkemiz bir savaşa çekilirse, içeride silahlandırılmış bir sığınmacı gurubu içeriden ciddi bir iç savaşa neden olabilecek ateşi fitilleyebilir de ondan. Bizde ulaşılan sığınmacı sayısına göre bu riskin çok yüksek olduğuna dikkat çekmek için bunları yazıyorum. Ben kendi halimde bir insan olarak bunları görüp, yıllar öncesinden yazarken, devletin tüm istihbaratı ve gücüne sahip olanlar nasıl olur da bunları görmezler anlamak mümkün değil. İşte liyakat liyakat derken tüm bunları da demek istiyorduk!
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurulması aşamalarının zorluğunu yaşamış Gazi Mustafa Kemal Atatürk, daha 1934 yılında bu riskleri görmüş. ‘’Atatürk’ün sığınmacı yasası da denilen, o tarihte çıkartılan İskan Kanunu içerisinde yer alan maddeler: Türk soylu olmayanlar istediği yere yerleşemez. Anadili Türkçe olmayanlar müstakil mahalle kuramaz, işçi ve sanatçı kümesi oluşturamaz. Ecnebilerin bir belediyedeki nüfusu %10’u geçemez.’’ metni yer alıyor. ''. Peki şu an bu sınırlamalara uyuyor muyuz? Hatay'da mesela oran ne?
Neyse, yine de ben alım tarafındayım. Olası ek düşüşlerde yeni alım öngörüleri yapmayı düşünüyorum. Ama yukarı tepkilerde şimdilik bunu yapmayacağım. Çünkü İsrail-İran arasında yeni bir savaş riski çıkacak mı bunu görmek istiyorum. Çünkü olası bir İran'ın dahil olduğu savaş, İran'ın petrol sevkiyatının yapıldığı Hürmüz Boğazını kapatmasına ve bu nedenle de petrol fiyatlarının bir anda 80 Doların üzerine sıçramasına neden olur. Bu durum tüm enflasyon hesaplarımızı bozar. Faiz indirimlerini öne çekme söylemleri bir anda tersi söylemlere döner.
İşte bu nedenle bir süre için karşılıklı tarafların açıklamalarını ve gelişmeleri görmeyi beklemek istiyorum. Ama nakit oranı %25 üzerinde olanlar geriye bu oranı bırakıp alımlarını yapabilirler. Borsadaki fiyatlamalar şu an eder değere göre yaşanmıyor. Jeopolitik riskler nedeniyle yaşanıyor. Ateşkes yönünde bir gelişme bir anda son kayıpların geri alınmasına, seri tavanlara neden de olabilir.
9249 Altında Riskler Artar!
Çünkü bu seviye altında teminat riskleri nedeniyle aracı kurumlardaki kredili müşleri hesaplarından kredi satışları gelir. Bugün için 600 Milyar TL teminat tamamlama çağrısı var. Bu rakamlar düşüşün sürmesi halinde satışların daha da sertleşmesine neden olabilir. Bu durumda da benim en altta gördüğüm destekler de görülebilir. İşte bunları tam anlamak için yükseliş tepkilerinde değil, ek düşüş halinde alım öngörülerim daha çok olur.
Ama sakın uyarımı göz ardı etmeyin! Ben İran'ın da dahil olacağı bir savaşa dönüşmeden bir şekilde ateşkesin sağlanacağı düşüncesi ile bunları yazıyorum. Yoksa İran da dahil olursa, o zaman işin boyutu değişir. Savaş her an kontrolden çıkıp, bizi de içine çekebilecek çok farklı boyuta evrilebilir. Bu durumda zaten borsa konuşmak bile gereksiz olur. Bu boyutu en azından önümüzdeki 20-30 yıl beklemiyorum. İsrail öncelikle yeni işgal ettiği topraklarda yerleşecek, sonra devamındaki süreci devreye sokacaktır.
Hepinize sağlık, bol kazanç ve tüm dünyaya da barış dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_