İmamoğlu davası, enflasyon verisi, savaşın süreci gibi baskı kaynakları önemini koruyor. Bu nedenle tekniklerde de sıkıntı sürüyor. 10 Bin üzerine atarsak bu baskının dozu düşer. Ama yükselişin güçlenmesi için ise 10193 seviyesinin üstüne atmamız gerekir. Şu an yukarı değil de, aşağı yönlü bir görüntüsü olan BIST'in 9700 üstünde kalması lazım. Ama altındayız. Bu nedenle 9400 yine krıtik bir seviye olacak. Eğer yeniden aşağı salınırsak, 9249 - 9168(gap) - 8900 - 8700 seviyelerinde olduğuna uzun süredir dikkat çektiğim teknik desteklere doğru inme riskimiz güçlenir.
Ben hala bu sürecin teknik düzeltme kapsamında belki bir dip daha görüp, sonrasında yükselişe döneceği görüşümü koruyorum. Ama maalesef aradaki gelişmelerin akıbeti bu beklentiyi öteleyebilir. Yeter ki, ötelesin de bozmasın. Beklenti bozulacak sürece girersek o zaman iki aydır çekilen stres boşa gitmiş olur. Ben umudumu koruyorum.
Savaşı Destekleyenler Doğru Mu Yaptılar?
İsrail kimseyi takmıyor ama arkasında ABD başta, tüm batı olduğu ve Araplar da Suudi Arabistan dahil seyirci kaldıkları için bu kadar gözünü karartabiliyor. Şimdi soruyorum; Hamas ve Hizbullah madem İsrail'i engelleyecek güce sahip değillerdi, o zaman neden İsrail'in saldırmasına, savaş başlatmasına imkan yaratacak hamleleri ve saldırıları yaparak İsrail'in önünü açtılar? Hamas'ın İsrail'de festival yapan gençlere saldırması sonrası olayın geldiği boyuta bakar mısınız! Gazze'de ne doğru dürüst sağlam yapı kaldı, ne de artık orada yaşayabilecek sivil. 50 Bine yakın da bilinen insan kaybı var. Kadın, çocuk, yaşlı, sivil, asker hayatlarını kaybeden binlerce insan var. Yaralıların sayısı ise bunun çok üstünde.
Ne oldu, Hamas ve Hizbullah saldırırsa, hatta aynı anda İran ve Yemen'de Husiler de saldırıya geçerse İsrail baş edemez diyen ekranlarlardaki savaş uzmanları ne kadar boş konuştuklarını umarım görüyorlardır! Boş savaş naralarının kimseye yararı yok. İsrail Hizbullah gerekçesi ile Lübnan'ı vuruyor. Hatta kuşatma ve işgal girişimlerine başlıyor. O zaman Hamas'ın ve Hizbullah'ın Filistin ve Lübnan'a yararı mı oldu zararı mı? Yıllardır İsrail'e benzer saldırıları yaparak İsrail'in karşı hamlesine imkan yaratıyorlar. İsrail kurulduğunda sahip olduğu toprak bir avuç kadarken, bu sayede şu an İsrail neredeyse tüm Filistin topraklarını ele geçirmiş durumda. Filistin'e kalan sadece toprak parçasına dönüşmek üzere. Şimdi ise bununla yetinmeyen İsrail diğer ülkelerdeki hedeflerine yönelmiş durumda.
Peki ya insanlık? Gelişmiş dünya başta insanlık gözlerinin önündeki katlimalara gördüğünüz gibi sadece seyirci kalıyor. Hatta seyirci kalmayı bırakın, eğer İsrail'e İran'dan saldırı gelirse karşı tepki verir, İsrail'i koruruz diye de açıklamalarla İsrail'e destek veriyorlar. Kısacası demem şu; ne kadar demokratik toplum ve devlet olursanız gücünüz o kadar yüksek olur ve kendinizi daha çok koruyup, savunabilirsiniz. Yoksa krallar, diktatörler ile demokrasiden uzak yönetimlerin gelişmiş dünyadan destek bulamadığı artık görülmeli. Saddam, Kaddafi buna en güzel örnekler. Siz bakmayın Ürdün ve Suudi Krallarıyla iyi ilişkilere. Hele bir batıya hizmet etmek, sermayelerini onlara yollamaktan vaz geçsinler, o zaman görün onların da başlarına neler gelir. Kısacası askeri güç kesin ama bir o akadar da önemlisi demokrasinizin gücüdür. Yoksa ezilen halklar günü gelince ülkeyi savunan değil de, iç savaşa götürenlere destek olurlar.
Umarım bu savaş daha da büyümez ve yayılmaz. Yoksa günün birinde ve ana hedeflerden biri olan İran'a da sıçrarsa o zaman İran'da ciddi bir parçalanma oluşur. İç savaşa dönüşme riski çok büyür. Tabi bu süreç tüm bölgede çok daha büyük riskler yaratır. İran'ın bir an önce demokrasiye dönmeyi başarması lazım. Bunu yapamadığı her süreçte gördüğünüz gibi her alanda güç kaybına devam edecek. Sonunda da demokrafik yapısındaki farklılıklar bir anda kendisini iç savaş sürecine sokma riski yaratacaktır. Zaten İsrail, ABD, İngiltere ve Fransa tarafından adım adım işlenen süreç bu senaryoya ulaşmak için.
Kısacası eğer baş edemeyecekseniz savaşı değil, demokrasiyi savunmak lazım ki, dünyanın en büyük gücü olan sivil toplum desteğiniz arkanızda olsun. Yoksa dünyada artık çok büyük güç dengesizlikleri var. Bu arada muhakkak kendi savunmanızı, kendi silahlarınızı kendiniz üretmelisiniz. Yüksek teknoloji ürünü silahları ve maalesef nükleer gücü kendiniz üretmeyi başarmalısınız. Yoksa batıdan alınan silahlarla sadece kendi çevrenizle savaşabilirsiniz, bu silahları onları üretenlere çevirdiğinizde kullanamazsınız. Hatta ateşleyemezsiniz. Saddam ve Kaddafi o kadar uçağa sahiplerken, neredeyse bir tanesini bile kaldıramadılar. Bu nedenle evet demokrasi güçlendirilmeli ama kendi savunma sanayiniz de her zaman güçlü tutulmalıdır. Bu yüzden milli uçak, dron, tank, savaş gemisi, roket, füze ne yapıyorsak bunların hepsini destekliyorum.
Ama tabii bunların hepsi de güçlü ekonomi ile olur. Kendi kendine tezlerle ekonomiyi alt üst ederek, liyakatsiz kişilere yetkiler vererek hiç bir yere gidemeyiz. Bakın hala kamu tasarrufunu devreye sokamıyoruz. Kamudaki savurganlığa önlem alamıyoruz. En basiti size, Cumhurbaşkanı ABD'ye gidiyor, kendisini orada Türkiye'den giden çok sayıda belediye başkanı ve bürokrat karşılıyor. Futbol için bile batıli ülkelerde temsil ve ağırlama sınırlı sayıda kişlerle yapılırken, biz 500-600 kişiyi götürüp ağırlıyoruz. Bunlar ki, en basiti. Diğer savurganlıklar maalesef her alanda sürüyor. Adil olmayan vergi düzeni birilerini kollayıp büyütürken, alın teri ile kazanan milyonlarca kişiyi ise her geçen gün daha da fakirleştiriyor. Kazanandan tahsil edilmeyip, af, istisna, muafiyet ve teşviklerle alınmayan doğrudan vergiler yerine, açıkları kapatmak için akaryakıt, sigara, alkol, doğalgaz, elektrik, kdv, ötv artttırıldıkça üretim maliyetlerinin ve enflasyonun da arttığı bilinmeli. Yapısal, mali, eğitim, yargı reformları hiç geciktirilmeden yapılmalı.
Maalesef her yerde manipülasyon hakim şu an. Bu nedenle bir süre daha mevcut risk ve gelişmelerin akıbetini görmek için beklemek zorundayız diye düşünüyorum. Ama şu an yaşanan bu düşüş ve devamı riski olduğu için kenarda %25 bir nakit tutulmalı dediğimi unutmayın. Yani düşüşün devamı halinde çok sayıda yeni alım öngörümü yapmak için beklediğimi de bilmenizi isterim. Bu ve altındaki teknik seviyelerde alımlarla hisse arttırılmalı dediğimi unutmayın!
Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_