Çünkü BİST yükselişini sürdürecek mi, yoksa önce aşağıda bıraktığı gap boşluklarını mı kapatacak bunu banka hisselerindeki işlemler, daha doğrusu banka sektörünün yönü gösterecek. Son dönem yabancılar bankalarda net alıcı pozisyondalar. Sırası ile Garanti'de 64 Milyon $, İsctr'de 42.8 Milyon, Ykb'de 31.4 Milyon, Eregl'de 25.7, Pegasus'da 22.5, Akbnk'de 19.2, Halkb 17 M., Vakbn'de 12 Milyon $ alım fazlasına sahipler. Kozal, tcell, arclk, ipek, ccola, froto daha düşük tutarlar da olsa diğer net alıcısı oldukları hisseler.

Buna karşılık nette en çok satıcılı oldukları hisseler ise sırası ile, -71 M. $ Tuprs, -45 M.$ Soda, -16.7 petkm, -10.3 M. Şise, -8.4 ekgyo, clebi, nthol, trkcm, thyao, bimas,vestl, ulker, kardmrd diye devam ediyor.

Gördüğünüz gibi en yoğun bankalarda alıcılar. Ama bu görüntüler yanıltıcı da olabilir. Çünkü fon alım ve satımları sürerken, hisseler ilgili yönde ekstra fiyatlamalar yaşarlar. Sonra alım ya da satım bitince fazladan giden ya da düşenlerde tersine kısmi tepkiler görülebilir. 

Şuanki tekniklerine bakınca bankalar her iki yöne de hareket edebilirler. Şöyle düşünün, Türkiye'nin kredi notları çöp konumunda, ABD ve AB ile çok ciddi gerilimler yaşanıyor, içeride başta ekonomi olmak üzere kabineye güvensizlik var. Cari denge dışında tüm ekonomik göstergeler negatif baskı yaratıyor. Akdeniz'de sular ısınmış durumda. İşte bu durumda kısmen düzelme başlarsa, yani ABD ile S-400 konusu başta uzlaşma netleşirse, AB ile yeni dönemde ilişkileri raftan indirerek görüşmeler yeniden başlatılırsa, kabinede olumlu karşılanacak bir değişiklik yaşanırsa, Akdeniz'de iddia edilen rezervlerin büyüklüğü herkese yeter, birlikte çıkartalım denecek olursa, en üstte saydığım olumsuz gelişmeler nedeniyle uzun süredir Türkiye ve BİST'ten uzaklaşmış olan yabancı yatırımcılar yeniden ülkeye yönelmeye başlarlar. Bu yöndeki en ufak bir izlenim 186 Milyar Dolar'a ulaşmış olan DTH'larda çözülmeler yaratır. DTH'larda satışa yönelme ve dışarıdan Türk tahvil ve piyasalarına fon girişleri başlarsa, kurlarda düşüş sürmeye devam eder. İşte kurlardaki düşüş baskısı görülürse, TCMB bu durumu faiz indirimi için kullanabilir. Yani faiz indirse bile kurlar anlık geçici yükseliş tepkisi dışında kalıcı bir yükseliş tepkisi vermeyebilirler. Hatta düşüş sonrasında da sürebilir.

İşte böyle bir ortamda yani kur ve faizlerin düşüşe geçmesi halinde bankacılık sektörü hem önceden aldığı sendikasyon borçlarının karşılığı, hem de ellerindeki devlet kağıtlarının karşılığında olumlu etkilenirler. Bu durum yatırım ve tüketim kredilerin yeniden canlanmasına imkan yaratır. 

Kısacası bankalar bize yön hakkında bilgi verecekler. Yeter ki bankalar yükselsin. Çünkü sonrasında sanayi de açık kapatacaktır. Ama eğer S-400'ler gelmeye başlar ve ABD ile uzlaşma çıkmazsa, o zaman ekonomi ve finansmanı etkileyecek ABD yaptırımlarına muhatap olursak, bu sefer de bankalar bundan en olumsuz etkilenecek sektör olurlar.

Sanki işler yavaş yavaş pozitife dönüyor gibi bir algı hissediyorum. Umarım öyle olur. Çünkü hepimiz fazlası ile mevcut durumdan bunalmış durumdayız. Destek-Direnç Tablosunda önceki paylaşımlarım da dahil, bankacılık sektörünün tekniklerini referans alabilirsiniz.

Hepinize iyi hafta sonları dilerim.

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_