BES'ten BİST'e Nefes!

29.05.2019 09:25
  •  A 

BİST 22 Mayıs tarihinde düştüğü 83.675 seviyesinden 27 Mayıs'ta 86.945 seviyesine kadar bir toparlanma yaşamış ama sonra yeniden düşüşe geçip, günü 85.545 seviyesinden kapatmıştı. Dün piyasalara düşen bir gelişme ile, BES yönetmeliğinde yapılan değişiklikle BES'teki devlet katkısının en az % 10'unun  BİST'de değerlendirilmesinin önü açıldı. Bu da yaklaşık ilk anda 600 Milyon TL, Temmuz ayı sonuna kadar 1.2 Milyar TL gibi bir rakamın BİST'e girmesi demek. İşte dün bu değişiklik haberi ile BİST bir gün evvel yeniden başladığı satışların baskısından kurtulup 87.728 seviyesine çıktı. 

Dün çıktğı seviyede tutunamayıp 86.777 kapatan BİST için dikkat çektiğim 87.399  seviyesi önemli. Bu seviyenin üstünde kalması halinde alışların, altında kalması halinde ise satışların devamı gelebilir. Ben içinde bulunduğumuz özellikle ABD ile ilgili gerilimler nedeniyle çok rahat değilim. Özellikle S-400 konusunda bir uzlaşma olmadığı takdirde ABD açık açık yaptırım uygulayacağını ilan etmiş durumda. Biz de S-400 alımından vazgeçmeyeceğimizi ilan ettiğimize göre, her iki devlet kararlarını değiştirmedikleri takdirde S-400 konulu bir yaptırım dalgası riski halen ciddiyetini koruyor. Bu risk söz konusu iken, BİST'in BES destekli tepkisinin sınırlı kalacağı görüşündeyim.

S-400'ler Alınmalı!
              Zaten aldık da, alınmalı derken Rusya'dan teslim alınarak ülke güvenliği için ülkemizde konuşlandırılmalı. Hatta bununla yetinmeyip, S-500 üretiminde de Rusya ile ortak çalışmaya da açık olmalıyız. Bununla da kalmayıp, eğer F-35'lerden dışlanacak olursak, F-35'lerin karşılığı olan Rus SU-57 alımı bile düşünülmeli diyorum!

İyi de, bunlar yapılırsa, Türkiye batı blokundan kopma riski taşımaz mı sorusu gelecektir. Evet taşır. Ama zaten batının yıllardır Türkiye için iyi bir niyet taşımadığını, bölgedeki planları içinde bir gün sıranın Türkiye'ye gelecek olduğunu göz ardı etmemek gerekir. Adım adım büyük İsrail ve bölgede İsrail'e peyk olacak bir büyük Kürt devleti çabaları son sürece giriyor diye düşünüyorum. Bu amaç için Körfez savaşı bahane edilip, Irak'ın kuzeyinde özerk bir bölge kuruldu. Sonra sıradaki Suriye iç savaşa sürüklendi. Şimdi ise kuzey Suriye'deki sınır boyumuzda Kürtlere otonom bölgeler yaratılmaya çalışılıyor. Bölgeye ABD tarafından on binlerce tır silah ve mühimmat verilmesinin başka bir izah olamaz. Türkiye yıllardır sınır boyunda güvenli bölge kurulmasını istemesine ve kontrolünün bizde olması gerektiğini söylemesine rağmen, ABD bu taleplerimizi kabul etmiyor. Şimdi ise hemen sınırlarımıza yakın noktalara yeni askeri sevkiyatlar yapıyor. Bunlar normal işler değil.

Suriye'nin kuzeyinde de Irak'ın kuzeyi gibi bir yapıyı kurdukları takdirde, sırada İran ve Türkiye olacaktır. Ekonomik ve siyasi anlamda fırsatı yakaladıkları anda Türkiye ile ilgili emellerini devreye alacaklardır. Hatta güney doğu şehirlerimizde yaşanan şehir terörleri bu amacın bir denemesiydi. Ama Allah'tan bu şer yapılanmasını nihayet gördük de, bu terör tuzağını zamanında temizleyip topraklarımızdan attık. Ama Suriye'nin kuzeyindeki oluşuma izin verirsek bu riskten kurtulamayız.

Akdeniz'de Isınıyor!
              Aynı zamanda Akdeniz'de bulunan çok yüksek doğalgaz rezervleri nedeniyle, Akdeniz'in suları da ısınmaya başladı. Rumlar bir çok batılı devlet, Mısır ve İsrail ile bölge için arama işletme anlaşmaları yapıyorlar. Bu anlaşmalar ilgili bölgeleri askeri olarak da korumayı içeriyor. Türkiye olarak biz de hak sahibiyiz diyerek bölgede gaz aramalarına başlayınca ortam gerilmiş durumda. Hiç hesapta yokken bir anda kendimizi bu konu ile ilgili askeri bir çatışma içinde bulabiliriz. 

İngiltere Rum kesimindeki üslerine 100'ün üzerinde F-35 uçağı sevk etmek kararı aldı. Fransa ve ABD'de bölgeye çok sayıda savaş gemisi yolluyor. Açıklamalara bakarsanız, bunlar hep planlı tatbikatlar ve olası İran riski nedeniyle yapılıyor deniyor. Ama ne olur ne olmaz çok rahat olmamak gerekir. 

NATO dışında başka bir tarafla yaşadığımız sorunlarda bile batılı dostlarımız karşı tarafın yanında yer alıyorlar. NATO ve AB içindeki Rumlar ve Yunanistan ile olası bir gerilim halinde kim ne tarafı tutar diye düşünmeden kendi askeri gücümüzü zirveye taşımalıyız. İşin ilginç yanı bölge bu kadar büyük bir askeri risk taşırken, biz askerilik süresini altı aya düşürerek asker nüfusumuzda ciddi bir azalmaya neden olacak bir değişikliğe gidiyoruz. Belki başka bir zaman için profesyonel askerliğe geçişin adımı olarak doğru bir karar olabilirdi. Ama şu günler için bana göre zamansız bir karar diye düşünüyorum.

Sonuç olarak, ABD ile uzlaşmaya odaklanmalı. Eğer mevcut konularda ABD ile uzlaşma yaşanmaz ise, ilişkilerimizde ciddi gerilimli bir sürece girebiliriz. Sadece F-35 üretiminden dışlansak, bu çok sorun olmaz. Hukuki süreçler maddi tazminatları devreye sokar. Ama iş ekonomik farklı yaptırımlara giderse, o zaman zaten sıkıntılı olan finans ve ekonomi alanında sorunlarımız daha da derinleşebilir. Bu riskler azalırsa borsa yükselişleri kaldığı yerden devam eder ve kayıpları telafiye başlarız. Ama bu riskler ortadan kalkmaz ve artarsa, o zaman BİST'deki yükselişler geçici olur. Dirençlere takılır ve yine satışlar görürüz. BES destekleri gelebilecek satışları karşılamaz. 

Ama şunu da söylemek istiyorum ki, şu an için BİST'in yabancı payı % 64 civarında. Bu oran Haziran 2018'de %61 civarına inmişti. Yani bu gerilimlere göre korku yaratacak bir yabancı satışı şimdilik görülmüyor. Muhtemelen Türkiye S-400 konusunda son anda geri adım atacaktır diye düşünen yabancılar, olası ABD yaptırım riskini çok ciddiye almıyorlar. Bu nedenle S-400'ler geldiği anda bu risk bir anda artacaktır.

Kredili Satış Riski!
              Uzun bayram tatili nedeniyle kredide kalmak istemeyenler bugün satış yapmayı düşünebilirler. Kredililerin olası satış baskısı ve yurt dışı borsalardaki satıcılı görüntünün de etkisi ile satıcılı bir gün yaşayabiliriz. Ama bunun yanında dün muhtemelen bazı fonlarda yaşanan el değiştirmelerin etkisi ile kapanış seansında sert düşmüş hisselerde bugün alımlar yaşanabilir. Bu alıcılar kredili satıcıları karşılamaya yeter mi bilemem.

Tüm bu riskleri unutmadan hisse bazlı hareketlere odaklanarak bu günleri atlatmaya çalışmak doğru olacaktır. Hepinize iyi seanslar diliyorum.

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_


  • 28.05.2019
    09:35

    Öyle görünüyor ki, bu yaz başka türlü geçmeyecek! Böyle kötü bir piyasayı tüm borsa tecrübem süresince yaşamamıştım. 1990 Körfez savaşı, 1994 Çiller krizi, 1998 Rusya moratoryum, 1999 deprem, 2001 70 Milyar Dolar'lık ... Devamı »

  • 27.05.2019
    09:07

    Ekonomide çok sayıda sorunlu konu var. Buna bankalardan 100 Bin Dolar'ın üzerindeki döviz alımlarının hesaplara bir gün sonra geçecek şeklinde yapılan son uygulama da dahil oldu! Moody's ilgili uygulamanın yatırımcıların güvenini azaltacağı uyarısını yaparak... Devamı »

  • 24.05.2019
    09:00

    Hacimsiz ama düşüşlerle bir hafta yaşadık ve haftanın son günündeyiz. Ama önümüzdeki hafta umutlanmamız için teknik olarak 87.399 - 88.530 dirençlerinin üstüne çıkmamız lazım. Yoksa dün yaşanan kısmi toparlanma sınırlı kalır, yin... Devamı »

  • 23.05.2019
    10:00

    Maalesef kaç zamandır benden şimdiye kadar alışık olmadığınız olumsuz yazılar görüyorsunuz. Yine iyi birşeyler söyleyemiyorum. Her yerde rekorlar kırıyoruz! Ama olumsuz yönde. Ülke cds'lerimiz 500 üzerinde. Dünyanın Dolar'a karşı dün en ç... Devamı »

  • 22.05.2019
    09:27

    Maalesef borsa kan kaybetmeye devam ediyor. Çünkü ülkelerin borsaları ülke ve ekonomi ile ilgili algılar ve güven ne kadar yüksek ise o kadar primli, ya da algılar ve güven ne kadar kötü ise o kadar iskontolu işlem görürler. Çü... Devamı »