Şimdi akıllarda bu sorunun olduğuna eminim. Bu düşünceler haksız da sayılmaz. Lakin bana göre alınan tedbir büyümenin frenlenmesinden ziyade, bankaların dış dünyada yeniden oluşabilecek olası borç krizlerinin tekrarı halinde, sorun yaratmamaları için munzam karşılıklarını arttırarak hem teminatlarını güçlendirmek, hem de bu işlemin yansıması ile kur desteği yaparak cari açığa merhem olabilmek için yapılmış .

   Ancak alınan diğer bir karar ise, bu fikre biraz tezat gibi oluyor. Bu da isteyen banka ve şirketlerin tahvil ihraçlarında beş yıl ve üstündeki vadelerde stopajın sıfırlanması konusu ! Bu alınan karara bakınca da, büyümek için ihtiyaç duyulacak kaynak ihtiyacının tahvil ihraçları vasıtası ile daha uzun vadelere yayılması ve bizzat şirketlerin de kendileri tarafından karşılanmasının önü iyice açılmış oluyor. 

  İyi de küçük işletmelerin önü neden kapatılıyor ? Evet bunun cevabını düşünüyorum. Öyle ya, yurtdışı tahvil ihraclarını yaparsa büyük işletmeler yapabilecek, küçüklerin böyle bir şansı yok bence. Peki o zaman onlar nasıl kaynak temini yapabilecekler konusu aklıma takıldı.Demek ki küçük çaplı krediler pek sorun olarak düşünülmüyor. Asıl büyük çaplı krediler ve vadeleri tedbir sebebi oluyor.

  Tabii bir de, munzam karşılıkları arttırılarak banklara dur , şirketlere koş demenin mantığını anlamaya çalışıyorum. Sonuçta bankalar daha kolay kontrol edilemez miydi ? Şimdi ise, sayısı çok daha fazla olan şirketleri nasıl kontrol altında tutacaklar. Bu soruları düşünüyorum. Sanırım benim kaçırdığım bir açıklaması vardır. Bankalara güvenilmeyip, şirketlere güvenildiği sonucunu edindim.

  Sonuç olarak , aylardır yazdığım bir konu sanırım daha yeni Merkez Bankası'nca anlaşıldı ! O da, asıl destekleyici büyüme enstürümanının düşük faiz olması gerektiği. Çünkü bu sayede, düşen faizlere orantılı olarak hem sıcak para miktarı azalır, hem işletmeleriniz düşük faiz ile kaynak teminini büyümek için kullanmış olurlar, hem de faizler düşürüldükçe yükselecek kur ile cari açık dengesinde ithalat firenlenir, ihracat teşvik almış olur, ara mal üretimleri başlar. Eh enerji maliyetimiz artar belki ama üretmeyi başaramayan şirketler ile en ucuz enerji kaynakları dahi satın alınamaz ama , üretip satan bir ekonomi olursanız, enerjiyi de rahatlıkla satın alıyor olursunuz.
   
   NOT:
           Bu arada gücün ne demek olduğunu sanırım duyurudaki ücretli üyelik bilgisinde görmüşsünüzdür. Bu nedenle sitemizi, yatırımcı olan ya da bu potansiyeli olan arkadaşlarınıza referans verdiğiniz takdirde, gücümüze güç katılacağını biliyorsunuzdur. Kısacası bugün bir görevimiz de bu olsun.Memnuniyetinizi arkadaşlarınızla paşlaşmak. Bakalım kaç kişi bu konuda ne kadar çaba göstermiş olacak ! Tabii memnunsanız :)