BANKALAR OLMADAN DA BORSA YÜKSELEBİLİR. BİR DE BANKALAR OLSA ...

23.12.2010 08:37
  •  A 

   Son üç günlük yükselişlere dikkat ettiniz mi ? Bazı banka dışı hisseler son üç günde nerdeyse son dönemki tüm düşüşlerini geri aldıkları gibi bazıları da eski seviyelerini bile zorlayıp geçiyorlar. Aslına bakarsanız, endeks karşılığına bankalar olmadan bakabilsek, 70.000'li endeks seviyelerinde olduğumuz görülürdü.
Ama endeks hesaplamasında bankaların payı çok yüksek olduğu için, sadece 65.440 seviyesine ulaşmış gözüküyoruz. 

   Siz'e yazılarımda dediğim gibi, borsa için çok rahat olun. 2011 özellikle banka dışı hisselerde çok ciddi sıçramaların olacağı bir yıl olabilir. Ama kimse bankalar düşecek mi diye anlamasın. Bunu söylemiyorum,söylemek istediğim diğer hisseler bankalardan son üç günde gördüğünüz gibi daha fazla yükseliş yapacaklar.

   Ama bankalar da zaman zaman eski ataklarını yapacaklarına emin olabilirsiniz. Bizim gibi banka endeksinin ağırlıklı olduğu bir borsaya , bir sebepten ötürü girmeye kalkacak yabancı fonların, bankaları pas geçerek sadece diğer hisseleri alması düşünülemez. Hele bir de ana bankaların halka açık paylarının neredeyse %80'lere kadar olan kısmı ellerindeyse !

    Peki neden bankalar değil, onların ayağı mı bağlı ? Evet malesef gördüğünüz gibi bankaların paçalarından tutulup büyüme hızlarına biraz kontrol getirilmeye çalışılıyor. Yoksa Türkiye'deki ekonomik toparlanma ortamında çok hızlı bir kredi büymesine ulaşabilirler. Kaldı ki ben yine de büyümelerini sürdüreceklerini düşünüyorum. İyi de neden o zaman bankalara set çekiliyor. Kötü bir sebepten değil, sadece gelişmiş batı ülkelerinin boğuştukları borç sarmalının 2011 ve daha ziyade sanırım 2012 yılında yeniden bir borç krizine girmeleri haline bankaların teğet kurtardıkları ana kriz sonrasında olabilecek bu tarz bir ortamdan etkilenmemesi için tedbir alınmaya çalışılıyor.

   Bir de, anlaşılan o ki, artık bu not arttırımını hükümet kafaya iyice takmış. Bu nedenle de raiting kurumlarının elindeki tüm bahaneleri almaya çalışıyor. Bankalardaki karşılık oranlarının arttırılması ile ,hem banlarımız çok sağlam mesajı veriliyor, hem de cari açığa kur desteği yapılmaya çalışılıyor. Böylece bir türlü arttıramadığınız notumuzu arttırın hatta mümkünse seçimden evvel arttırın artık deniyor. Bence de haklılar.

   İşte bu nedenle bazı kontroller yapılması ve bundan sonra da benzer durum ihtimalleri sebebi ile bankaların büyümesi kontrol altında yapılacak gibi. Bu da bankaların şimdilik ( ! ) sakin olması sonucu ortaya çıkıyor. 

   Şimdilik kur artışı da bankaların sendikasyon kredileri karşılığı (döviz) borç karşılıklarını arttırdığı için , karlarında azalmalar söz konusu olabilir. Buna karşılık ise , önce de dediğim gibi kurların toparlanması ile ihracat artışlarına şahit olmaya başlayabiliriz. Cari açık artık çözülmesi gereken bir konu olarak hedeflenmiş durumda. Ben bu hedefle son faiz indirimini yapmış olan Merkez Bankası'nın faiz indrimlerine muhtemelen Ocak ayında da devam etmesini bekliyorum. 

   Ama bankalar bu faiz indirimi hamlelerinin ekonomiye ihracat dopingi yapması sağlanması ile birlikte yeniden büyüme atağına gireceklerdir. Normalde elleri tutulmasa , kredi hacimlerini arttırarak karşılık arttırılması ve kur artışından gelen maliyeti yok etme imkanlarına sahipler. Neyse, sonuçta bence en kısa zamanda bankalar da yeniden destek gören alışlara muhatap olacaklardır.


   Endekse gelelim, bugün için 65.840 yakın direncine sahibiz. Eğer üstüne geçersek 66.900 sonraki direnç seviyesi. VOB30 için de 82.750 yakın bollinger direnci.

   Ben yeni yılla yabancıların yeniden Türkiye'de alımlara başlamalarını bekliyorum. Seçimler öncesi de not arttırımının gelmesi için gereken her hamlenin yapılacağını düşünüyorum. Seçimlere her hükümet not arttırımı rüzgarını arkasına alarak gitmek ister. Bu planda alınan kararlarda etkili olsa da, Merkez Bankas'nın alınan kararlarının doğru ama geç kalmış kararlar olduğunu düşünüyorum.

   Üretmeyen ve ürettiğini satamayan hiç bir ülke krizi yaşamadan büyümesini sürdüremez. Yaşadığı büyüme de , hiç bir zaman gerçek ve kalıcı olamaz. İşte yakın komşumuz Yunanistan en güzel örneklerden birisi. 

   NOT:  Duyuru panelindeki son bilgi hepiniz için önemli olabilir. Okumanızı tavsiye ediyorum !

   
   
  


  • 21.12.2010
    08:36

    Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, bugün saat 10:00' da 2011 yılı para ve kur politikasını açıklayacak. Şimdi tüm gözler, başkanın yeni faiz indirimleri sinyali verip-vermeyeceğinde olacak. Biliyorsunuz ki, ben faiz indirimini aylardır savunup bekleyen biri olarak, bundan sonra da faiz indiri... Devamı »

  • 20.12.2010
    13:58

    Referandum sonrası 60.800' de gap boşluğu bırakarak yükseliş yapmıştık. Malesef sanırım o boşluk kapanmadan bize huzur yok. Endeks oraya doğru iniyor gibi gözüküyor. Eğer endeks ikinci seans toparlanamazsa, 60.800' e hatta 59.800'e inme riski taşıyoruz. Ama her yerden alım dalgası gelebi... Devamı »

  • 19.12.2010
    18:42

    Cari açık 24 milyar dolar iken, yaklaşık 33-34 milyar dolar ülkeye bir para girişi var. Bunun 24 milyar dolar kısmının cari açığın fonlanmasına gittiğini düşünürsek, 10 milyar dolar fazladan dolaşan paranın piyasadan çekilmesi için tedbirler alınmaya çalışılıyor. Merkez Bankası'nın almı... Devamı »

  • 17.12.2010
    00:00

    Merkez Bankası, 20 uzmanın hafta sonuna kadar düşünmediği ama nedense hafta sonu birden bire düşünmeye başladığı faiz indirimini nihayet yaptı. 0.50 puan haftalık borçlanmayı indirdi. Şimdi bunun arkasından munzam karşılık oranlarında bir arttırımın hemen olup-olmayacağı ve olacaksa ne oranda ... Devamı »

  • 16.12.2010
    14:36

    Evet 65.000 desteği önemli bir destek. Buraya yaklaştıkça alışların görülmesi lazım. Yok eğer bu destek aşağı kırılırsa, sırası ile 64.300 ve 63.800 deseklerini görme rizkimiz oluşur. Faiz indirimin beklentisi oluşmuş olan bu günlerde özellikle de bankaların düşmesi ile gevşeyen borsada ist... Devamı »