Moody's notumuzu aynı bıraktı. Düşük kamu borcu ve uzun seçim dönemine rağmen istikrarın korunduğunu, mali yapımızın sağlam olduğunu söyleyerek, reform sürecini izleyeceklerini söylediler. Böylece Moody's riski de savuşturulmuş oldu.
Şimdi önümüzdeki en önemli finansal kriter; 16 Aralık tarihindeki FED kararı olacaktır. Cuma günü gelen ABD tarım dışı istihdam verisi sonrası, FED'in faiz artışı yapacağı beklentisi genel kanaat olmuştur. Ancak muhtemelen o tarih gelip de, FED'in düşük oranlı bir artış ile yetindiği ve sonraki faiz artışlarının yavaş ve uzun aralıklı olacağı görülünce, piyasalar için rahatlama başlayacaktır.
Jeopolitik Riskler Daha Tehlikeli!
Benim için FED faiz artışı kararı daha az riskli bir gelişmedir. ECB'nin piyasalara likidite veriyor olması, AB ile yeniden ilişkilerin düzelme yoluna girmesi, brent petrol fiyatlarının düşük seyretmesi ve kurulan Davutoğlu hükümetinin yeni reform paketlerinin uygulamaya alınmasının olası olumlu etkileri FED'in olumsuz etkilerini hafifletecektir görüşündeyim.
Ancak Suriye ve Rusya gerilimleri tırmanmaya devam ediyor. Bu gerilimlerin ne şekilde gelişeceğini kestirebilmek çok da kolay değil. Zamanında sıfır sorun politikası ile neredeyse tüm komşularımızla gayet iyi ilişkiler geliştirmeye başlamışken, şimdi ise sanki sıfır sorunsuzluk(!) politikasına dönmüş gibiyiz! Bölgemizdeki en önemli ekonomik partnerimiz ve süper güç konumunda bulunan Rusya'nın uçağını düşürünce, Rusya ile sorunlu bir sürece girmiş durumdayız. Suriye-Irak politikamız nedeniyle İran ile de gergin bir sürece girdik. Hal böyle iken Musul'daki askerlerimizi tankların takviyesi ile değiştirmeye ve güçlendirmeye kalktığımız için Merkezi Irak hükümeti ile de ciddi bir gerginlik yaşıyoruz. Irak hükümeti askerlerimizi 48 saat içinde çekmediğimiz takdirde, BM Güvenlik Konseyi'ne başvuracaklarını açıkladılar.
Kısacası jeopolitik risklerimiz bence ekonomik risklerden daha önem kazanmış durumda. Umarım bunların hepsinin hızla güç kaybeder ve biraz sakin bir sürece gireriz. Tam da yıl sonu yükselişlerinin yaşanmasını beklediğimiz bir süreç maalesef yaşanan gerilimler nedeniyle kaçırılıyor. Bu gelişmeler nedeniyle de, yabancı çıkışlarının arttığını görüyoruz.
Cuma günü BIST için hiç beklemediğim bir düşüş yaşadık. Aslında düşüş geçen hafta sadece BISTde değil, gelişmiş AB borsalarında da benzer şekilde, hatta daha bile fazla yaşandı. Bu hafta Cuma günü yaşanan düşüşün tepki düzeltmesini yaşadığımız bir hafta olabilir. Ama yine de son günlerde beni şaşırtan ve yanıltan borsa hareketleri gördüğüm için, destek-direnç tablomuzdaki seviyelerle teknikleri takip etmek daha doğru olacaktır diyorum.
Hepinize iyi bir hafta dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_