Günaydın Ali Bey.
Beni artık hepinizin iyi tanıyor olması lazım. Genelde olacaklarını tahmin ettiğim gelişmeler için düşüncelerimi oldukça önceden yazmayı ve bu düşüncelerim iyice fark edilene dek de ara ara devam yazılarımın içinde tekrarlamayı seven biriyimdir. Nasıl ki altın 1.900$ iken ''2.500-3.000$ olur'' dendiği ortamda, ben 1.200 $, hatta daha da altındaki fiyatları görmesini bekliyorum diye yazmıştım. Sebeplerini de açıklamış, FED tahvil programını bitirmesi ile ilgili daha o zamanlardan (2012 12'nci ay,öncesi ve sonrasındaki yazılarımda) bağlantıyı yazmıştım. Sonra 1.600 $ civarlarında da 1.200 Dolar düzeyine hızla düşülebileceğini yazıp, bunu sizlere de yayınladığım kanal 35'teki yorumumda da ifade etmiştim. Hatta sanırım yazılarımdan birinde asıl FED'in tahvil satımı başladığında, faizi yukarı çekmeye başladığında altın daha büyük yara alacaktır demiştim. Sonra ben sustum. Başka bir çok kişi, hatta Rubini bile altının 1.000$'ıı görebileceğini söylemeye başladı! Gerekçeleri de benim neredeyse bir yıl öcesinde ve o tarihlerdeki fiyatlarda anlattığım FED ile bağlantılı gerekçelerle aynıydı.
Hatırlarsanız; kaya gazı denen olgu ile de çok önceden Dünya Enerji Ajansı'nın raporlarına istinaden bir strateji yazısı yazmıştım. Kaya gazının bizim için ve dünya için önemine değinmiştim. İlk yazdığımda pek ilgi çekmemişti. Sonra arada tekrarladım. Ondan sonra dikkat ediyorsanız ben yine sustum. Çünkü herkes kaya gazını ve dünya için olası etkilerini yazmaya anlatmaya başladı.
Şimdi sorunuzla bunların ne alakası var öyle değil mi? Yok aslında var. Çünkü ben yine bir çok yazımda özellikle ABD için büyüme sinyallerinin geldiğini, ABD'nin büyümeye başladığını,dünyanın en büyük üreticisi ve en büyük tüketicisi olan ABD büyümeye başladığında, ilk anda olmasa da bu büyüme sürerse yakşalık altı ay sonrasından itibaren bu büyümenin AB'ye de yansımaya başlayacağı düşüncemi yazmıştım. Eğer dediğim gibi AB'nin de büyümeye başlaması halinde, en büyük ticari alanımız olan AB büyürse bunun Türkiye'ye de yansımasının pozitif olmasını beklediğimi, ihracat alanlarını çeşitlendirme sayesinde dünyanın ve AB'nin durgunluk yaşadığı dönemde bile artan ihracatımızın AB'nin canlanmaya başlaması ile yeni rekorlar kırmaya başlayabileceğini de yazıp,tekrarladım. Bunlar yazılarımda var. Sorunuza istinaden bu düşüncelerimi yeniden tekrarlamış oldum. Şimdi ben yine susacağım. Ümit ediyorum ki, bir süre sonra işaret ettiğim beklentilerim yönünde gerçekleşmeler başladığında, zaten bunlara dikkat çekmeye başlayan çok kişi çıkacaktır.
Ama burada bir sitemimi söylemek isterim; Sorunuzun içeriği hakkında ben şu ana kadar hiç birşey yazmamışım gibi ''Hasta adam tartışmalarına katılıyormusunuz?'' diye sorulunca gerçekten üzülüyorum! Hem de neden biliyormusunuz? Bu soruya acaba ben mi sebep oluyorum düşüncemden! Çünkü düşüncelerimi çok önceden yazmaya başlıyorum. Öyle olunca da, bir süre sonra unutulabiliyor. Hatta çok detaylı yazmamın da sakıncaları olabiliyor! Uzun bir yazıyı gören, ya en başından okumaktan vaz geçiyor, ya da baştan bir bölüm okuyup daha sonra boş vaktimde okurum diye bırakabiliyor. Ama strateji önceden yazılabilmeli ki günü geldiğinde zaten fiyatlara yansıyacağı için geç kalınmış olabilir. Bir düşünce çok detaylı yazılmalı ki, düşüncenin nedenleri ve detayları herkes tarafından iyice görülebilsin. İşte ben bunları yapmaya çalışıyorum.
Bakın mesela sorunuza verdiğim cevap ne kadar uzun değil mi? İlgisiz konular bile tekrarlanmış .Ama ben detaylı anlatım ve tekrarlarla söylediklerimi aslında bir kez daha sizlerin dikkatine sunmak için bunu yapıyorum. Endeks 92.000'de iken daha bu seviyeye çıkmadan yaklaşık bu seviyeleri verip, bu seviyelere geldikçe realizelerin yapılmasının gerektiğini, yaz döneminde dünya genelinde mevsimsel düzeltmeler ve durgunluk olabileceğini yazmıştım. Yaz aylarında (sanırım Haziran civarı) FED'den tahvil alımını azaltma açıklamalarının da gelebileceğini yazmıştım. Bu nedenle de yaz dönemi bitende dek en az % 50 nakit pozisyonunda kalınması gerektiğinin altını çizmiştim. Arada gelebilecek öngörülerin kalan % 50 için olacağını, hatta gerçekleşmeler olursa bu kısmın da realize edilmesinin doğru olacağını yazmıştım. Ama Gezi olayları hiç beklenmedik bir anda başlayıp, düşünmediğimiz boyuta ulaştığı için, öngörülerde ters yakalanmış olduk. Aslında çoğu ilk anlarda gerçekleşme fiyatlarını görmüş ama ben yukarı revize yaptığım için kapanmamıştı. Maalesef sonra da yakalandık.
Kısacası şu an sıcak paranın gördüğü büyüme sinyalleri ve FED'in yarattığı riskler nedeniyle geriye çıkış süreci yaşandığı için bu realizeleri yaşıyoruz. Biraz daha da yaşayabiliriz. Ama sonrasında bu süreçbitince, yani sıcak para çıkışı azalınca realzielerin bittiğini ve yeniden alımların olduğunu göreceğiz. Lakin bu dönemde TCMB'nın aldığı-alacağı ve almadığı kararlar nedeniyle, bize yansımalarının boyutu ve süresi farklı olabiliyor. İşte bunu yani TCMB'nın alacağı kararları tahmin etmek her zaman kolay olmuyor. Çünkü insan normalde olması gerekeni tahmin etmeye çalışırken, yanlış kararların alındığını da görebiliyor. Tabii doğru ve yanlış deiklerim benim düşüncelerime göre doğru ve yanlış olanlar. Yoksa belki de yapanlar için doğru düşünülüyor olabilir. Ya da bir süre sonra benim yanlış dediğimin doğru olduğu da görülebilir.
Off Aydın amma uzattın yine! Beklenti yazımı da geciktirmiş oldum.:)) Tamam susuyorum. Zaten şu işin ayarını bir bulabilsem:))
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com
