Selim Bey,
Yorumunuzun içeriği çok doğru bir düşünceyi ifade etmektedir. Aslında gerçekten de düşüşlerde cepteki para erimez, eldeki hissenin değeri erir ya da düşer. Maalesef borsa yatırımı böyledir. Mevduat faizi ya da irat geliri gibi sabit ve garantili bir getiri söz konusu değildir. Bu nedenle de, borsa yatırımlarında kısa vadelerde ihtiyaç duyulacak kaynaklar kullanılmamalıdır. Hisseleriniz kendine özel bir olumsuzluk nedeniyle düşüyorsa, ilgili hisseyi değiştirmek yapılması gereken doğru bir yatırım kararıdır. Ama dış etkenler nedeniyle düşüşler yaşanıyorsa, bu takdirde beklemek en doğru karardır diye düşünürüm.
Sizin düşüncelerinize benzer açıklamaları zaman zaman ben de yapıyor olsam da, yatırımcıların genelinde yaşanan düşüşler needeniyle bu şekilde düşünce ve tepkiler oluşuyor. Dikkat ederseniz teknik olarak kırıldığı takdirde önemli düşüşlerin olacağı seviyeleri önceden yazsak da, o seviye kırılınca çoğunluk teknik gereğini yapmaz. Düşüş artınca da panik başlar. İlk anda destek kırıldığında satış yapmayanlar, düşüş artınca panikleyerek çok daha düşük fiyatlara satış yaparlar. Bu davranış aslında yatırımcıların kendilerini çok daha fazla zarar sokan bir harekettir.
İşte bu nedenle ekonomik ve siyasi risklerin beklendiği zamanlarda eğer düşüş olacağı bekleniyorsa, aradaki yükselişlerde ekstra alıma yönelmemek doğru olur. Hatırlarsanız, endeks 92.000 seviyelerine gelmeden olası bu seviyelere dikkat çekerek bu direnç seviyelerinden realizeler yapılması gerektiğini yazmıştım. Yaz boyunca, hatta FED'in tahvil azaltımı kararı netleşene dek en az % 50 nakit pozisyonda kalınması gerektiğinin uyarısını yapmıştım. Yeni hisse öngörülerini de bu % 50 nakit pozisyonu bozmadan değerlendirmek gerektiğini belirtmiştim. İşte genelde bu uyarılar çabuk unutulur ve sonrasında gelen yeni hisse öngörülerinde, yatırımcıların çoğunluğu kalan nakitleriyle alıma yönelirler. Düşünce borsa ya da hisseler yükselecekse dışarda nakit durmanın anlamı olmadığıdır.
Bu nedenle de, eğer ilk başta yapılan % 50 nakit durulmalı uyarısına uyulsa, bu günlerde gelecek soru; sanırım dün bir arkadaşımızdan gelen ''kalan nakit ile artık alalım mı? Ya da ne zaman alıma geçelim?'' şeklinde olması gerekir. Eğer bu yönde değil de panik sorular geliyorsa, full hissede durulduğunun işaretidir.
Bizim gibi analist, stratejistlerin de hataları vardır elbet. En az % 50 nakit durmak doğrudur derken, tamamen satıp borsayı 3-4 ay unutun diyemeyiz. Bazen nakite çıkın gibi uyarıları yapabilsek de, bu geçici bir süre için ve daha nadir sayıda olur. Çünkü normal dönemlerin düşüşlerinde dahi yükselebilen hisseler olabilir. Onları kaçırmak istemeyiz. Sonuçta tamamen tahminlerle hareket edilen bir piyasadayız. Borsada kesin diye bir şey yoktur. Yoksa kesin düşeceği belli olsa, kim hisse alır ya da öngörüsünde bulunur ki?
Tüm bu anlattıklarım bir tecrübedir. Hisse yatırımcığı çok özel bir alandır. Bu tecrübeleri yaşayarak davranışlarımızı geliştirebiliriz. Ama hiç bir zaman tamamen doğruları uygulayamayız. Çünkü piyasaları etkileyen kararları bizler almıyorsak, karar verenlerin beklentilerin dışındaki karar ya da uygulamalarının geçici ya da kalıı tüm gidişatı değiştirebileceğini de bilmemiz lazım.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
http://www.borsaanalizci.com