Petrol 
    Hiç bir ekonomik gelişme tek yönlü ve bir açıdan değerlendirilmemelidir. Muhakkak her ekonomik gelişmenin farklı yerlere yansımaları da vardır. Son günlerde petrolün yükselişi için ekonomileri ve borsaların yükselişlerini bozabileceği şeklinde görüşler belirtiliyor. Gerçekten de, petroldeki her 10 $'lık yükselişin bizim ekonomimize getirdiği yük 4 Milyar Dolar oluyor. Bu oldukça ciddi bir maliyet ve Türkiye ekonomisi için de risk yaratan bir durum. Aynı zamanda batı ekonomilerinde de, içinde bulundukları finansal kriz esnasında enerji maliyetlerinin artması muhakkak ek yükler getirecektir.

    Ancak bir kaç sene öncesini hatırlayın 140 $ seviyesine ulaşmış petrol fiyatı nedeniyle petro dolarlar gidecek yer arıyorlardı. Şuan batının içinde bulunduğu sıkıntı finansal değil mi? Kendi imkanları ile finansman yaratmaya çalışarak bu sorunu aşmaya çalışıyorlar. Petrol fiyatlarının yüksek seyretmesi, petrol sermayesi artan ülkelerden batı ve gelişmekte olan ülkelere doğru yine ciddi fon akışlarına neden olacaktır.

    2008 mortgage krizi esnadına yaşanan neydi? O zamana kadar Uzak Doğu, Araplar ve Ruslar'a satılan batılı banka ve şirketlerin sermaye payları yaşanan krizle birlikte devletleştirilerek yeniden kendilerinin olmuştu. Şimdi petrolün artması ile birlikte emin olun aynı paylar bir daha satıma konu olacaktır. Ne güzel değil mi, para ile sat, kriz esnasında bilabedel geri al, sonra yeniden sat. Oh ne ala değil mi? İşte önümüzdeki aylarda yine bu görüntüler yaşanacağını göz ardı etmemek lazım.

   Türkiye açısından da baktığınızda kesinlikle enerji maliyetlerine yük oluyor ama, üzerindeki vergiler nedeniyle de  maalesef Hükümetler tarafından ciddi bir kaynak temini alanı olarak da kullanıldığını unutmayın. Üzerindeki vergiler fiyatla oransal olduğu için, fiyat arttıkça vergi tahsilatı da artmış oluyor. Bu güzel bir şey mi peki? Tabii ki değil. Adil bir vergilendirme şekli de değil ama ben size olanı söylüyorum.

   Ayrıca artan petrol fiyatları ile paraları bollaşan Orta Doğu'lu ve Arap ülkeleri'nin son dönem bölgesel yıldızı parlayan Türkiye ile ticaretlerinin ve yatırımlarının da artmasını beklemeliyiz. Batının bankalarının içinde bulundukları riskler nedeniyle, petro dolarların Türk bankalarınına yönelmeleri daha fazla olabilir.

   Tabii bir de, çıkarılmak istenilen karşılık aranmadan yabancılara  toprak ve gayrimenkul satışı ile ilgili yasa geçerse, özellikle gayrimenkul alanına çok ciddi bir petrodolar sermayesi akabilir.

   Kısacası, kesinlikle petrol fiyatının artmasının petrolü ve doğal gazı olmayan ülkelere ekstra yükleri vardır ama, anlattığım gibi faydaları da olabilir. Ayrıca ülkelerin alternatif enerji kaynaklarına yönelme çalışmalarını daha da arttırmalarına yararlı olur.

  TL'nin Simgesi
  Seçilen sembol kimine göre güzeldir, kimine göre de değil. Bu bir tercih ve beğeni konusudur. Bense olmasının kime ne zararı var diye düşünüyorum. Bence kimseye bir zararı olmaz. Ama sembol doğru ve güzeldir değildir o başka.

  Türkiye'nin Türki devletler ve Müslüman ülkeler nezdinde yıldızı ve itibarı her geçen gün artmaktadır. Bu gelişmeye paralel, bu ülkelerle ticaretimizde Türk Lirası'nın kullanımı her geçen gün daha da artacaktır diye düşünüyorum. Böyle bir ortamda bir simge TL'nin tanınmasına faydalı bile olabilir.

  Kısacası ben TL'nin bir sembolünün olup-olmamasını değerlendirmeye bile almaya gerek yok diyorum. Yapılacak eleştiriler doğru bir seçim olmuş mu açısından olsa daha doğru olur diye düşünüyorum. 

  Son söze gelelim;
  Ben Bernanke parasal genişleme konusundan bahsetmediği için bir olumsuzluk var. Ama Avrupa'da likidite rahatlaması bence muhakkak tüm dünya borsalarına bir süre sonra yönelmeye başlayacaktır.

  Bana göre ABD ve Avrupa ekonomilerinde 2012 beklenildiği gibi kötü olmayacak. Başından beri böyle düşündüğümü biliyorsunuz. Gelen veriler de bu yönde sinyaller veriyor. Sadece mali birlik konusunda bazı adımların yürürlüğe girmesi bekleniyor. Dün AB liderleri mali birlik kurallarına uymayan ülkelerin cezalandırılması hususunda anlaştılar. İşte bu adımlar tamamlanınca, dönüp ekonomiye toptan bir müdehale gelecek. Ekstra kaynaklarla da destekler yapılacak. Bu başladığı an, ECB'nin iki refinansman ile dağıttığı yaklaşık 1.018 Milyar Euro kredilendirme piyasalarına ve yatırım alanlarına yönelecek. Herkes de bundan bir pay alacak. İMKB en çok fayda görenlerden olacaktır diye düşünüyorum. 

   Tüm bunlar arada yaşayabileceğimiz dalgalanmalara mani olmaz. Bilakis bu dalgalanmalara neden olacaklar ki, bahsedilen paranın borsalara girebilmesi için uygun fiyatlar yaratılabilsin. Bu nedenle bazen umulmadık düşüşler dahi yaşayabiliriz. İşte bu yüzden belki de bir süre borsalar için çok kısa vadeli düşüncelerle haraket etmek en doğrusu olabilir. Hisse bazlı hareketlenmeler endesk hareketinin önüne geçebilir.

     Aydın Eroğlu
www.borsaanalizci.com