İlk dönemi sonunda uyulmayan ABD askerlerini Suriye'den çekme talimatı dışında aldığı bir çok kararla ilişkilerimizde büyük gerginlik yaşadığımız Trump, yeni döneminin kabine hazırlıklarını yapıyor. Adı geçen isimler arasında aşırı Türkiye karşıtlığı ile tanınan dışişleri bakanı mı istersiniz, İsrail'in işgal etme planında olduğu Batı Şeria'dan bahsederken doğrudan vaat edilen topraklarda geçen adıyla bölgeden bahseden bakanlar mı istersiniz hepsi var. Bakalım Trump'ın gerçek niyeti ne bu ikinci döneminde göreceğiz. Her iki mecliste de çoğunluk elinde gerçekleşecek güçlü ikinci başkanlık dönemi son başkanlık imkanı olacağı için, neler yapmak istiyorsa hızla bu yönde kararlar aldığını göreceğiz diye düşünüyorum.
İşte böyle bir dönem başlamak üzere iken, Güney Kıbrıs'taki Rum üsleri ABD üslerine dönüşmüş durumda. İsrail'li bakanlar direkt mazlum(!) Kürt halkına dikkat çekiyorlar. İran ve Osmanlı'nın baskısı altında yıllarca yaşayan Kürtlerle ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini açık açık söylemeye başladılar. Gördüğünüz gibi iş adım adım en başından beri söylediğimiz Büyük İsrail hedefine doğru gidiyor.
Böyle bir risk karşımızda dururken, ekonomi, demokrasi ve yargımız en üst düzeyde olması gerekir. Demokrafik yapımızda milli birliğin güçlü olacağı ortam hazırlanması gerekir. Ama devamlı kabul ettiğimiz kontrolsüz sığınmacılarla bunu sağlamak ne kadar kolay olur siz karar verin! Böyle devam edersek, doğurganlık oranı devamlı düşen gerçek vatandaşlarımızın yanında, çok yüksek doğurganlık oranına sahip sığınmacı-mülteciler nedeniyle 5-10 nüfus yapımız nasıl olur düşünün! Bunları düşünmemiz gerekirken yaşadıklarımıza bakın! Dün gece tüm tv.lerde iki büyük belediyenin konser soruşturmaları ile geleceğin iki başkan adayı yerden yere vuruluyordu. Sanki CHP belediyeleri öncesi dönemlerde çok daha büyük benzerleri hiç yaşanmamış gibi, geçmişte yaşanmış olması onlara aynısını yapma hakkı mı verir diye eleştiriler ayyuka çıkmış durumdaydı. Savcılık iki belediyenin konser faturaları için soruşturma başlatmış.
Hemen söyleyeyim ki, belediyeler halka hizmet etmek için topladığı kaynakları böyle konser vs gibi, insanların cebine girmeyen, mutfağına yansımayan, eğitimine, alt yapısına yaramayan harcamalara harcayamaz. Harcamaması lazım. Yapacaklarsa sponsorluklarla yapmaları lazım. Bunlar direkt yasak olması lazım. İlgili belediyelerin yıllar süren önceki iktidar yönetimi dönemlerinde belki çok daha büyük benzer harcamalar yapıldı. Ama onları eleştirerek oy istemiş bir başkan, nasıl olur da aynısının yaşanmasına göz yumar?
Ülke ekomik olarak büyük bir darboğaz içindeyken, nüfusun %80'inden fazlası fakirleşirken gündem bu sorunları nasıl aşacağımız olması gerekirken, biz ekranlarda yine bambaşka gündemlere itilmiş durumdayız. Hatta Ankara belediyesinde yapılan bu harcamalarla ilgili ifşaları, aday olacağı iması yapan Mansur Başkan'ı zora sokmak için kendi partisinin diğer büyük başkan adayının yaptırdığı imaları var. Yani ayni partinin iki önemli başkan adayı birbiri ile kavga yaparak, hem partiye, hem de kendilerine zarar vermesi amaçlanıyor. Bu süreç sonunda yeni kayyum kararları da çıkmaya kalkar mı, bu yaşanırsa iç siyasette neler olur, bu gelişmeler borsaya nasıl yansır hep beraber göreceğiz.
Biz bunlarla gerilirken, diğer tarafta Savunma Bakanımız İsrail Türkiye'ye saldırabilir, üçüncü dünya savaşı her an başlayabilir diyor. Hadi buyurun bakalım! Bu endişeler ciddi ise borsanın neyini konuşalım?
Tam teknik düzeltmenin sonu 8700 derken, 8700 ve altında hisse alımlarınızı ve hisse oranlarınızı arttırın demiş ve sonrasında da bu görüşümde şimdilik haklı çıkıyorken, tüm bu gündemler karşımıza çıktı. Yorum ve strateji yapmanın ne kadar zor olduğunu bilmenizi istiyorum.
İşte böyle bir ortamda endeksin 9200-93000 üstünde kalması halinde düşüş trendinin üstünde kalacağımız için, alımların daha da arttığını görebiliriz. Benim beklentim bu yönde. Ama yukarıdaki gündemler görüşümü ne yönde etkileyecek her birini ayrı ayrı takip etmek zorunda kalacağız.
BİST bu streslerle mücadele ederken bir anda yine malum bir bankamızın Katar'lılara satışı spekülasyonu başladı. Malum banka başta, bankacılık endeksinin öncülüğünde yükselişler yaşadık. Endeks bir anda yaşadığı realizasyonu tersine çevirdi. Bugün Katardan gelecek ziyaretçinin bu konu için geldiği söyleniyor. Malum banka artık herkesin açık açık söylediği Koç grubunun bankası YKB. Böyle bir satış doğru çıkar, bir de mevcut piyasa fiyatının üzerinde gerçekleşecek olursa, bu enflasyon muhasebesi uygulamasına girmesi beklenen sektörün değerinin bu fiyatların çok daha üstünü hak ettiğini göstermesi açısından önemli bir gelişme olur. Borsaya yansıması da bana göre pozitif olur. Ama yine bir sonuç çıkmazsa, spekülasyon yine içi boş söylenti olarak kalırsa, bu nedenle yapılan alımlar aynı hızla geri verilir, endeks yeni bir satış dalgası yaşar. Ben olumlu yöndeki görüşlerimi koruyorum diyorum.
Bu arada ABD'de yükselmeye devam eden tahvil faizleri dolar endeksi DXY'yi 106.50 seviyesine çıkarttırken, parite de 1.05 düzeyine düştü. Bu tablo ons altın fiyatlarında sert satışlara neden oluyor. 2790$ gördüğünde ağız birliği ile 3000$-3500$ dolar olur denen ons altın 2554$'a düşmüş durumda. Benim 2790-2820$ civarı seviyelerin zirve olup, realizasyon riskine dikkat çektiğimi biliyorsunuz. Ama hareketler bu kadar sert olunca, eminim çok kişi bundan çok fena zarar görüyorlardır. Aynı şekilde herkesin diline doladığı benim hiç ısınamadığım ama teknik olarak 74400$ direnci geçilirse 88000$ olabilir dediğim bitcoin ise rekorlara doymuyor. Dün 94065$ gördü. Şu an 90500$ civarı fiyatlanıyor. Bu fiyatlamaların üstüne de gidebilir ama ben sonrası için büyük mağduriyetler yaşanmasını bekliyorum.
Kısacası sadece bizde değil, tüm dünya sermaye piyasalarında inanılmaz spekülasyonlar, manipülasyonlar yaşanıyor. Bu nedenle çok dikkatli ve temkinli olmamız lazım. Elimden geldiğinde gördüklerimi detaylı şekilde yazmak için çabalıyorum. Ama benim de bir yere kadar bunu başarabileceğimi bilmenizi isterim. Bu kadar çok denklemli gelişmeleri birebir sırası ile öngörmek gerçekten çok zor.
Bu ortamda bana bilanço soruları soruyorsunuz! En başından beri söylüyorum rakamlar inanılmaz değişkenlik gösteriyorlar. Önceki bilançolarda çok milyarlar kar varken, açıklananlarda zarar bilançolar, ya da tam tersi görüntüler yaşanabiliyor. Bu süreçte bana göre özkaynaklar daha önemli durumda. Özkaynak artışlarına göre eder beklentileri daha doğru olur diyorum. Ben de buna bakarak ve tekniklere göre düşünmeye çalışıyorum. Bu yüzden bilanço değerlendirmeleri yapmıyorum, yapamıyorum. Lütfen nedenini anlamış olun.
Bugün de alıcılı bir açılış yaşanmasını bekliyorum. YKB söylentisi ile ilgili gelişmelere göre endeksin yön bulacağını düşünüyorum. Pozitif bir durumda, BIST 9680 - 9820 dirençlerine doğru sert bir yükseliş gösterebilir beklentisindeyim. Bu yaşanırsa, bu durum çok sayıda hisseye de yansır diye düşünüyorum. Umarım beklentilerimde yine haklı çıkarım.
Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_