Hatırlarsanız Suriye'de iç savaş ve DAEŞ terörü başladığı yıldan itibaren, Türkiye olarak mülteci göçüne engel olmak ve evlerinden kaçmak zorunda kalan Suriye'lileri sınır boyunda kurulacak tampon bölgelerde güvenli bir şekilde barındırmak talebimiz vardı.
Ama en başından beri ABD bu talebimize kulak tıkadığı için, BM'den de bu yönde karar alınmamıştı. Suriye yerle bir oldu. Milyonlarca kişi başka ülkelere mülteci olarak kaçtı. Hatta onlarca Suriye'li deniz yolu ile ülkesinden kaçmaya çalışırken çoluk-çocuk can verdi. ABD, Rusya, Fransa, Almanya gibi bir çok yabancı ülkenin silahlı unsurları Suriye'ye girdi, üsler kurdu. Bir biri ile savaşan en az üçe bölünmüş bir ülke yaratıldıktan sonra da PKK'nın Suriye kolu olan PYD'ye Suriye'den toprak kopartıp kendi kontrollerinde bir Kürt devleti kurdurmaya kalktılar.
İşin vehametini ve arka planda batının gerçek yüzünü görünce, bu plana karşı çıkıp, askerlerimizi haklı olarak Suriye'ye soktuk. ABD başta batılı dostlarımız, plan dahilindeki adı artık ner ne ise terör örgütü PKK'nın Suriye kolu olan PYD'nin terörist unsurlarını temizlemeye kalktığımızı görünce, şimdi birden bire tüm Suriye sınırı boyunca 30 km.lik güvenli bölge talebini Türkiye'ye ilettiklerini görüyoruz!
Dış İşleri Bakanımız tarafından açıklanan ABD'nin bu talebi gerçek ise ve gerçekten de tüm Suriye sınırı boyunca gerçekleştirilirse, bu tampon bölge Türkiye'nin sınır güvenliğine katkı sağlayacak bir gelişme olur. Ancak, bu hattın kontrolünde hiç bir şekilde PYD unsurlarının olmaması gerekir. ABD zaman kazanmak ve Türkiye'nin PYD'yi Suriye içinde güçsüz düşürmesine mani olmak için düşüncesi ile bunu yapmadığını umarım!
Herneyse, eğer teklif doğru ise, dört yıldır istediğimiz bir durum ABD tarafından teklif olarak bize sunulmuş durumda. Yükselişin ana nedeni de bu gelişme bilgisidir diye düşünüyorum.
Teknik olarak BİST için görüşlerimi biliyorsunuz. Teknikler dahilinde tüm görüşlerimi koruyorum. Suriye'deki konumumuz ABD'de süren Halkbank davasında bile elimizin güçlenmesine destek olabilir. Belki de banka hisselerindeki yükselişlerin gizli bir nedeni de bu olabilir.
Sonuçta piyasalar için olumlu bir gelişme olur ki, kur ve borsadaki gelişmelerden bu yönde etkisini görüyoruz. Tampon bölge kurulması düşüncesinin diğer lehimize olacak bir gelişmesi de, 900 km.lik bu sınır hattında 30 km derinlikte kurulacak yeni yerleşimlerin imarı konusunda da Türkiye önemli söz hakkı elde edecektir. Kısacası bu süreç başladığı zaman başta inşaat, çimento, demir çelik, cam ve beyaz eşya dahil her alanda bölgeye satışlarımız patlayabilir.
Tüm bunlara rağmen, BİST olarak geldiğimiz rekor seviyeler aynı zamanda önemli dirençlerdir. Bu yüzden her an kâr satışarına da denk gelebiliriz. Destek-Direnç Tablomuzdaki teknik paylaşımlarıma dikkat etmenizde yarar görüyorum. İçinde bulunduğumuz dönem hisse bazlı ayrışmaların da çok belirgin görüleceği bir dönemdir. O nedenle hisse bazlı hareketler BİST kar satışı yaşasa dahi görülecektir.
Bankaların tekniklerine bakınca, bankaların öncülüğünde yeni rekorların görülmesini güçlü ihtimal olarak görüyorum. Yani kısmi kar satışları geliyor gibi görülse de, devamaında yeniden alımlar görebiliriz. Siz yine de tekniklerdeki sıralı destek ve dirençleri referans alınız.
Bol kazançlar dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_