Bugün 10:00'da Haziran çeyrek işsizlik ortalaması verisi ile 11:00'de Temmuz cari hesap rakamları gelecek. Cari hesap verilerinde artış bekleniyor.
2009 sonrasında dünya çok ucuz ve bol bir finansman imkanı yarattı. Bu durum halen de sürüyor. Bizim için en önemli ithalat ödemesi yaratan brent petrol 2014'deki 110 $ üstündeki seviyelere göre çok düşük fiyatlara inmişti. Şu an bile eski fiyatları ile kıyaslanınca yine de düşük fiyatlarda olmasına rağmen, Türkiye olarak bir türlü ekonomik görünümlerimizi düzeltemiyoruz. Hala işsizlik yüksek, hala enflasyon yüksek, hala en yüksek faizlerden birisi bizde, hala yüksek cari açık veriyoruz, ve bu denli yüksek faize rağmen döviz kuru karşılıklarımız geçen yılın çok üstünde.
Peki o zaman sorun nerede? Gelişmiş ülkelerde eksi mevduat faizleri olduğu bu dönemde neden biz ekonomik olarak ciddi bir yapısal reform yapamıyoruz? Nedeni ben söyleyeyim, biz tamamen kişiye odaklı bir siyasete kapılmış gidiyoruz. Bu nedenle de önceliklerimiz hep siyasi oluyor. Seçimler, referandum, başkanlık, dış ilişkilerde gerginlikler, çok sert bir siyasi ortam. Tüm önceliklerimiz bu konuları takip etmek oluyor. Bir türlü ekonomiye odaklanamıyoruz. Bu verileri oturup da doğru dürüst tartışmıyoruz bile. Hükümet kanalına bakınca her şey çok iyi. Yani ben de her şey kötü demiyorum ama öyle her şey de iyi değil. Öyle olsa yukarıda saydığım, 2002'de de olan ekonomik yapısal sorunlar şimdiye dek çözülmüş olmalıydı.
Commerzbank Raporu Şüphe Yaratıyor!
Almanya ile ilişkiler malum. Bu ortamda TÜİK'in açıkladığı büyüme rakamları sonrasında Alman Commerzbank raporunu inceleyen uzmanlar şüphe içeren yorumlar yapıyorlar! Commerzbank da benim benzerim eleştirileri yapmış. İşi raporların şüpheli olduğuna, hatta şüpheliden de öte, siyasi etki ile uyarlanmış olabileceğine getirmiş!
Umarım öyle bir durum yoktur. Yoksa yaptığımız hiç bir strateji ve yorumun anlamı kalmaz. Resmi veriler bizim için kıstastır. Onlar gerçeği yansıtmıyorsa hiç bir değerlendirmemizin temeli olmaz.
Ben kısmen bir siyasi etkilenme olsa da, tümden ve bir yanlış veri politikası izleneceğine inanmak istemiyorum. Bu nedenle 3'ncü çeyrek verilerinde % 7 üzerinde büyüme rakamlarının gelmesi beklentimi koruyorum. Ama bu kadar iyi bir büyüme beklentisine rağmen, ekonomik verilerde, kurda ve faizlerde neden rahatlama yok diye de kafam karışmıyor değil.
Tekniklerde Henüz Sorun Yok!
Dün de yazdım. Ekonomik verileri ve bilançoları biz yapmadığımız için o konuya bir şey diyemem ama tekniklere bakınca, düne ait beklenti yazımda belirttiğim gibi 104.900 civarı destekler aşağıya kırılmadığı takdirde bir sorun yok.
Yabancı kurumlardan gelen raporlar Commerzbank'ın tersine olumlu gelişmelere dikkat çekiyorlar. Bu ortamda yine de temkinli olup, hisse bazlı gelişmeleri yakalamaya çalışmak daha doğru olabilir. En önemlisi de, bilanço karlarına göre pahalı olmayan hisselerde olmaktır. Çünkü böyle hisselerde düşüşe yakalansanız da, sonrasında toparlanması çok daha hızlı olur. Borsada esas olan bilançoları olumlu etkileyecek verilerdir. Bunlar iyi ise, düşüşler yaşansa da hisseler yine olması gereken fiyatlara giderler. Görüşümü biliyorsunuz. Banka hisselerinin göreceli olarak ucuz olduğunu ve bu nedenle de banka destekli BİST'in daha yüksek hedeflere gideceğini düşünüyorum. Ama tüm gelişmeleri de olumlu-olumsuz sizlere aktarıyorum. Ne zaman hangisinden etkileceğimiz belli olmaz çünkü.
Ben öğleden sonra büyük kızımı İstanbul'a götürmek için yola çıkacağım. Ailece Buse'yi yurduna yerleştirip döneceğiz. Hafta sonumuz biraz yolda geçecek anlayacağınız.
Hepinize iyi bir hafta sonu diliyorum.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_