Uzun zamandır özellikle ABD'de iyi veriler gelince, acaba FED faiz artışı yapar mı diye borsalar düşüyordu. Son zamanlarda ABD ve Avrupa'dan iyi veriler gelince de piyasaların iyi fiyatlandığını görmeye başladık. İşte bir çok yazımda aslında esas olanın ekonomilerin düzelmesi olduğunu yazıyordum. Düşük faiz dönemi suni iyimserlik demektir. Hatta ekonominin bozuk olması nedeniyle eksi faiz uygulanmaktadır. Maalesef düz mantıkla bakınca FED faiz artışları özellikle gelişmekte olan ülkeler için çok kötü sonuçlar doğuracak diye bekleniyor. İlk anda belki olumsuz yansımları olur ama, sonrasında bu durum bizim de lehimize olur. ABD düzeldikçe FED faiz artıracaktır. ABD'deki düzelme Avrupa'ya da yansırsa tüm gelişmiş ülkeler düzelmeye başlar. Gelişmiş ülkelerdeki talep artışları başladı mı, bundan en çok yararlanacak ülkelerin başında Türkiye yer alır ki, otomotiv-hazır giyim üretim ve ihracat rakamlarımızda bu durumu görebilirsiniz.
Neyse, son durum iyi gelen ABD verileri ve iyi gelen Euro bölgesi PMI verileri sonrasında gelişmiş ülke borsalarında ciddi yükseliş tepkilerinin yaşandığını görüyoruz. Gerçi BIST bu duruma dün tam uymadı. Bunun nedeni ise, bizim dün gelen tüketici güven endeksi beklentilerinin düşmüş olmasının etkisi olabilir diyorum. Tabii bir de, yine iç siyasette cumhurbaşkanı ile Anayasa Mahkemesi arasındaki gerilim de BIST'in tepkisini azaltmış olabilir.
Maalesef bir türlü suların durulmasını sağlayamıyoruz. O kadar çok dış stres kaynağımız varken, ne yapıp edip, içeride bir gerilim kaynağı yaratıyoruz. Bu durumda emtapi yapıp düşünün, kendinizi yabancı yatırımcıların yerine koyarsanız, Türkiye'ye ille de yatırım yapmak konusunda ısrarcı olur musunuz? Güney Doğu'da ciddi bir PKK şehir terörü yaşanıyor. Suriye sınırlarında olası bir PYD-YPG oluşumu halinde sıcak çatışma riskimiz var. Turizmde çok ciddi kayıplar yaşanıyor. Rusya ile ticarette inanılmaz kayıplar var. Yeni anayasa konusunda siyasi partiler aynı masaya bile oturamıyor. Dünya enflasyon üretmeye çalışırken, biz ise bu ortamda bile enflasyondan kurtulamıyoruz. Suriyeli göçmenler işsizlik konusunda baskı unsuru oldular. Maalesef şehirlerimizde canlı bombalar, bombalı araçlar patlıyor. Her gün basında bu yönde ihbarlar yayınlanıyor.
Faiz düşecek mi, çıkacak mı belli değil. Cumhurbaşkanımız faizlere ve bankalara sert çıkışlar yapıyor(ki, ben faizlerin yüksek olduğu konusuna katılıyorum). TCMB başkanı değişecek. Yeni seçilecek başkan muhtemelen cumhurbaşkanımızın düşüncesinde olacaktır. Bu durumda gelir gelmez faiz indirimi yapacak olursa, kurlar yükseliş tepkisi verebilirler. Böyle bir gelişmenin piyasalara yansıması nasıl olacaktır net değil. Mart ayında İngiltere-FED ve Avrupa Merkez Bankalarının toplantıları var. FED faiz artışı yapar beklentileri yine artmış durumda.
Kısacası hal böyle iken yabancı yatırımcılar Türkiye borsası konusunda fazla ısrarlı olmayabilirler. Bu durumda içinde bulunduğumuz ortamda BIST dış gelişmelerin etkisi ile yükselişe ayak uydurabilir. Zaten teknik olarak bu duruma bir süredir dikkat çekiyorum. Ama olası bir şekilde 80.000'li seviyelere gidecek olursak, ben o seviyelerin ya da biraz altındaki seviyelerin önemli realize seviyeleri olacağı görüşündeyim.
Neyse, dün dışarıda sert yükselişler yaşandı. Bugün BIST'in de bu yükselişe kısmen uyduğunu görebiliriz. Ancak ben yine de dikkatli olmanız konusunda uyarmak istiyorum. Cuma günü ABD tarım dışı istihdamı gelecek. Eğer geçen hafta sürpriz iyi gelen veriler gibi, bir sürpriz iyi veri de tarım dışı istihdamda gelecek olursa, FED mart toplantısında kısmi bir faiz artışı daha yapacaktır beklentisi iyice artar. İçinde bulunduğumuz çoklu riskler içinde bu gelişme BIST'in satış yemesine neden olabilir.
Bu nedenle hisse bazlı takibe ve gerçekleştikçe açık öngörüleri kapatmaya devam diyorum. Kaçan hiç bir şey yok. Nihayetinde her gün gerçekleşen öngörüleri kapattığımızı görüyorsunuz. Fırsatlar her zaman çıkar. Önemli olan yanlış yapmamaktır.
Tabii bu kadar çok sorun varsa, arada bazılarının da çözümleri gelebilir. En basiti yeni anayasa konusunda bir uzlaşma olabilirse, bu bile piyasalara pozitif etki yapar. Eğer başkanlık konusunu ayrıştırabilirlerse yeni ayanaya uzlaşması olur. Ama bu ayrışmayı başarabilirler mi bilemiyorum.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_