Avrupa Merkez Bankası(ECB)Başkanı Mario Draghi, son açıklamalarıyla herkesin beklentilerini arttırdı. Gelişmekte olan ülkelerdeki finansal sıkıntıları ve yaşanan sorunları ileri sürerek, bu sorunlardan Avrupa'nın etkilenmemesi için gerekirse daha uzun süre, daha düşük faizle ve daha yüksek tutarlarda varlık alımları yapabilirim mesajı verdi.
Peki bu ne anlama geliyor? Büyüme sinyalleri veren AB'ye rağmen, ECB'nin varlık alımları en az 2016 Eylül ayına kadar sürecek. Hatta daha öteye gidecek. Yani bol ve faizsiz para bolluğu devam edecek. Böyle bir ortamda FED faiz artışı kararı alırsa parite ABD aleyhine ciddi düşecektir korkusu ile FED de faiz artışını yapmakta zorlanacaktır. Yani FED'in faiz artışı riski de, Draghi'den sonra ötelenmiştir.
Brent petrol fiyatı düşüyor. ECB,''Korkmayın gerekirse benden daha da düşük faizli ve daha bol parayı, daha uzun süre alabilirsiniz'' taahütü veriyor. Böyle bir açıklamaya rağmen altının onsu yükseliş tepkilerinde satışla karşılaşıyor. Peki geriye yatırım için ne kalıyor? Borsalar. Zaten o nedenle de tüm dünya borsaları dün bir coşku yaşadılar.
Ben ECB'nin bu kararını, FED'in düşük faize devam etmesini dünya için çok da iyi görmüyorum. Çünkü ekonomileri tamamen düşük faizli serseri paranın mahkumu haline getiriyorlar. Nasılsa sıkışınca faizler düşer ve piyasaya para verilir rahatlığı, şirketlerin açık pozisyonları gereğinden fazla göze almalarına neden oluyor. Günü gelir de FED, ''Kardeşim ben size aldırmam faiz artışını başlatıyorum'' derse, işte o zaman sarsıntısı daha yüksek olacaktır.
Herneyse şimdilik, bu açıklamaların Türkiye'nin lehine olduğunu söyleyebilirim. Artık önümüzde seçim ve seçim sonrası riskler haricinde korkacağımız başka bir şey kalmadı diyebiliriz. Hatta seçimlerden tek başına ya da, hemen kurulacak bir koalisyon hükümeti çıkarsa, ciddi bir yabancı sermaye girişi başlayabilir. Türkiye bu ortamı doğru kullanırsa, beklentilerin çok daha üstünde yani, % 5'in çok daha üstünde bir büyüme trendine girebilir. Umarım seçimlerden güçlü bir yapısal reform hükümeti çıkartırız. Draghi'nin her zaman bu şekilde yüzümüze gülmesini bekleyemeyiz.
Peki BIST ne olur derseniz? Bunun cevabını en son dünkü beklenti yazımda ve yazının sonunda linkini paylaştığım bir önceki yazımın detaylarında vermiştim. Bu gelişmelerden sonra seçim riskinden daha yüksek olan tek risk terör riski kaldı diyebilirim. Eğer terör konusunda infial yaratacak bir gelişme yaşamazsak, daha mutlu bir yıl sonu piyasası yaşayabiliriz. Ancak, BIST için belirttiğim ve en yüksekte görünen seviyelerin üstünü de şimdilik beklemediğimi bilmenizi isterim. Yani yükselişleri ellerinizdeki hisselerinizin kar realizeleri için kullanmanız doğru olacaktır görüşündeyim. Bu tablo biraz fazla pembe bir tablo gibi geliyor bana!
Hepinize iyi bir hafta sonu diliyorum.
NOT: Az sonra İstanbul seyahatim için havaalanına doğru yola çıkacağım. Dün,beklenti yazımı yazamayabilirim diyordum. Ama Draghi'nin açıklamaları sonrasında bir yazı paylaşmak faydalı olur diye düşündüm.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_