On gün evvel de Suriye riski vardı. Hatta bu riske Rusya ile yaşanan son kriz dahil olmamıştı. Almanya'da sıkıntılar vardı. Araya VW'nin manupule edilmiş emisyon raporları krizi de girince Almanya'da sert dalgalanmalar yaşandı. Hatta DAX sert düşüşler yaşıyordu. Aynı DAX sonrasında ise aynı şekilde yükseliş tepkisi verdi.
Yabancı kurumlar bankalarımız için sert fiyat revizeleri yaparak beklentilerini güncel fiyatların bile altına çekmişlerdi. İlk anda bu yönde satış baskıları oluşmasına rağmen, şu an ise en çok yükselenler öncesinde en çok düşen bankalar oldu. Hatta bazı kurumlardan bankalar için overweigth (piyasa üstü getiri) beklentileri ilan edildi. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerden para çıkışları var deniyorken, bir kaç gündür gelişmekte olan ülkelere para girişleri var deniyor.
FED faizi arttıracak derken, son gelen ABD tarım dışı verileri kötü geldi diye bu korku anında ötelendi ve borsalar bir anda zıpladı. İyi de peki FED için artık bu tehlike, yani faiz artışı tehlikesi en az 6 ay ortadan kalkmıştır demek mümkün mü? Bence değil. Peki o zaman bu cesaret biraz tehlikeli değil mi?
IMF büyümelerin düşeceği uyarıları yapmaya başladı. Japonya gibi bazı ülkelerde üretim ve tüketimde düşüşler yaşanması, dünyanın bu tarafından da piyasalara para sürülebileceği beklentilerini yarattı. Ee, şimdi böyle bir ortam varken FED nasılsa faiz arttıramaz diye düşünmeyecek mi? Zaten öyle düşünüldüğü için borsalar dünya genelinde yükseliyorlar.
Bizim için seçim belirsizliği halen bitmemiş durumda. Ancak bir önceki seçimden bir farkı var! Önceki seçimden koalisyon tablosu çıkarsa sert düşüş riski vardı. Nitekim öyle de oldu. Şimdi ise, bu seçimden koalisyon tablosu çıksa da, nasılsa bu sefer hükümet kurulur beklentisi var. Bu nedenle de seçim yaklaştıkça hükümetin kurulma vakti yaklaşıyor diyerek alımlar geliyor.
Seçimde iktidar partisi koalisyon ortağı olamazsa korkusu kamu bankalarının ayrışarak düşmesine neden olmuştu. Ama son anketlerden iktidar partisinin oylarının arttığı haberlerinin paylaşılması, en çok bankaların ve bankalardan da kamu bankalarının ekstra artışlarına sahne oluyor.
FED bu tabloyu bozmazsa ki, seçime kadar sanırım bozmayacaktır. Seçime daha pozitif bir hava ile gireceğiz gibi duruyor. Seçim öncesi olası ara dirençler geçildikçe 80.000'li seviyelerin test edilebileceğini yazmıştım. O yönde devam ediyoruz. Ancak şimdilik seçimden evvel bu seviyenin geçilmesini beklemiyorum. Hatta ara dirençlerde kısmı realizeler yaşandıktan sonra 80.000'li seviyelerin denenmesi daha sağlıklı olur.
İşte bu nedenle temkinli olmayı bırakmadan süreci yaşamalıyız. BIST 71.000 seviyelerine, yani Dolar bazında 23.000 düzeylerine indiğinde alım öngörülerine uymaya cesarat edemeyenlerinizin, yükselişte bana göre seçim öncesindeki olası sınır diye düşündüğüm direnç seviyesine yaklaşmış olmamıza rağmen alım heveslisi olduklarını görüyorum. Görüyorsunuz değil mi? Bu ne büyük bir algı piyasasıdır. Görünen şartlarda çok ekstra bir düzelme olmamasına rağmen, algılar pozitife çevrilebiliyor. Bu durumun aynı şekilde tersi de her zaman yaşatılabilir!
Ama beni biliyorsunuz, ben Türkiye için pozitif düşünceye sahibim. Her şekilde hükümet kurulur diye bekliyorum. Hükümet kurulduktan sonra, olası ekonomi kadrolarına ve reform paketlerine göre beklentilerimi çok daha yüksek seviyelere çekeceğimi düşünüyorum. Ancak arada gereğinden fazla gevşemek çok da doğru olmaz diye düşünüyorum.
Bu nedele açık öngörülerim gerçekleştikçe kapatarak bu yükselişi kullanmayı düşünüyorum. İçlerinde hareketinin süreceğini düşündüklerimi de yukarı yönlü revize yaptığımı görüyorsunuz. Aynı şekilde tekniğini uygun göreceklerim olursa, bu ortama rağmen yeni öngörülerim de gelebilir. Kısacası bu ortamda BIST'den hisse bazlı ayrışmaları da görebiliriz. Olası teknik görüşlerimi, destek-direnç tablomuzdan takip edebilirsiniz.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_