Brent petrol yeniden düşmeye başlayarak 57,00$ seviyesini gördü. Brent petrol fiyatlarının bu şekilde düşmesi devamında doğal gaz fiyatlarını da aşağıya çekecektir. Enerji fiyatlarında yaşanan ve devam edecek gibi görülen bu düşüş, Türkiye'nin cari açığını aşağıya çekiyor. Bu nedenle hemen diyebilirim ki, kış aylarının soğuk günlerini düşük enerji fiyatlarıyla rahatça ısınarak geçireceğiz.
Enerji girdi fiyatlarının düşmesi sayesinde şirketlerin en önemli maliyet faturalarında önemli tasarruf ve düşüşler yaşanacaktır. Bu sayede Ocak ve Şubat aylarında enflasyonda düşme yaşanmasını bekliyorum. Enflasyonda düşündüğüm düşüş yaşanınca, TCMB'nın faiz indirimi yapabilmek için eli güçlenecektir. Ancak tam da bu sıra Türkiye için bir başka risk ortaya çıkabilir! O da, yine enerji fiyatlarında yaşanan düşüşün sürmesi nedeniyle Rusya'nın notlarının düşürülmesi ve Rusya'nın ödeme güçlüğü içine düşmesi olur.
İşte bu risk bizim için çok önemli sonuçlar yaratabilir. Hatta enerjideki fiyat düşüşünün bile keyfini tam çıkartamayabiliriz. Rusya yeniden ödeme güçlüğüne düşerse, Ruble'nin değer kaybı artar. Bu durumda Türkiye turizmi için çok önemli bir oran ifade eden Rus turist sayısında ciddi azalmalar yaşanabilir. Uzun bir süredir dövizdeki Dolar ve Euro bağımlılığını kırmak niyetiyle Rusya ile Ruble üzerinden ticaret yapan şirketlerimiz artmıştı. Ruble'de yaşanan hızlı değer kayıpları, bu şirketlerimizi ciddi zararlara sokabilir. Rusya üzerinde her yıl önemli tutarlarda müteahhitlik işi alan Türk şirketleri, Rusya'nın alt yapı yatırımlarını durdurma riski nedeniyle önemli kayıplara uğrayabilirler. Rusya'nın Türkiye'den talep ettiği tüm ürünlerin taleplerinde önemli düşüşler yaşanabilir. Ama bu durumun özellikle bizim gıda enflasyonumuza geçici bir katkısı da olabilir. Rusya pazarı için üretilen tarım ürünleri iç pazarda satılmak zorunda kalınırsa, bu durum gıda fiyatlarında önemli düşüşler yaratabilir. Böylece enflasyonun düşmesi için geçici de olsa pozitif bir katkı yapabilirler.
Ancak Rusya'da yaşanabilecek bir ekonomik kriz, bizim enflasyonumuza yapabileceği pozitif etkiden çok daha fazla negatif sonuçlar yaratır. Rusya bankaları, Rusya'daki alt yapı yatırımlarını fonlayan Avrupa'lı bankalar ciddi finansman ve kredi sorunu yaşayabilirler. Rusya borsasında önemli düşüşler yaşanabilir. Rusya borsasında yaşanabilecek ciddi düşüşler nedeniyle, bu borsada satış yapamayan fonlar likidite yaratmak için Türkiye'deki varlıklarında satışa yapmak zorunda kalabilirler. Kısacası petrolün bu denli hızlı düşmesi, bir süre sonra bize faydadan çok zarar da verebilir. Bu riskleri göz ardı etmemek gerekir.
Yunanistan Seçimlerinde Sürpriz Olabilir!
Yunanistan cumhurbaşkanını seçemedi ve erken seçim kararı alındı. Erken seçimden şu an azınlık olan Syriza partisi ve Syriza'nın genç lideri Aleksis Tsipras ilk parti çıkarsa, bu takdirde yeni bir risk gündemimiz daha ortaya çıkmış olur. Tsipras, Avrupa'ya olan borçlar konusunda AB'yi yeniden zorlayabilir. Bu durum Avrupa'da geçici yeni bir kriz gündeminin ortaya çıkmasına neden olur ki, bu gelişme tam da varlık alımları ile piyasaları destekleme kararı almış olan ECB'nin olası hamlelerinin gecikmesine neden olabilir.
Yeni yıl ile birlikte borsalar için olası teknik riskleri yazdığımı biliyorsunuz. Petrol kaynaklı Rusya, olası seçimden birinci çıkmaları halinde Syriza partisi ve lideri Aleksis Tsipras kaynaklı yeni bir Yunanistan risk gündeminin ortaya çıkması, BIST için dikkat çektiğim ikili tepe ve gap risklerinin gerçekleşmesine neden olabilir. Bu nedenle devamlı dikkat çektiğim % 50 nakit varlık koruyarak FED faiz artışı sürecine kadar sakin bir yatırımcı olmaya dikkat etmek çok doğru bir karar olacaktır görüşündeyim.
Bu Riskler Sizi Çok Korkutmasın!
Risklere değindiğim tüm yazılarımda, bu risklerin geçici bir düzeltme nedeni olacağını ve devamında Türkiye ve dünya ekonomileri için gayet iyi günlerin başlamasını beklediğimi yazdığım gözünüzden kaçmasın. Yukarıda dikkat çektiğim riskleri de bu kapsamda görünüz. Tüm bu riskler olası teknik düzeltmeler hakkındaki görüşlerimin gerçekleşmesine yarayabilir. Bunun ötesinde Türkiye ekonomik olarak büyük riskler içinde değil. Hatta FED faiz artışı sürecinin ilk etkilerinden sonra, Türkiye'nin kredi notlarının artışını konuşmaya başlayacağımızı düşünüyorum. Yani eğer maliyetli bir hisse ile yakalanmış olanlarınız olursa, çok fazla korkmadan beklemelerinde fayda var. Ama alımları sonrası karlı pozisyona ulaşanların da, yukarıda dikkat çektiğim riskleri unutmamaları ve hedef gerçekleşemelerinde karlarını realize etmeyi bilmelerinde fayda var.
Çarşamba Günü İstanbul'da Olacağım.
Kısmetse yeni yıla aile olarak İstanbul'da girme düşüncemiz var. Çarşamba sabah uçağı ile İstanbul'a gideceğiz. Muhtemelen seansın açılış saatlerinde ekranımı açmış olurum. Ama Çarşamba sabahı verilerimi seans öncesinde giremeye zamanım olmayabilir.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_