Yabancılar noel tatilinde oldukları için, piyasalar yerlilerin hakimiyetine kalmış durumda. Bu nedenle yabancı satışları gelmez diye düşünenlerin yapacağı hisse bazlı ataklar görülebilir. Yılın son bir kaç gününde özellikle fonlar, fon değerlemelerini yüksek tutmak ve fon yöneticileri de bu değerler üzerinden başarı primi almak için mümkün olan en yüksek fiyatların oluşmasına çaba sarfederler. O yüzden ben bu bir kaç günü çok dikkate almıyorum. Yeni yılın başlaması ile birlikte yatırımcıların düşünceleri daha net görülecektir.
TCMB Faizlere Yine Dokunmadı!
Dün yılın son toplantısını yapan PPK faizleri aynı şekilde bıraktı. Ama ince bir ayrıntı enflasyon üzerinde baskı yarattığı ifadelerini kullandığı gıda fiyat artışından bahsetmedi. Bu nedenle ben, Ocak ayında ya da en geç Şubat içinde enflasyonun enerji ve gıda destekli düşüş gösterdiğinin görülmesini ve bu verileri dayanak yaparak da TCMB'nın faiz indirimi yapmasını bekliyorum. Özellikle strateji yazılarımda detaylı olarak bu süreci anlatmıştım. Eğer FED'in faiz artışı baskısının arttığı bir anda PPK(Para Piyasası Kurulu) faiz indirimi yaparsa, bu hamle özellikle Dolar kurunda yükseliş yaşanmasına neden olacaktır. Ancak Dolar kuru ile ilgili olası beklentimi strateji yazılarımdan biliyorsunuz, bu süreç esnasında yükseliş yaşayacak olsa da, bu yükselişte erişebileceği seviyeler(08/12/2014 tarihli strateji yazısı) sonrasında kalıcı olmayacakır.
Ama eğer bizdeki enflasyon düşüşü başladığında TCMB faiz indirimi yapmadan, FED faiz artışı için zamanın yaklaştığı mesajlarını artıracak olursa, o zaman TCMB izlemeyi sürdürebilir. Ben bu ortamda ne olursa nereye yansır diye yazıyorum. Ama döviz ve faiz konusundaki görüşlerim çok nettir. Yıllardır bir çok yazımda yer verdim. Gerçekçi kur ve düşük faiz doğru olanıdır. Enflasyon tv.ekranlarında bir çok yorumcunun söylediği gibi faiz artışı ile kontrol edilmez! Eğer bu doğru olsaydı, ABD ve AB ülkelerinde sıfır faiz olan son bir kaç yıda enflasyon büyük yükselişler göstermiş olurdu. Enflasyon üretim artışı ile, tükettiğinizden fazlasını üreterek, katma değerli üretimi başararak kontrol edilir. Yüksek faiz düşük kur olan hiç bir ülkede üretim kalıcı artmaz. Kur riskinin ve faiz rantının yüksek olduğu ülkelerde üretime yönelik doğrudan yatırımlar artmaz! Bu nedenle faizlerin muhakkak düşmesi gerekir. Ama bunun zamanlamaları ve tamamlayıcı hamleleri olmalıdır. Bunun en önemli tamamlayıcıları yapısal reformlardır. Ama lafta olmayıp, uygulanacak yapısal reformlardır.
Neyse güne dönersek, yabancıların olmaması nedeniyle işlem hacminin çok az olacağı, özellikle dar hacimli hisselerde spekülatif yükselişlerin görüleceği son bir kaç günü yaşayacağız görüşündeyim. Yeni yıla girdiğimizde olabilecekleri düşünerek, sakin sakin yatırım kararları vermek çok önemli olacaktır.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_