Bu hafta gözler yine FED'de olacaktır. Yarın başlayacak olan İki günlük FED toplantıları sonrasında ek tahvil azaltma kararı çıkacak mı göreceğiz. Gelişmekte olan ülkelere bakınca, bu konudaki tedirginlikler nedeniyle ülke paralarında değer kayıpları yaşandığını görüyoruz. FED başkanlarının önceki günlerde yeni indirimlerin masada olacağı yönündeki açıklamalarını hatırlarsak bu riskin ciddi olduğunu bilmek lazım. Bu ay yapmasalar bile, nihayetinde tahvil alımını azaltarak sonlandıracaklarını kabullenmek lazım.
Ama hemen söyleyeyim ki, FED süreci paralelinde Türkiye'den bire bir sermaye çıkışı olduğunu görmüyoruz. Yaşanan kur artışlarının özel sektör şirketlerinin belirsizlikler nedeniyle, olası kur artışından korktukları için, ilerideki döviz açıklarına istinaden şimdiden döviz alımına geçmeleri ve biraz da spekülatif ataklardan kaynaklandığı görüşündeyim. TCMB'nın gelişmelere seyirci kalması nedeniyle, MB'na olan güvensizlik de bu değer kayıplarının sürmesine neden oluyor. Bu tedirginliğin 30 Mart yerel seçim sonuçlarını görene dek sürmesini bekliyorum.
EPS Test Edilecek!
Bugün ve Perşembe TCMB'nın ek parasal sıkılaştırma günleri olacak. Böylece TCMB'nın eps kararının ne kadar etkin olacağını göreceğiz. Ama böyle günlerde sadece açıklanan iki günde parasal sıkılaştırma yapmak yeterli olmayabilir. Piyasalar için kararlı bir Merkez Bankası çok önemlidir. TCMB kimsenin etkisinde kalmadan alması gereken kararları geciktirmeden almaya başlamalıdır. Yoksa bunu yapmadığı takdirde kur ataklarının süreceği görüşümü neredeyse bir kaç ay öncesinden beri tekrarladığımı biliyorsunuz. Bu kararlar geciktikçe, sonrasında faizde alınacak yetersiz artışlar güvensizliğin daha da artmasına neden olabilir.
Gelişmekte olan ülkeler ve Asya piyasalarına bakınca, FED toplantısının da olacağını düşününce, çok da keyifli bir haftaya başlamayacağımızı düşünüyorum. Eğer FED yeni bir tahvil alımı yapmayacağım derse, haftanın devamı moral verebilir. Ama başlangıcından tedirgin olduğumu söyleyebilirim.
Özellikle tekrar tekrar dikkat çekmek istiyorum! Böyle belirsizliklerin ve risklerin yüksek olduğu zamanlarda, hiç bir şekilde kredili işlem yapmamak doğru olur. Çünkü almış olduğunuz hisseler düşebilir ama bu düşüşlerde hisselerinizi unutup, piyasaların düzelmesini bekleyebilirsiniz. Oysa krediniz varsa, yaşanabilecek ani ve sert düşüşler, kullanılan krediler nedeniyle mecburen satış yapmanıza neden olabilir. Bu da ekstra ve kalıcı değer kaybı riskini arttırır.
Hepinize iyi bir hafta dilerim.
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter;borsaanalizci.com