Avrupa Mekez Bankası ve FED piyasaların beklentisini karşılayan kararlarını açık uçlu ve limitsiz tanımlama destekleri ile aldılar. Şimdi sıranın bizim merkez bankamıza geldiğini ya da gelmesi gerektiğini düşünüyorum.
TCBM faizleri geciktirmeden indirmek için oldukça uygun bir ortam bulmuş durumda. Yapılacak indirim hem üst, hem de alt bantta olmalıdır. Hatta bana göre üst bantta yapılacak indirimden ziyade asıl alt faiz bantında indirime gidilmelidir. Çünkü realitede kullanıma yakın faizi alt bant ifade eder. Üst bant ise, olası bir likidite sıkışması olursa, MB'nın en fazla yükseliş sınırını gösteren bir seviyedir. Ama son büyüme detaylarına bakılırsa, Türk halkının da tüketimden tasarrufa kaydığı görülüyor. Kısacası paraya olan talep düşüyor. Bu durumun sürmesi dolaylı olarak devletin vergi gelirlerini düşürür. Bu aradaki açığın telafisi için vergi oranlarıyla oynanması halinde de enflasyonist baskı ortaya çıkar. Aynı zamanda da, artan fiyatlar tüketimin daha da düşmesine neden olur. Kısacası paranın maliyeti düşürülerek, yeniden tüketimin arttırılması, büyümenin ivme kazanması sağlanmalıdır. Yoksa açıklarını kapatmak için devamlı tasarruf yapan değil, zam yapan bir ekonomi ile karşı karşıya kalma riski taşırız. Ekonomi yönetiminin bakış açısı alınacak kararlara göre belli olacaktır. Ama faizler inmezse, ben birilerinin hatalı düşünce içinde olacağını şimdiden söyleyebilirim. Hem olası bir faiz indirimi kurların kısmen değerlenmesine destek olacağı için, bu durum ithata fren, ihracata destek olarak ayrıca bir fayda yaratacaktır.
Türkiye'deki en büyük sorun diye lanse edilen cari açık problemidir. Şimdiye kadar bu rahatsızlığın teşhisi yapılıp, tedavisi yanlış uygulanmaktadır. 31/01/2012 tarihinde yazılmış olan ''Cari Açığın Analizi Yanlış Yapılıyor'' starateji yazımı yeniden okumanızı tavsiye ederim.
Türkiye üretmeyi ama kendisine ait olanı üretmeyi başarırsa, hem yüksek büyür, hem de cari açık sorununu çözer. Ama bunun için yapısal tedbirlerin arkası devamlı gelmelidir. Geçtiğimiz dönem için alınan tedbirler bu amaca yöneliktir. Devreye girmesi için zamana ihtiyaç var. Ama bu arada illa da bir zam yapılsın deniyorsa, i-phone-i-pad gibi bana göre çok lüks olduğunu düşündüğüm kalemlerin ötv.leri arttırılarak yapılmalıdır. Bir yılda 1.7 milyar Dolar bu alanda harcayan ekonomi sağlıklı tüketmiyor demektir. Yüksek teknolojiyi destekliyorum. Ama gerekenlerin kullanımının ön planda olması lazım. İlk okul,ortaokul hatta lise öğrencilerinin yüksek teknoloji telefonlarının hangi kullanım kolaylıklarını kullandıklarına bakılırsa, ille de bu telefonlara gerek yoktur. Çok daha ucuz fiyatla da bu alışkanlıklarını giderebilecekleri telefonlar mevcut.
Neyse, tabii cari açık sorunu bir telefon ile izah edilecek kadar basit değil. Ben en basit örneklerden birini vereyim dedim:)
Doğalgaz Umudu Belirdi!
Türkiye Petrolleri Ananonim Ortaklığı yeni bir doğal gaz rezervi buldu. Rezerv tespitleri moral ve bu alandaki aramalara teşvik olabilir. Kayaç gazı aramaları ile ilgili önemli ortaklık anlaşmaları da yapılıyor. Türkiye'nin 40 milyar Dolar'a yaklaşan yıllık enerji harcaması cari açık sorunumuzun en büyük sebeplerinden birisidir. Ben uzun zamandır bu konuda büyük bir umut taşıyorum. Umut fakirin ekmeğiymiş, umarım boşa çıkmaz. Ama bu umuda bağlı kalmayıp, üretmeye devam etmeliyiz.
TCMB yarın faiz toplantısı yapacak. Bu nedenle banka hisseleri hareketli olabilir. Olası faiz indirimi olursa, boyutuna göre banka hisselerinde yaşanabilecek yükselişlerle endekste bir üst direnç seviyelerini görebiliriz. Tavsiyem; olur da faiz indirimi olursa, banka hisselerinde yükseliş yaşanırsa, bu yükselişte bu sektör hisselerinden bir süreliğine uzaklaşmak doğru olacaktır diye düşünüyorum.
Hepinize iyi bir hafta dilerim.
Aydın Eroğlu
www.borsaanalizci.com