Piyasalar iyice sıkıştı ve yarınki AMB(ECB) toplantısının sonuçlarını bekliyor. Asıl beklenti; tahvil alım kararı çıkar mı olmakla birlikte, en azından faiz indirimi kararının çıkması bekleniyor. Her ikisi de olmazsa, piyasalarda realizeler yaşanır. Tahvil alımı kararı, boyutuna göre faiz indiriminden daha etkili olur. Sadece faiz indirimi kararı ise, geçici olumlu etki yaratır.
FED dahi AMB'nın kararını bekliyor düşüncesindeyim. Oradan çıkabilecek kararlara ya da sessizliğe göre FED'den de adımlar görebiliriz. AMB'nın sıkıntılı ülkeler için gereğini yapacak bir formül için adım atması gerekir. İspanya ve İtalya tahvil faizlerindeki düşüşler bu beklentiden kaynaklanıyor. Eğer bu yönde kararlar alınamazsa, İspanya ve İtalya'nın arka arkaya yardım başvurularını görebiliriz.
Avrupa liderleri aralarında özellikle mali birlik şartlarında anlaşamamış görünüyorlar. Ancak bu anlaşmaya kadar da, sorunlu ülkelerin ateşini fazla alevlendirmemeleri şart. Eğer Yunanistan dışında bir finansal panik yaşatırlarsa, yeni bir Euro ve yeni bir Euro birliği planlamaya başlamaları kaçınılmaz olur diye düşünüyorum. Kararsızlığın yarattığı güvensizlik nedeniyle Polonya, Bulgaristan gibi ülkelerden Euro Birliğine bir süre katılmayacağız kararları çıktı. Euro'ya olan güven bunalımı aşılamazsa, bu yöndeki gelişmeler daha da artacaktır.
Dün Moody's'in AB'nin görünümünü düşürmesi ve not indirimi uyarısı yapması, kararsızlığın sürmesi halinde yeni not indirimlerinin geleceğinin sinyali oldu. Bu nedenle tam istenilen kararlar olmasa da, piyasa ateşini kısmen söndürecek açıklamaları görmeyi umuyorum. Bu arada yaşanacak kısmi realizeler normal ve sağlıklı yansımalardır.
Aydın Eroğlu
www.borsaanalizci.com