Uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Türkiye\'nin yabancı para cinsinden BB+ olan notunu ve negatif olan görünümünü teyit etti. Ancak TL cinsi kredi notumuzu ise BBB'den BBB-'ye indirdi.
Zaten genel kanı da S&P'nin bir değişiklik yapmayacağı yönündeydi. Kredi notunda önemli olan yabancı para cinsi not ve görünüm değerlendirmesidir. Yerel para cinsinden not değeri ikinci derecede önemlidir. Yani TL'cinsinden notun düşürülmesi ilk etapta büyük bir sorun değil, ama dikkat edilmesi gereken bir uyarıdır.
S&P not ve görünümü teyitlemesine gerekçe olarak Türkiye\'nin düşük olan kamu borcunu ve güclü ihracat yapısını öne çıkarmış. Benim de bir çok yazımda Türkiye\'de kamu borcunun düşük olmasından ötürü büyük bir kriz beklemediğime dikkat çektiğimi görmüşsünüzdür. Aynı şekilde özellikle bir süredir Avrupa'nın büyüme oranlarının yükselmesi beklentimi ve bunun Türkiye'nin ihracatına olumlu katkısına dikkat çektiğimi biliyorsunuz. S&P benim öne çıkardığım tespitlerime dayanarak not ve görünümü korumuş. Böylece değerlendirmelerimdeki tespitler de rating teyiti almış oldu:)
TL Notunun İndirilmesi Önemsiz Mi?
Tabii ki değil. Ama yabancı için ikinci planda önem taşıyan bir konudur. Fakat TL cinsi kredi notunu düşürürken yaptığı tespit önemlidir! S&P, bu kararı alırken, demokrasinin olmazsa olmazı olan güçler ayrılığı konusunda uyardı. TCMB'nın bağımsızlığı konusundaki baskılara dikkat çekti.
İşte bu konuda bir kez daha uyarı yapmak istiyorum! Cuma günü yazdığım ''Seçim Sonuçları Neden Önemli?'' başlıklı yazımın da içeriğinde dikkat çektiğim gibi, eğer seçim sandığından hükümetin tek başına iktidarını tehlikeye sokacak bir sonuç çıkarsa, ortaya çıkacak kur baskısının TCMB faiz artışı ile dengelenmesi gerekebilir. Böyle bir durum halinde TCBM faiz artışı yaparsa, banka hisselerinin değer kayıpları nedeniyle BIST'de düşüş yaşarız. Yok eğer siyasi baskı nedeniyle TCMB yine de faiz artışı yapmamakta direnirse, işte o zaman artacak kur riski nedeniyle S&P'nin not indirimi yapma ihtimali artabilir!
Ancak, seçim sonuçlarından ille de kötü riskler çıkacak diye bir iddiam yok. Ben sadece ne olursa ne olur kapsamında uyarılarımı yapmaya çalışıyorum. Yukarıdaki korkumun tam tersi, eğer seçimlerden Ak Parti tek başına iktidarı fazla oy kaybı yaşamadan, ya da oyunu arttırarak çıkarsa, buna bir kaç ay sonra AB'den gelen talep artışının yarattığı ihracat büyümesi de eklendiğinde, not artışlarının olduğunu da görebiliriz. Böyle bir ortamda da faiz ve kurlarda düşüş görülecek, BIST ise bankalar destekli yeni bir yükseliş ivmesi kazanacaktır. Ama arada yaşanacak başkanlık gündemi dalgalanmalar yaratabilir.
Benim seçimlerde borsa için riskli olabilecek bir sonuçtan çekindiğimi biliyorsunuz. O nedenle ben tedbirli duruşuma devam edeceğim. Yaptığım değerlendirmelere göre sizler nasıl bir seçim sonucu bekliyorsanız, ona uygun kararlarınızı alabilirsiniz.
İyi hafta sonları dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_