Soru - Cevap (DOLAR 2026 DA 47 GÖRECEKMİŞ)

  •  A 
HÜ*** .*** 06.09.2023 18:50
Konu / Hisse Kodu: DOLAR 2026 DA 47 GÖRECEKMİŞ
Doları 7 tl den 6 ayda 2 katına çıkaran faizin zorla indirilme süreci idi. Naci Ağbal görevden alındı ve faiz indirimleri başlamıştı, dolar da roketledi. Eğer sıkı para politikası uygulanacaksa dolar nasıl 47 görecek. Dolar 47 olacaksa bunlar ülkeyi batıran ve fiyasko ile sonuçlanan milli ekonomi modeline geri dönecek demektir. Yoksa birçok yerde gördüğüm gibi yerel seçimler sonrası Şimşek affını mı isteyecek. Faiz enflasyon üstüne çıkarsa ve reformlar yapılırsa doların 47 olması mümkün değil
Cevap 07.09.2023 01:30

Bu dedikleriniz tamamen doğru. Bu akşam seans sonrası eşimin dışarıda işi vardı. Sonra da arkadaşlarımızla buluştuk, yemek yedik falan derken eve 21:00 civarı geldik. Biraz tv karşısında uzanayım dedim, şimdi gözümü açtım. Uyumuş kalmışım. Şu anda da gözümü açamıyorum. 

İlk andan beri OVP için görüşümü paylaşacaktım ama bir türlü zaman bulamadım. Yarın sabah artık beklenti yazımda yazmış olurum. 10:30 gibi de Ekotürk tv. skype bağlantım olacak. Muhtemelen OVP sorulacak olursa, orada da görüşlerimi açıklarım.

Ancak, hep yazıyorum, bizim bundan önce de bir çok OVP'miz oldu. Hatta sonlardan birine YEP diye yeni ekonomi programı(paketi) falan demiştik sanırım. Ama sonuçta hepsinin hemen hemen içerikleri aynıydı. Üretimi arttırmak, enflasyon ve işsizliği düşürmek, cari açığı düşürmek, faizleri düşürmek, ekonomik istikrar vs.vs. bunların hepsi önceki ovp'lerde de aynıydı. Peki neden hala aynı şeyleri yeniymiş gibi tekrarlıyoruz? Çünkü tutmadığı için.

Kısacası önemli olan hedefler, beklentiler, programlar falan değildir. Doğru, tespit yapmanız, doğru çözümleri de bulmanız değildir. Önemli olan doğruları uygulayabilmenizdir. Bunu yapmazsanız gerisi boş olur, hikaye olur, tekrarlanıp duran laflar olur.

2018 yılında sayın cumhurbaşkanı yanlış hatırlamıyorsam mayıs ayında Londra ziyareti yaparken, kur 5.00 TL civarında idi. Tahvil faizi de %21 civarındaydı. Hiç yeri yokken birden faizler ve bankalarla ilgili sert açıklamalar yaptı. ''Düşük faiz düşük enflasyonu getirir, lütfen bunu bilin'' dedi. Hatırlayın, bunun üzerine Dolar bir anda 3-4 gün içinde 7.21 TL.ye çıktı. Sonrasında enflasyon ve faiz problemlerimiz artarak sürdü. Yabancı yatırımcı hızla ülkeyi terketmeye başladı.

Kasım 2020'de göreve getirilen Naci Ağbal da enflasyonu düşürmek için faiz artışlarını başlatmıştı. Göreve geldiğinde 8.58 olan Dolar kuru, 5 ay sonra  20 Mart 2021'de Naci Ağbal görevden alındığında 6.90 TL civarına inmişti. Nağci Ağbal'ın yerine Prof.Dr. Kavcıoğlu atandı. İlk anda faizler enflasyonun altında kalmayacak dedi. Daha sonraki faiz toplantılarında faizler çekirdek enflasyondan düşük olmayacak dedi. Sonra ise enflasyon faiz denklemi tümden değişti.

2021'de enflasyon %17.75 ve faizler %19 iken, 100-200 baz puan faiz artışı yapsak, şu ana kadar yaşadığımız birçok sorun belki de yaşanmayacaktı. Ama biz o tarihte para politikasını tümden değiştirip, Yeni Ekonomi Programı(YEP) söylemi ile, yükselen enflasyona rağmen inatla faiz düşürmeye başladık. Biz faiz düşürdükçe kurlar arttı. Kurlar arttıkça enflasyon yükseldi. Ama biz enflasyon artışına rağmen kurları daha da düşürmeyi sürdürdük. Kurlar çıkmasın diye de, önce rezervlerden, sonra bankalarından, sonra da şirketlere zorlama tedbirlerle döviz satışları yaptırdık. Bu şekilde döviz talebinin duracağını düşündük. Ama bu görüş yanlış çıktı.

Sonuç, ülkede sonrasında her alanda enflasyon, cari açık patlaması yaşandı. Rezervler sıfırlandı, hatta nette eksiye düştü. Hayat pahalılığı herkes için hayatı çok zor hale getirdi. Bir de bunlar pandeminin yarattığı tedarik sorunları esnasında yaşanırken, üstüne bir de savaşın enerji fiyatlarında yarattığı artışlar eklenince, yükselen kurlar ekonomideki tüm rakamları ve verileri darmadağın etti. 

Kısaca şunu demek istiyorum! Bizim zaten yıllardır OVP'lerimizde içerikler hep aynı idi. Biz OVP sorunu yaşamadık. OVP'lerde hep doğru hedefler tespit ettik. Ama dünya iktisat kurallarının tersine ''faiz sebep, enflasyon sonuçtur'' ısrarımız nedeniyle 2018'den sonra kendi kendimize ülkeyi bugünlere getirdik. Şimdi ise bakın ne yapmak zorunda kaldık? Sebeptir dediğimiz faizleri arttırmaya başladık. Ama hala OVP'de yıl sonu %65 olmasını beklediğimiz bir enflasyona rağmen politika faizlerimiz %25 seviyesinde duruyor. 

Programda daha öncesinde ilan edilenden daha düşük büyüme beklentileri ilan edilmiş. Enflasyon için gizlenen oranlardan vaz geçilip, doğruya dönüş olmuş ve yıl sonu enflasyon beklentimiz de %65 olmuş. Ama kur seviyeleri 2025'e kadar 47'lere ulaşacak denmiş. Şimdi eğer aynen sizin tespitinizdeki gibi, sıkı para politikası uygulanırsa faizlerin enflasyona doğru yükselişinin sürmesi gerekir. Faizler sonraki toplantılarda da artarak %45-%50'lere bile çıkartılsa, Dolar kurunda bırakın denen yükselişin olmasını, 25.00'lerin altına düşmemesi için TCMB'nın alım ihalelerini başlattığını bile duyarız. Kurlarda böyle bir düşüş başlarsa 2001- 2007 arası dönemi hatırlayın enflasyon da otomatikman düşmeye başlar. Ama 2001 sonrası hatayı yapmamak, kurların sürekli düşmesine engel olmak gerekir. Esas olan kurların devamlı düşmesi ile suni bir enflasyon düşüşü yaratmak değil, kurların yükselişinin durdurularak, sonrasında enflasyon düşerken ekonominin toparlanmasının sağlanmasıdır. Bu da kur riski biten ortam yaratıp, dış kaynak girişinin ve içeride yatırım iştahının önünü açmakla olur. Bunu sağlarsanız enflasyon ve sonrasında da faizler zaten düşer.

Ama artarak 47'ye kadar çıkmasını beklediğimiz bir kur varsa, o zaman demek ki, fiyat istikrarı kararlılığımız çok uzun soluklu olmayacak demektir. Faizler enflasyonun üstüne çıkartılmayacak, muhtemelen yine ''bakın faizleri arttırıyoruz ama enflasyon hala yükseliyor'' algısı ile düşük faiz tezine dönülecek endişesine sahibim. Umarım bu yapılmaz. Ama açıklanan hedeflerden sizinle aynı sonucu çıkartıyorum. 

TCMB Başkanı H.Gaye Erkan'ın tanışma toplantısındaki açıklamaları sonrası, söylemler doğru ama ''Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz!'' demiştim. OVP sonrasında da aynı görüşümü koruyorum. Bu programları 22 yılda çok kez açıklayıp, hala aynı hedefleri koruyorsak, o zaman sorun içerikte değil, uygulamalarda yaptığımız yanlışlardadır. Neden bunlardan ders almaz hala aynı hataları tekrarlarız, inanın ki bunun cevabını bulamıyorum.

Nereden bu sorunuzu okudum, sözüm ona kısa bir cevap yazıp yatacaktım. Bir saattir yazıyorum snaırım.

İyi geceler.

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_